![]() |
Sus Yüreğim!
Sus yüreğim sus… Sus… ve Sadece gidelim sadece yürüyelim,yapayalnız,tek başımıza... Onca sevgiden,onca özlemden,onca acıdan sonra gitme vakti gelmedi mi yüreğim? Haydi yüreğim gidelim bu yerlerden,bu gönülden,bu diyardan…Anlamadılar ki bizi,anlamak istemediler..Bizi yalnızlığa idam ettiler,etmek istediler;girmek,gitmek istediğimiz yerlerde…Sus yüreğim sus… Sus… Sadece gözlerin konuşsun gidiyoruz,…Ağlama .. Vakit doldu,gitme vakti değil mi yüreğim… Hazırlan yüreğim;yalnızlığa,çıkmazlara gidiyoruz.Hazırlan ey deli gönlüm çıkmazlara itiliyoruz..Çekip gitmeye hazırlanıyordu,çaresiz.. Gitme vakti gelmedi mi gönlüm? Her şeyi unutarak,maziye gömerek,ufuklara yepyeni gemi,yelkenler açarak…Gitme vakti gelmedi mi ey deli gönlüm?Daha kaç kere yıkılacaksın,vurulacaksın,…Kaç kere şarkılar,şiirler,kitaplar okuyarak yalnızlığını,ağlamalarını dindireceksin,kaç kere?Gitme vakti gelmedi mi yüreğim? Sus.. Sus ve dinle rüzgarın ne demek istediğini,kapa gözlerini..Kendini,yüreğini tanıt insanlara,söyle gitmek istediğini…Uzaklara çaresizce. Yalnızlığa idam edilen yüreğini göster insanlara utanmadan,sıkılmadan.Söyle…Söyle gönlüm gitme vakti gelmedi mi? Hiç bir şeyi düşünmeden,kafaya takmadan gidelim yüreğim… haydi gönlüm gidelim bu yerden,bu insanlardan… Artık gündüzler de karanlık oluyor..Isıtamıyor güneş bedenimi,gönlümü,benliğimi…Haydi gönlüm Güneş bile bizi karanlığa,yalnızlığa itiyor,haydi gönlüm gidelim bu hayattan… Haydi gönlüm gitme vakti! Durma gönlüm,durma buralarda…Yıkılma,yıkma yüreğini çaresizim diye… Yollara,yıllara vuralım kendimizi.Gölgemiz bile bulamasın bizi,kaybolalım.Ne güzel bir sabaha “merhaba” diyelim, Duymadan,söylenmeden gidelim yüreğim… .. Sus gönlüm sus… Sus ve dinle bu hayatı,insanları,rüzgarı! |
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] HEP BÖYLE KAL DÜŞLERİMDE.. UZAKTA KALAN CENNETİMDE HEP BÖYLE KAL.. |
K/aralıyorum
Sessizlikğine aldanıp Neyim var neyim yoksa N ekalacağınada aldırış etmeden Suskunluğumla,günün ilk ışığında İzinin hükmünü sürüyorum Zamansızlığıma inat Lügatimide sana uğurluyorum İrkiliyorum izinin olmadığı yerlerde Karanlıklar çöküyor gündüzme Tükeniyor nefesim,tükeniyorum İçimdeki seni düşlerken Aşka son kez kandığımı kanıksamaya alışıyorum yokluğunda Şarap sıcaklığında..[/align]K/aralıyorum mavi'siz'liği Sonra bizli düşlerde adın bir var bir yok oluyor Uçurum ucu kan uykularımda Sus diyosun yine bende K/aralıyorum içimdeki son düşüde Al diyorum göğün mavisizliğine Ne verdiysen al Lal olmuş dilimdeki senide al Ismarlıyorum artık sensizlikten bir ölümü Göğüne, mavisizliğine sesleniyorum Islanarak son defa senli düşlerde Mavisizliğinde susuyorum bir küçük kız edasıyla Dönüşleri olmayan sana susuyorum Ayrılığa,sensizliğe son defa kanıyorum.. seni son kez k/aralıyorumm yitiğimmm...! |
ARAZ "Yalnızım çünkü sen varsın" "gel" desen gelirdim gittiğin uzakta bendim dağ gibi bir ihanetten düştüm bu kendime son gelişim ölümbaz öpüşler kusuyorum ceplerime kendimi suçüstü yakalıyorum ve kentsizliğimin isimsizliğini Araz´a uyak düşüyorum gözlerime senden düşler sürüyorum ıslak bileklerim kan bayramına yatıyor bana en büyük tehdit yine ben oluyorum sonra bir durağa yaslanıyorum sonra bir kente ve sen gidiyorsun ben kanıyorum diyorlar ki "kendini dinleme hiçbir şey söylemiyorsun" oysa "gel" desen gelirdim biliyorsun yorgun Haliç´e biraz inat biraz ihanet bırakıyorum ellerinden bir tedirginliği bir tehdidi avuçluyorum aklıma düşüyorsun