![]() |
geLmesiN dua et
|
nie?
|
biLmem
|
parçaLaNdım.................
|
|
...............................
|
.................................................. .................................................. .................................................. .................................................. .................................................. ......
|
ben sabahlamak üzre yatagıma gidiorm....uykun kacarsa cagrı atarsın.......belkide yeniden sigaraya baslamanın zamanı geldi artık.....:( olmuoo gercekten.....yapamıorm.....
|
saçmaLama koNusmam waLLA biLLA cıkarım qiderim hayatıNdaN bi daha haber aLamazsıN beNdeN
|
bittigim andır o an...:(....... ii gecelr sevgilim....
|
keNdimdeN qeriye
|
Alıntı:
|
vazqecerseN kaybedersiN......
|
Y.o.k
|
|
Ne olur girme artık gecelerime Yalnızlığım bile yine hep seninle Ellerin ellerimi tutmuyor Gözlerin beni sana hapsediyor Bilmek yetmiyor, görmek yetmiyor Varlığın beni kahrediyor Farketmiyor, sensiz olmuyor Yokluğun bile beni terkediyor Sen vardın, sadece sen varsın Yine de ben hiç yoktum aklında Sen gördün, bir tek sen gördün Yine de ben hiç yoktum aslında Bilmek yetmiyor, görmek yetmiyor Varlığın beni kahrediyor Farketmiyor, artık olmuyor Yokluğun bile beni terkediyor Sevmek yetmiyor, ölmek yetmiyor Yokluğun bile beni terkediyor... |
|
bu seNede biz ya$amaLıyız devLEriN o buyuk a$kıNı............ |
|
qitmek yeriNe kaLsaN yaNımda bu kadr mı ta$La oruLu yureqiN....... |
|
Ben hep aynı ben, Bir küçük sitem Sen eğiştin sen, Yok sıcak bir ten Ağladım sana, endişe ettim Söz değil, bir tek dokunmak istedim Yalnızım şimdi ilk gece gibi Sanki kapıyı çalıp gireceksin içeri Güneşi görmez oldu gözlerim Ay ışığında seni hep özlerim Bu kadarı yetmiyor ki sevgilim, Hadi gel, yine dans edelim Neye yorsam rüyamı bilemedim Aşkı aramaktan bende vazgeçtim Olmuyor biliyorsun ki denedim Bana gel, yine dans edelim Hadi gel son kez dans edelim |
Zamana Birakma Bizi Son bir defa Dokunur ruhuna Dilimden kalbine Apaçik bir muhtira Zamana birakma bizi Vucutlara böler kalbimizi Baska dudaklar deger Silinir muhrumun izi Sanilmasin yastayim yapyalnizim Yoluma devam ederim kaldigim yerden Yalanlardan duvar ördüm gögsüme Bir daha yara almam vurdugun yerden Son bir defa Gel saril boynuma Ayriliktan bahsetme Ya da git kendi yoluna Ama zamana birakma bizi Vucutlara böler kalbimizi Baskasina gösterme Kalbindeki parmak izlerimi |
Özledim seni.
Çocuk gibiyim bugünlerde herşeyden alınıyorum.Biri azıcık içime dokunan birşey söylese ağlayacak gibi oluyorum.Sanki sonu olmayan kapkaranlık bir yoldayımda çıkış arıyorum. gülüşlerim birtürlü yansımıyor dudaklarıma hep yarım, eksik günler yaşıyorum. Yüreğim ağır geliyor bana hayata karşı bir yenilmişlik, bir boşvermişlik içindeyim. Oysa kent uzun zaman sonra güneşe açtı kucağını. Bense nereye gitsem gıri bulutlar sürüklüyorum peşimden. Güneş bir benim üstüme doğmuyor nedense. Gece yarılarında sıçrayarak uyanıyorum nedense. Nicedir huzurlu uyumanın nedemek olduğunu unuttum. Yeni güne dayanılmaz kalp ağrılarıyla başlıyorum. Tatsız tuzsuz bir hayat işte. Bu salak