![]() |
Tourniquet - Evanescence --------------------------------------------------------------------------------
tried to kill the pain Acıyı yok etmek istedim but only brought more Ama sadece daha fazasını getirdim i lay dying Ölmek üzere yatıyorum and i'm pouring crimson regret and betrayal Ve kıpkırmızı bir pişmanlık ve ihanet akıtıyorum i'm dying praying bleeding and screaming Ölüyorum, dua ediyorum, kanıyorum ve bağırıyorum am i too lost to be saved Kurtarılamayacak kadar kayıp mıyım? am i too lost? Çok mu kayıbım my God my tourniquet Tanrım, return to me salvation Kurtuluşu bana geri ver my God my tourniquet Tanrım, sargı bezim return to me salvation Kurtuluşu bana geri ver do you remember me Beni hatırlıyor musun? lost for so long Çok uzun süredir kayıbım will you be on the other side Diğer tarafta olacak mısın? or will you forget me Ya da beni unutacak mısın? i'm dying praying bleeding and screaming Ölüyorum, dua ediyorum, kanıyorum ve bağırıyorum am i too lost to be saved Kurtarılamayacak kadar kayıpmıyım am i too lost? Çok mu kayıbım Nakarat my wounds cry for the grave Yaralarım mezar için ağlıyor my soul cries for deliverance Ruhum kurtuluş için ağlıyor will i be denied Christ Red mi edileceğim Tanrım tourniquet Sargı bezi my suicide İntiharım |
Imaginary - Evanescence --------------------------------------------------------------------------------
i linger in the doorway of alarm clock Alarm saatinin kapı aralığından ayrılamıyorum Screaming monsters calling my name Canavarlar ismimi söylermiş gibi bağırıyor let me stay Kalmama izin ver where the wind will whisper to me Rüzgarın benim için fısıldayacağı yerde where the raindrops as they're falling tell a story Yağmur damlalarının düşerlerken bir hikayee anlattıkları yerde in my field of paper flowers Kağıt çiçeklerimin tarlasında and candy clouds of lullaby Ve ninninin tatlı bulutları i lie inside myself for hours Saatlerdir kendi içimde yatıyorum and watch my purple sky fly over me Ve mor gökyüzümün üzerimde uçuşunu izliyorum don't say i'm out of touch Dokunuştan mahrum olduğumu söyleme with this rampant chaos - your reality Her tarafa yayılmış bu kaos - senin gerçekliğin i know well what lies beyond my sleeping refuge Uyuma barınağımın ardından neyin yattığını iyi biliyorum the nightmare i built my own world to escape kaçmak için kendi dünyamı kurduğum kabus in my field of paper flowers Kağıt çiçeklerimin tarlasında and candy clouds of lullaby Ve ninninin tatlı bulutların i lie inside myself for hours Saatlerdir kendi içimde yatıyorum and watch my purple sky fly over me Ve mor gökyüzümün üzerimde uçuşunu izliyorum swallowed up in the sound of my screaming Çığlığımın sesinde yutuldu cannot cease for the fear of silent nights Bu sessiz gecelerin korkusunu durdurmıyorum oh how i long for the deep sleep dreaming Oh derin bir uykuya dalıp düşlemeyi iple çekiyorum the goddess of imaginary light Hayali ışığın ilahesini |
Everybody's Fool - Evanescence
-------------------------------------------------------------------------------- perfect by nature Doğuştan kusursuz icons of self indulgence Kendine hoşgörünin simgeleri just what we all need Hepimizin tek ihtiyac duyduğu şey more lies about a world that never was and never will be Hiç var olmamış ve olmayacak olan bir dünya hakkında daha fazla yalan have you no shame don't you see me Hiç utanman yok mu beni görmüyor musun? you know you've got everybody fooled Biliyorsun herkesi ahmak yerine koydun look here she comes now Bak o geliyor işte bow down and stare in wonder Önünde eğil ve meraklı bir şekilde bak oh how we love you Oh seni ne çok seviyoruz no flaws when you're pretending Sen aldatırken hiçbir kusur yok but now i know she Fakat şimdi biliyorum o never was and never will be Hiçbir zaman var olmadı ve olmayacak you don't know how you've betrayed me Sen bana nasıl ihanet ettiğini bilmiyorsun and somehow you've got everybody fooled Ve bir şekilde herkesi kandırdın without the mask where will you hide Masken olmadan nereye saklanacaksın can't find yourself lost in your lie Kendi yalanında kendini bulamıyorsun i know the truth now Şimdi gerçeği biliyorum i know who you are Kim olduğunu biliyorum and i don't love you anymore Ve seni artık sevmiyorum it never was and never will be Hiçbir zaman var olmadı, olmayacak da you're not real and you can't save me Sen gerçek değilsin ve beni kurtaramazsın somehow now you're everybody's fool Bir şekilde sen şimdi herkesin aptallığısın -------------------------------------------------------------------------------- |
Lies - Evanescence --------------------------------------------------------------------------------