düşüyorum düşünce üşüyorum azgın hüzünlerle körlüğüme göçüyorum ayrılığın saati kaç geçiyor bilmiyorum yalanlarımla bir hiçlikteyim beni içinden kaç bu kentte her yağmur kendini ağlar aklıma düşsen yalnızlık oluyorum ağzımdaki uykudan öpmüyorsun nicedir nerde kimi üşüyorsun artık kendini yakan bir ateşim kendimize birbirimizden düşler yapamıyoruz şimdi boş duraklara yaslanıyorum boş kentlere oysa "gel" desen gelecektim gün düşlerime dönüşlerimde bakışın içiyor beni gözlerimden gövdemi düşürüyorum güz yavrusu duraklara uzaklığına uzanıyorum sevdiğin sonbahar geçiyor üstümden ama artık hiçbir göğü içmiyorsun dudaklarımdan yıkılıyorum şarkılara "kimseler biliyor" yalnızlık dostumdu şimdi korkum oluyor oysa "gel" desen gelecektim artık her şey kımıltısız bir geceye dönüşüyor güz artığı saçlarımda oynaşan sensizlik göz karana yenik düşüyor en korkak yanlarımdan kendimi yitirdikçe sana gidiyorum göbek çukurumda sobelere karanlık uyutuyorum düş satıcısı ispiyoncu bir ihtiyarın insafına kalıyorum uysal yalnızlıklar satın alıyorum gülüşümle ödeyerek ve içimde yalancı bir katil taşıyorum yeni utançlar biriktiriyorum eski günahlarıma cüzamlı ruhlar cehennemine gidiyorum ben kirli sözlerimi temize çekme oysa "gel" desen gelecektim gözlerim ihanete ihbar taşıyor kuşkulu bir cinayeti fısıldıyor kaşlarına sözü namluna sürmelisin şimdi en yaralı yanımdan vurmalısın beni çünkü uçmak düşmeyi göze almaktır avlunda bıraktığım az kullanılmış intiharları deniyorum ne vakit nikotinli ellerinden yola çıksam susuşuna kan döküyor gözlerim sen gözüne çiğ kaçtı sanıyorsun oysa bilmelisin Araz´ım kimsenin içi görünmez ve hiç bulamadıklarını asla yitiremezsin bak şimdi aramızda sessiz kalıyor söylenecek bütün sözler her sabah akşam oluyorsun alnından ellerine damlıyorsun yüzündeki yağmurla iniyorsun kente içine dert oluyorsun kentin dışına yağmur yüreğinde dağılıyor kristal şehirler duvarların kan öksürüyor ve sen başkalarının gözlerini yüzümde aramamayı öğreniyorsun beni bir durağa yaslıyorsun beni bir kente gidiyorsun oysa "gel" desen gelecektim susmak en inatçısı olmaktır yalnızlığın en susmakta neydi öyle sen en dinlerken biliyorum Araz´ım insan kendini bulmamalı, hep aramalı gittiğin yerden başlıyorum öyleyse gece cinnetlerimi de alıp yanıma denize bakmayı bilmeyenler bir gün mutlaka boğulur işte bundandır gözlerinden kaçışlarım siz hiç yar saçının bir telinden kendinize gurbet yaptınız mı ben şimdi gurbetim içimde taşıyorum heba olsa da senlerce yılım oysa "gel" desen gelecektim ömrümden düşürdüğüm sol anahtarlarına takılıyorum hep ve hayat yüklü kamyonlar geçiyor üstümden şairler ölüdür derler inanmıyorum en karanlık ceketimi giyiyordum ışığa kördüm çünkü şimdi ise güneşe ilerliyorum dirilmek için kimliği paslanıyor eski bir anarşistin gecenin kör gözünden utanıyorum hadi bana en militan kelimelerle saldır batır içime cümlelerini beyhude bir dehşet bırak hak ediyorum gizlilikten ölmek üzere olan bir akrep sızıyor içime can kaybından ölüyorum cenazemde namaz kılacağım zan altındayım yalanıma inanıyorum yorgun söylentiler kanıyor solgun yaralarımdan kırılır mı bilmem hüznümde taşıdığım kin kinim kendime susuşum sana küsüşüm tüm dünyaya üstü kalsın ihanetimin "gel" desen gelecektim yine bir tren geçiyor içimden sen kesiliyorum gülüşümün karşılığı saçların bir rüzgarın öyküsünü taşıyor görmüyorum söylemiyorsun kırılıyorum hiçliğimin etleri yolunuyor şizofrenik bir gecede sana bir öykü çıkarıyorum ağzımdan süsle