bu saçma mutsuzluktan kurtuılmak istiyorum ama mümkün olmuyor. Nereye baksam seni görürken nasıl yapacağım bunu? Bunca zaman gidişini beni böyle teslim alacağını bilseydim git dermiydim sana? Gidişin ardından her giden gibi benden iz bırakacağına ve sonra yok olacağını düşünüyordum. Olmadı. Ben yüreğimden ve beynimden çıkardığımı sanarken seni, sen saklanmışsın biryerlere meğer hiç çıkmamışsın benden.meğer çoğalmışsın kök salmışsın. Şimdi yeniden çiçek açıyor ve yayılıyorsun bütün bedenime. seni yok sayarken yaşamak çok kolaydı Kalbimin önüne bir duvar örmüştüm.aslında ben değilde sen örmüştün o duvarı bilmeden. Acı, özlem hüzün gibi duygular giremiyordu yüreğime. Kendimce rahattım.n Biryol tutturmuştum gidiyordum öylesine ve beklentisiz, olmadı diyordum. İmkansız bir aşktı diyordum avutuyordum kendimi. Şimdi seninle yaşadığım ne varsa resmi geçite çıkmış tören kıtaları gibiönümden geçiyordu. bu kent bu sokaklar köşedeki park sahildeki dondurmacı meydandaki simitçi hepsi sanki o burda dermişcesine birer birer dikiliyor önüme . Söylermisin bütün bunları yaşarken nasıl silebilirim seni. Nasıl olmadığını varsayabilirim. Özledim seni özleminle başedemiyorum artık. Gel desem gelirmisin kollarını açarak koşarmısın bana bu sevdayı benimle ötelere taşırmısın. Beni sensizlikten kurtarırmısın ??? |
… 3 tane nokta . 3 Nokta aslında anlatamadıklarım, ifade edemediklerim ve söylemeye korktuklarımdır! Hep güzel başlayan harf dizilerinin kötü bir son ile bitişini engellemektir 3 nokta. Seninle yaşadığım rüya gibi güzel anları hep en güzel yerinde kesmektir 3 nokta. Durup dururken gözümün önüne gelip bana sarılışını hatırlamak ve bu sarılışı asla ayrılıkla bitirmemek içindir noktalarım. Asla sana tek nokta koyamadım, çünkü biliyorum hissediyorum bu 3 nokta yerine çok güzel şeyler yazacağım günler gelecek. Sarılışını çığlık atan gözlerinle bitireceğim günler seni senden isteyeceğim günler gelecek. Şimdi git sevdiğim ben yokluğunu bu 3 nokta ile dolduracağım… Git diyorum ya git ama gel! Geçenlerde çok ufak bir yazı geçti televizyonun o koca boşluğundan… Şairin bir tanesi demiş ki; “Gel Dersem Gel, Git dersem GİTME!” benim kızgınlığım git diyişimde o hesap… Çok garibim biliyorum inan ben bile anlamıyorum bazen kendimi… Yanımda olmadığında seni öyle çok özlüyorum öylesine üşüyor ki ruhum isyan edip o an yanına gelesim sana sımsıkı sarılıp ayrılık kelimesini o an yok edesim geliyor, içimde ki tüm hücreler Sen diye haykırırken yanıma geldiğinde sanki hiçbir şey olmamış ve seni hiç özlememişçesine davranıyorum. Oysa! O bakışın o gülüşün… evet yine noktalarım imdadıma yetişti… Anlatamam çünkü… Ah! Bir bilsen ne kadar üzülüyorum bu duruma. Neden yoksun be meleğim? Hadi gel artık inan kızmıyıcam o anlamsız gülüşlerine… Hadi gel meleğim artık aynı anda başlamak istiyorum her söze… Hadi meleğim çık artık yine bi köşeden yine göz göze gelelim… Yüzümdeki bu yorgun tebessümleri canlandır artık… Yüreğim yorgun inan seni özlemekten! Noktalarla olacak iş değil bu yaşamalıyım! Bu lanet noktalar yerine Sen’i koymalıyım… |