Bound at every limb by my shackles of fear Tüm kollarım korkumun zincirleriyle bağlandı Sealed with lies through so many tears Gözyaşlarının arsındaki yalanlarla mühürlendim Lost from within, pursuing the end İçten kayboldum, sonu kovalayarak I fight for the chance to be lied to again Yeniden yalan söylenme şansı için savaşıyorum You will never be strong enough Asla yeterince güçlü olmayacaksın You will never be good enough Asla yeterince iyi olmayacaksın You were never conceived in love Asla aşka gebe kalmadın You will not rise above Asla yukarıda doğmayacaksın Nakarat : They'll never see Onlar asla görmeyecek I'll never be Ben asla var olmayacağım I'll struggle on and on to feed this hunger Bu açlığı doyurmak için uğraşıp duracağım Burning deep inside of me Benim içimde yanan But through my tears breaks a blinding light Ama kör edici bir ışık gözyaşlarımı deliyor Birthing a dawn to this endless night Bu sonsuz geceye bir şakaf doğuruyor Arms outstretched, awaiting me Kollar açık, beni bekliyor An open embrace upon a bleeding tree Kucağını açmış kanayan ağacın üzerinde Rest in me and I'll comfort you İçimde dinlen ve seni rahatlacağım I have lived and I died for you Ben senin için yaşadım ve öldüm Abide in me and I vow to you Bana tahammül et ve ben sana yemin ederim I will never forsake you Seni asla bırakmayacağım |
Call Me When You're Sober
Don't cry to me -bana ağlama If you loved me -eğer beni sevseydin You would be here with me -burada benimle olurdun You want me -beni istiyorsan Come find me -gel bul beni Make up your mind -kararını ver Should I let you fall? -düşmene izin mi vereyim? Lose it all -onu bütünüyle kaybet So maybe you can remember yourself -belki böylece kendini hatırlayabilirsin Can't keep believing -inanmayı sürdüremiyorum We're only deceiving ourselves -sadece kendimizi aldatıyoruz And I'm sick of the lie -ve bu yüzden yalanlardan bıktım And you're too late -ve çok geciktin Don't cry to me -bana ağlama If you loved me -eğer beni sevseydin You would be here with me -burada benimle olurdun You want me -beni istiyorsan Come find me -gel bul beni Make up your mind -kararını ver Couldn't take the blame -sorumluluğu alamadın Sick with shame -utançtan hastasın Must be exhausting to lose your own game -kendi oyununu kaybetmene doğru bitkin olmalısın Selfishly hated -bencilce nefret ettin No wonder you're jaded -yorulmuş olman şaşırtıcı değil You can't play the victim this time -bu sefer kurbanı oynayamazsın And you're too late -ve çok geciktin So don't cry to me -bu yüzden bana ağlama If you loved me -eğer beni sevseydin You would be here with me -burda benimle olurdun You want me -beni istiyorsan Come find me -gel bul beni Make up your mind -kararını ver You never call me when you're sober -ayık olduğun zaman beni asla çağırma You only want it cause it's over -sadece onu istersin çünkü o bitti It's over -bitti How could I have burned paradise? -cennetin bahçesini nasıl yakmış olabilirim? How could I - you were never mine -nasıl yapabilirdim-sen hiç benim değildin ki So don't cry to me -bu yüzden bana ağlama If you loved me -eğer beni sevseydin You would be here with me -burda benimle olurdun Don't lie to me -bana yalan söyleme Just get your things -sadece senin olanları al I've made up your mind -senin kararını verdim ! |
AnythinG FoR YoU
I'd give anything to give me to you *sana kendimi vermek için her şeyimi verirdim Can you forget the world that you thought you knew *bildiğini sandığın dünyayı unutabilir misin If you want me, *eğer beni istiyorsan Come and find me *gel beni bul Nothing's stopping you so please release me *hiçbir şey seni durdurmuyor,lütfen beni farket I'll believe All your lies *bütün yalanlarına inanacağım Just pretend you love me *sadece beni seviyormuş gibi davran Make believe *inandır beni Close your eyes *kapat gözlerini I'll be anything for you *senin için her şey olurum Nothing left to make me feel anymore *beni hissettirecek artık hiçbir şey kalmamış There's only you and everyday I need more *sadece sen varsın ve her gün sana daha fazla ihtiyacım oluyor If you want me Come and find me *eğer beni istiyorsan gel bul beni I'll do anything you say just tell me *her şeyi yaparım sen sadece söyle bana I'll believe All your lies *tüm yalanlarına inanacağım Just pretend you love me *beni seviyormuş gibi davran Make believe *inandır beni buna Close your eyes I'll be anything for you *kapat gözlerini senin için her şeyi yaparım Anything for you *senin içiçn her şey I'll become your earth and sky *senin gökyüzün ve dünyan olacağım Forever never die *sonsuza kadar da asla ölmeyeceğim I'll be everything you need *ihtiyacın olan her şeyin olacağım |
Goodnight