beni ey aşk geçtiğin yerleri öpüyorum yarısı yanık bir aşkın küllerini taşıyorum dişlerindeki nikotin tadı terkimde sirenler ve ateş hatları içip sesini peydahlıyorum kendimden ve kentimden ıslak ceplerimi buluyorum el yordamıyla yasadışıyım tutukla beni gözlerimden kalemim bitti yitirdi şiirini şuur öldü kanımdaki mürekkep balığı solumdaki sise intihar etti intiharlar bir aşkı kaça katlayabilirdi ki ezik bir yürek yaşamak için geç bir zaman ölmek için ise erken çok davullu bir senfoni sürçüyor dikiş tutmaz ayrılığımda kirpiğinden yapılma bir darağacına geceyi asıyorum yoksun bu yağmurlar ıslatmıyor beni bir durağa yaslanıyorum sensiz gidişinin en sessiz harfinden yırtılıyorum "gel" desen gelecektim oysa kulaklarımdan bordo denizler dökülüyor şimdi herkes biraz sen biraz acı göğsümde bir vagon gizli sözler batıyor fırtınalar çıkıyor üstüme şakağımda intihar acemisi bir şairin delilik provaları arkandan uluyan kapılardan söküyorum kokunu yokluğunu kokluyorum yokluğunu yokluyorum çöz gözlerimi senden hadi ücranda yak bakışımı gözlerine bekçi sevdam dünden ve senden kalmayım içine her düşen kendi keşfi sanıyor seni oysa sen melekleri bile kıskandıracak kadar kendinsin ve kendini acıtmak istiyorsun ama güller kendine batamaz bilmiyor musun "gel" mi diyorsun herkes kendi gördüğüne bakar peki hayatın rüzgarında kime yelkeniz kıpırdamadan duramayız bir aşk boyu hadi en kanadığımız yerden susalım "gel" desen gelirdim "git" dedin ve gittin Aşka... Rüzgara... Ayrılığa... Zamana... Eyvallah.. |
SENİ İÇİMDEN TERK EDİYORUM Binmediğim hiç bir otobüs Beklemediğim hiç bir durak kalmadı bu şehirde Gittikçe azalıyor hayat Neyi erken yaşadıysam Hep ona geç kalıyorum Sana göçüyorum her sonbahar Yolların çıkmıyor aşkıma Unuttuğun yağmurların adı saklımda Seni içimden terk ediyorum Susmaktan yoruldum Kuşlar ve şarkılar, bu şehri terk edeli Efkar demliyorum gözlerimde yaşlarımı, yanağıma varmadan öldürüyorum Tam sancağımdan yaralıyorum kendimi Alnını yüreğime dayadığın güne bakıp SENİ İÇİMDEN TERK EDİYORUM Ne unutacak kadar nefret ettin Ne hatırlayacak kadar sevdin Yıkık bir duvar kadar bile Pişman değilsin biliyorum Beni hep bulmamak için aradın Yanıldığımdın Yangınımdın Yangındın Sensizliğe yenilmek Sana yenilmekten zor olsa da Ardımda bir sürü "belki"ler bırakarak Seni içimden terk ediyorum Şimdi İçimde öldürecek bir anı bile bulamayan İki yarım kaldık Tamamlayamadık bizi Elinden tutamadık yalızlığımın Saçlarımı da uzaklarına gömdün İçimin mavisi senin okyanusundandı Al! geri veriyorum. Kilitleri hep yanlış kapılara vurdun Devrilmiş vagonlara dönerken gözlerim Sana bensizliği terk ediyorum "Yarime uzanmayan bütün dallar kırık" demiştin Aşk içinde doğmuşsa nereye kaçabilirdi? Ne tuhaf değil mi? İçimi acıtanda sendin Acımı dindirecek olanda. "Ya öldür beni" dedim Ya da git benden. İçi bulanık bir sevdanın ucunda Seni kaybettim. Aldırmadın aldırmalarıma Bir gecede yakıp yarini Şafaklara sattın ihanetini Küllerime basanlar bile utandı yaptığından İşte soluk bir ömrün son nefesi Benden İçimden Terk ediyorum. |
Kaptan'ıM Yüreğine Sağlık Olsun ..
|
(: ilgiNÇ.....
gecioDum dediM bi soLuklanaYım müsaİt mi? |
Tabii .. Ne Demek Buyur :) ..
|
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
|
oy oy :) ..
Cok Sağol Cnm Beniim Cok Mutlu Ettin Benii :) :106: |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 16:33 . |
Powered by vBulletin® Version 3.7.0
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.