Bu gün yine aynı şeyleri yaptım! tıpkı seni kaybettiğim günden beri yaptıklarımı.Yine hep seni düşündüm. Sensiz ne yapıcağımı düşündüm. yine tek başıma gezdim sokaklarda ağlıyarak yine şarkımızı dinledim her zaman olduğu gibi… Ilık bir rüzgar esti yüzüme doğru sanki senin beni ufak öpüşün gibi okşadı yanağımı, yağmur başladı arkasından ve ben ıslandım dudağıma düşen yağmur damlalarının serinliği seni hatrlattı bana.. Senin yokluğun gerçeğini kabul edemiyorum bir türlü hayır diyorum olamaz o hala beni seviyo sadece zamna ihtiyacı var diyorum, sonra bi bakıyorum bu hayal dünya sona eriyor, gerçeklerle yüzleşiyorum senin beni unutuşunla, terkedişinle işte o acı dayanılmaz oluyo benim için ben hergün aynı acıyı milyonlarca kez tatıdıyorum senin gidişinden beri. Ben hergün ölüp diriliyorum ve ardında tekrar ölüyorum ve her ölümümde daha fazala acı çekiyor daha fazla yıkılıyorum her ölümde sanki işgence çekiyorum hemde giderek artan işgenceler. Hep keşke der oldum senin gidişinden bu yana, keşkelerle dolu bi hayatım oldu senin terkedişinle, Her keşke diyişim beni dahada yıktı dahada üzdü. Hep senin için yaşamıştım, senin sayende var olmuştum, senin içindi herşey, içimdeki sevgi nefrete dönüşsün diye uğraştım hep, senden nefret etmek istedim ama olmadı. Benim aşkım ölesine büyüktü ki hiç bişey beni senden vazgeçiremedi, seni benden koparamadı artık yüreğim seni tek başına seviyor, umutsuca, dönmiceni bilerek, acı çekerek. Bazen diyorumki değermi acaba, değrmi bunca acıya değermi kendimi kahretememe, bi ölü gibi yaşamama. Sonra sen geliyosun aklıma, her zaman olduğu gibi ve şöle diyorum aşkım için herşey değer sonunda hiç bişeyden pişmanlık duymasaydım keşke bak yine keşke dedim. İşte artık hayatım hep böle keşke keşke keşke...! Bazen diyorum kendime niçin yaşıyorumki? Niçin varımki? Kim için? Ne için? Ve hiç bi cvp alamıyorum. Ama yüreğimi avutuyorum, senin mutlu olduğnu bilerek avunuyor yüreğim, bu sayede hala yaşıyabiliyorum, her nekadar bi ölü gibi olsamda. Ama biliyorum sende beni unutmadın, unutamadın. Ne kadarda eğlenirdik seninle, ne kadarda harika vakitlerimiz geçti. İnanırmısın kavgalarımızı bile özledim, ama en çok neyi özledim biliyomusun; gözlerime bakıp "Seni Seviyorum" diyişini özledim. Bana yaşam verdiğin anları özledim. Aşkımız bir çiçek gibi soldu, sen soldurdun, beni susuz bırktın, beni erittin, yok ettin. Lütfen geri dön! Beni susuz bırakma! Beni bu yaşama tekrar bağla! Tekrar gülmeyi hatırlat bana! Artık üzüntüden, acıdan değil, gülmekten gelsin gözümden o yaşlar! Tekrar aşkın güzelliklerini yaşat bana, tekrar kavga et benimle, tekrar değerli oldumu hissettir, sevildimi hatırlat, tekrar yaşaat beni, aşkınla büyüt sosuza dek tekrar! Geri dön! Evet, tekrar geri dön bana... Sen giderken beni dipsiz karanlık katedrallerden kurtarmıştın, şimdi beni tekrar o katedrallere geri yolladın ama yalvarırım beni tekrar kurtar bu sonsuzluktan, bu karanlıklardan. Senin yokluğunda korkuyor ve acı çekiyorum, üşüyorum burda lütfen dön aşkım seni çoooook özledim...! |
Anlamalıydım ben üzüldüğümde kılını kıpırdatmamandan, sadece işin düştüğünde aramandan.