Goodnight, sleep tight *iyi geceler,iyice uyu No more tears *daha fazla gözyaşı olmadan Goodnight morning, I'll be here *iyi geceler sabah orda olacağım And when we say goodnight, *ve biz iyi geceler dediğimizde Dry your eyes *gözlerini kurut Because we said goodnight, *çünkü iyi geceler dedik, And now goodbye *ve şimdi hoşçakal We said goodnight *iyi geceler demiştik And now goodbye *ve şimdi hoşçakal |
Forgive Me - Evanescence --------------------------------------------------------------------------------
Can you forgive me again? Beni yeniden affedebilir misin? I don't know what I said Ne söylediğimi bilmiyorum But I didn't mean to hurt you Ama seni kırmak istemedim I heard the words come out Kelimelerin çıktığını duydum I felt like I would die Ölecekmiş gibi hissettim It hurt so much to hurt you Seni incitmek beni çok acıttı Then you look at me Sonra sen bana baktın You're not shouting anymore Çok fazla bağırmadın You're silently broken Sen sessizce kırıldın I'd give anything now Şu an her şeyi verirdim To hear those words from you Bu sözleri senden duymak için Each time I say something I regret Ne zaman pişman olduğum bir şey söylesem I cry 'I don't want to lose you.' Ağlıyorum: 'seni kaybetmeyi istemiyorum' But somehow I know that you will never leave me, yeah. Ama nedense beni asla terk etmeyeceğini biliyorum, evet. 'Cause you were made for me Çünkü sen benim için yaratılmışsın Somehow I'll make you see Bir şekilde görmeni sağlayacağım How happy you make me Beni ne kadar mutlu ettiğini I can't live this life Bu hayatı yaşayamam Without you by my side Sen yanımda olmadan I need you to survive Hayatta kalmak için sana ihtiyacım var So stay with me Öyleyse benimle kal You look in my eyes and I'm screaming inside that I!m sorry Gözlerimin içine bakıyorsun ve üzgünüm diye içimden çığlık atıyorum And you forgive me again Ve sen beni tekrar affediyorsun You're my one true friend Sen benim tek gerçek arkadaşımsın And I never meant to hurt you Ve ben asla seni kırmak istemedim |
solitude-evanescence
-------------------------------------------------------------------------------- How many time have you told me you love her? -Bana onu sevdiğini kaç kez söyledin?- As many times as i've wanted to tell you the truth? -Benim sana doğruyu söylemek istediğim kadar çok mu?- How long have i stood here beside you? -Ne kadar zamandır burada(senin yanında) duruyorum?- I live through you -seni zorluklara rağmen kazandım- You looked through me -bana şöyle bir baktın- Ooh,solitude -of yalnızlık- Still with me is only you -hala yanımda olan sadece sen varsın- Ooh,solitude -of yalnızlık- I can't stay away from you -senden uzak kalamam- How many times have i done this to myself? -Kaç kez bunu kendime yaptım?- How long will it take before i see? -Ben seni ne kadar zamandır göremeyeceğim?- When will this hole in my heart be mended? -Kalbimdeki bu boşluk ne zaman tamir edilecek?- Who now is left alone but me? -Şu an benden başka yalnız ayrılan kim?- Ooh,solitude -of yalnızlık- Forever me and forever you -sonsuza kadar sen ve ben ..- Ooh,solitude -of yalnızlık- Only you,only true -sadece sen ve yalnız gerçek- Everyone leaves me stranded -herkes benden çok zor ayrılıyor- Forgotten,abandoned,left behind -unutuldum,terk edildim,geride bırakıldım- I can't stay here another night -başka gecelerde burda kalamam- Your secret admirer -senin gizli aşığın- Who could it be? -Kim olabilirdi ki?- Ooh Can't you see all along it was me? -of hep yanında olan bendim göremedin mi?- How can you be so blind as to see right through me? -Dürüstlüğe gelince nasıl oluyor da bu kadar kör olabiliyorsun?- |
Fields Of İnnocence-Evanescence
-------------------------------------------------------------------------------- I still remember the world from the eyes of a child -dünyayı bir çocuğun bakışlarından hala hatırlayabiliyorum- Slowly those feelings were clouded by what i know now -bu hisler,şuan bildiğim bir şey tarafından yawaşça bulutla kaplanıyor- Where has my heart gone? -kalbim nereye ait? An uneven trade for the real world -gerçek dünya yerine düzensiz bir ticaret yapılıyor- Oh I..... -oh ben...- I want to go back to believing in everything and knowing nothing at all -her şeye inanmaya geri dönmek istiyorum we hiçbir şeyi bilmemeye- I still remember the sun always warm on my back -her zaman sırtıma wuran sıcak güneşi hala hatırlayabiliyorum- Somehow it seems colder now -her nasılsa şimdi çok soğuk görünüyor- Where has my heart gone? -kalbim nereye ait?- Trapped in the eyes of a stranger -bir yabancının gözlerinde tuzağa düşürüldü- Oh why?... -oh neden?..- I want to go back to believing in everything -her şeye inanmaya geri dönmek istiyorum- |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 21:21 . |
Powered by vBulletin® Version 3.7.0
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.