"N'aber, nasılsın" lâfının arkasına "Bir görüşelim mi?" ekleyememenden, anlamalıydım sevgisizliğini... Ben, seni görmek için sınırlarımı zorlarken, senin umursamamandan, alaycı konuşmalarından, ya da senden vazgeçerim diye korkup önüme bir parça yem atmandan anlamalıydım... Ben, hayatta hiç kimseye bu kadar sabırlı bu kadar mülayim davranmamıştım oysaki. Severdim özgürlüğümü, asi olmayı, bir bardak sudafırtınalar koparmayı, kimseye hesap vermemeyi... Bir bunları severdim bir de seni sevdim... Sevgilin değil sevdiğin olmayı istedim.... İlk defa biri benden hesap sorsun istedim, bir açıklama beklesin. Bu biraz açık değil mi ya da "Hayır bir yere gitmiyorsun, evde oturuyorsun" dan başka bir şeydi bu... Beni sorgula, duygularımı sorgula istedim. Olmadı... Ne kadar da kolaydımsenin için, ne kadar dazahmetsiz... Tabiiki, bocalardın, emindin düzgün insan olduğumdan hayatında hiç karşına çıkmamış kadar düzgün, emindin seni çok sevdiğimden ve düşündüğümden; öyle olmasaydı her probleminde ilk beni arar mıydın? Nedenleri, niyeleri merak etmedim hiç, inan etmedim... Bu kadar sevgisizliğinde seni nasıl bu kadar sevdim, onu merak ettim. Benim için ne düşündüğünü, beni nasıl gördüğünü, sendeki beni merak ettim... Artık hayal kurmuyorum, geçmişe bu kadar bağlı olmamın sebebi; o zaman çok mutlu olmam bunu biliyorum... Şimdi tekrar başlasak da, yalnızlığı paylaşsak da sana gönlümüaçabilir, gözüm kapalı güvenebilir miyim sanıyorsun? Şimdi artık tek başınayım... Hiç değilse hakkını veriyorum yalnızlığın. iki kişilik kocaman bir boşluktansa sensizliği ve yalnızlığı yeğlerim... Artık kendimi görmemek için aynalara bakmıyorum, üşürüm diye kazağını giymiyorum, ağlarım diye türkü söylemiyorum. Belki de sen haklısın! Artık ben bile kendimi SEVMİYORUM... |
Aşk ßazen Sevinçtir Bazen Acıdır ßazende Yaşadığını ßilmektir! |
Yüzünü özledim.Daha birkaç sat önce birlikteydik halbuki.Yanımda olsan ne fark eder ki.Hiç tükenmiyor özlemin.Aslında bu duygumu anlatmaya özlem kelimesi yetersiz kalıyor.Ve ben asıl buna şaşıyorum.
Seninleyken bile özlüyorsam seni sensizken hissettiğim ne o zaman?Başka bir adı olmalı.Adı ne olursa olsun sevmiyorum sensizliği.Deli bir aşk benimkisi.Sonu gelmeyecek bir macera.Aşk gibi,hayatta bir macera tadında yaşanmalı.Ne olursa olsun yaşanmalı.Bütün kahpeliğine ikiyüzlülüğüne rağmen.İnsan,hiç kimseye bağımlı olmadan,kendi ayaklarının üzerinde durarak yaşamalı hayatı.Keyifle,mutlulukla her saniyeden zevk alarak. Bilinmezlerin peşinde koşarak keşif ederek ve her keşiften kaşifin aldığı o doyumsuz hazzı alarak yaşamalı.Dinleyerek,konuşarak,sorarak,sorgulayarak ,öğrenerek ve öğreterek yaşamalı.İnsan hayatı bir heykeltıraş titizliğiyle,bir şair duyarlılığıyla,bir ressam bakışıyla yaşamalı. Sen benim hem aşk hem de hayat maceramın birinci kahramanısın.Yapacak ne çok şeyimiz var diye düşünüyorum.Ne kadarına yetecek ömrümüz bilmiyorum ama hayata ve aşka dair ne varsa yaşamak istiyorum seninle. Toprağın,sarı sıcak kumların,yemyeşil çimlerin üzerinde el ele ama yalın ayak yürümek.Denizin kıyısında hiçbir şey yapmadan saatlerce güneşin altında yatmak sonra güneşin tenimizde yarattığı acıyı serin sularla birlikte dindirmek. Yazı severim bilirsin ama kışın hatırını bırakmam elbette.Karların içinde ellerimiz,ayaklarımız morarana kadar yuvarlanmak ve sonra çıtır çıtır odun ateşinin karşısında gözlerimizi birbirimizden bir saniye bile ayırmadan yine saatlerce oturmak.Sabaha karşı şehrin bir tepesinden o eşsiz göle bakarken serin rüzgarın hafifçe titrettiği vücutlarımızı birbirimize sarılarak ısıtmak.Bir tende eriyene kadar hiç bitmeyecek bir ayin gibi yatmak.Zaman bizim elimizde ne kadarını kullanırsak uzun olacak ömrümüz.Ve giderken bu dünyadan ardımızda yaşamadığımız şeyleri değil,her anı birlikteliğimizle,aşkımızla dolu bir hayatı bırakacağız.Ne dersin?ÖNCE YAŞAYIP ÖLÜR MÜSÜN BENİMLE? |
Hayata Cezasını Gülüşünle öde… =[
Gece, aydınlığın üzerine karanlığın puslu tüllerini indirip gökyüzü sergisinde yıldızların ay ışığıyla dans ettiği zamanlarda yine seni özlüyorum sevgili.Yokluğuna inat sesinin sıcaklığını, yüzünün utangaçlığını ve gülüşlerine saklanmış baharları düşünüyorum. Puslu bir hayatın hüzne sürgülenmiş vaktinde anıyorum –yüreğimle özdeşleşmiş- vuslat kokulu isminiYokluğundan arta kalan kırık dökük anıları geçmişin tozlu raflarından indirip imkansız sevdamızı delicesine haykırıyorum bulutlarla taçlanmış gökyüzüne..Boğazımda düğümlenmiş kelimeleri bir bir kanatıp hasretinde demliyorumhayatın hüzün yüklü meşakkatlerini.. Acıya inat, yokluğunda inat seni düşünüyorum özlemin en dar vakitlerinde. Beni “ sensiz “ bırakıp gittiği yerde hala seni bekliyorum sevgili….
|
Sevda mevsiminde bir bahar göremeden gitmiştin. Yokluğunu bir beden bol gelecek şekilde küçük bedenime örerek ait olduğun baharlara zamansız gitmiştin. Bu gidişin binlerce sebebi vardı biliyorum. Gidişin bazen “sana gecikmişliğim “ olmuştu bazen de senin hayata yeniden ve sıfırdan başlayamama korkularınHer ne olursa olsun gitmiştin işteAnlamı yok gidişini tekrar yüreğimde küllendirmenin. Lakin gittiğin gece, tüm acıları soyunup yağmurların koynunda yüreğimle çırılçıplak “sana “ ağlamıştımYokluğunda kimi zaman kanadım durdum sevdanın kör topal kelimelerinde. Kimi zaman da tek bir kelime etmeden yalnızlığına demlendim. Tek cümlelik vedaları iyi bilirim sevgili Gidişinle ayrılığın ayakuçlarına yuvarlansam da yüreğimle hep imkansız sevdama sustum. Evet, benden uzaklara giderken – bir zamanlar yüreğine ölümsüzlüğü kazıdığın- adımı tek kalemde silmişsin dudaklarından. Yaşanmış onca hatırayı “ hiç yaşanmamış “ bilip sonsuza dek çıkarmışsın beni hayatından. Adımı “ iki dudağın arasında” anmamakla beni unutma çabasında olabilirsin sevgili. Beni çoktan unutup geçmişin tozlu raflarına sürgülemiş ya da sendeki “ beni yalnızlığa kefensiz gömmüş olabilirsin lakin ben seni gittin diye bir kalemde unutmadım sevgili. Sana inat, yokluğuna inat yaşattım seni Gelmeyeceğini bile bile beni “ bana “ bıraktığın yerde hala seni bekliyorum. Dilimde ikimizin şarkısı ve senden bana miras iki damla gözyaşıyla sevdamı sayıklıyorum. Ve özlerken seni; mayasız yokluğuna “ bir mintan sabır “ ekleyip hayatın en dar teknesinde varlığını “ yarınlarıma ” yoğurmakla meşgulüm sevgili..Ben seni hala seviyorum sevgili…. |
Bilmiyorum. Hangi kadın gelmeyeceği bilindiği halde her gece sabah ezanlarına kadar beklenildi? Hangi erkek, sevdiği kadının ellerini bir daha tutamayacağını bilse de sevdiğinin daha tövbesi edilmemiş- taze günahlarına kefil oldu? Giden bir kadının ardından kaç erkek, sevdiği kadının gülüşlerini dualarına katıp giden sevgilinin kangrenleşmiş acılarına “yarım bedenini “ kefen bildi ? Cevabı olmayan onlarca soru sevgili Evet, sen gittin diye etrafımı tel örgülerle çevirdim. O tellere hasretinin ölümcül elektriğini verip gelmeyeceğini bile bile seni bekledim gülüşlerinin tomurcuk açtığı tepelerde… |
Sensizlikte üzerime çullanan arsız fırtınalar, yüreğime yapışmış kör ayazlar korkutmaz beni. Yokluğunda yeniden depreşen sancılar ya da adımın bir kalemde unutulması benim canımı acıtmaz sevgili. Olur da bir vakit yüreğinle bulutlara özenip delice ağladığında kirpiklerinden süzülen gözyaşlarının toprakta heba olması korkutur beni. Ya da dar bir vakitte ölümün şerbetini benden önce Azrail’in avuçlarından içmen canımı acıtır sevgili. Evet, aramıza “ bir ömürlük hasreti " koyup benden gitsen de, senin uzaklarda yaşadığını bilmenin tarif edilmez hazzı ve uzaklarda bir yerde sıcak tebessümlerinin etrafındaki insanlara verdiği umutla sensizlikte bile “ seni “ yaşayabiliyorum. Ama benden önce göçersen bu fani âlemden dayanamaz bu can bu gidişe. Bu acıya dayanamaz fakir yüreğim Sen uzaklarda huzurun koynunda uyurken; her gece ben üşüyen ellerimi semaya kaldırıp Yaradan’ a yalvarıyorum. Her gece yüreğimi seccadede bırakıp ıslak dualarımla hep “ varlığında senden önce ölmeyi “ diliyorum sevgili. Haram olsa da gülüşlerin bana, senden önce fani alemden göçmeyi diliyorum Mevla’dan. Seni sensiz severken bile seni düşünüyorum sevgili… |
Ben yamalı bir bedenin kocaman yüreğiyle sevdim seni. Yokluğunda senden kaçmak varken ben yine senin hatıralarına sığındım. Yüreğinde unutulduğumu bilsem de, ben seni “ sensiz “ yaşatan oldum. Hayatında “ doğruluğumu “ ispat edemediğin tek yanlışın olarak kalsam da çizdiğin mutluluklarda dilendiremediğin en güzel sevda olsam da ben seni seviyorum sevgili. Yokluğuna inat, yalnızlığına inat..
|
Gün geldi benden uzaklardaki varlığınla mutlu olup senin gözyaşlarında kanadım durdum. Biz seninle iki yakası birbirine hiçbir zaman kavuşmayacak uçurum olsak ta delice sevdik birbirimizi. Kâh seninle ayrı bulutlardan düşen iki damla olup aynı sevda toprağına yağdık kâh aynı yürekle gülümseyip aynı gözle imkânsızlığımıza ağladık Evet, biz seninle takvimlerden düşen zamana yenildik sevgili. Aynı gökyüzüne serilmiş birbirine yabancı iki yıldız olduk Sen, ay ışığıyla dans eden yıldız olmuşken; ben gecenin tüllerine yüreğiyle tutunan ve her an kaybolmaya hazır bir yıldız oldum. Bir gece kaysam da gökyüzünden ben hep sende olacağım sevgili. Çünkü biz seninle yaşadığımız hayat kadar yalan, ölüm kadar gerçektik …
|
Biz zamana yenildik sevgili. Kavuşmalarımızı vuslat kokan yarınlara erteledik Körpe sevinçlerimizi sıcak yüreğimizde saklayıp her gece ayrılığın isli çaydanlığında hasrete demleneceğiz benden daha iyi bilirsin ki; hasret; aşkın kanlı gözyaşıdır Aktıkça geride kalanları yakar. İçinde kurtlanır, yüreğinde kanar ayrılıklar. Kuru bir yaprak gibi bir baharın ortasında yapayalnız kalırsın. Konuşmak istersin, susturulursun. Susmak istersin, ıslak gözyaşlarınla konuşursun. Aşktan öte silahın olmasa da zamana kafa tutup ayrılıklarla savaşırsın. Ama zamana yenilirsin hep. Defalarca yenilirsin ama savaşırsın bıkmadan usanmadan. Hayat devam ediyor. Her şeye inat, ayrılığına inat takvimler alabildiğince hızlı akıyor mevsimlere doğru. Sen, uzaklarda bir yerlerde yaşarken; ben alnı ak, yüreği pak sevdamızı yokluğa inat yaşatacağım. |
Gün gelecek; dört duvar yalnızlığı üşüşecek yarınlarına. Gün gelecek, gülüşlerin tozlu hatıralara yenik düşüp beni bıraktığın yerlerde tek başına yürüyeceksin. Mavi düşlerine nice ayazlar ortak olup sana karanlıkları hediye edecekler. İçinde saklı kalmış yalnızlığın bir gün adını bilmediğin sokak başında karşına çıkacak. İrkileceksin ama korkma ne olur..Boynunu bükme kör topal yalnızlığa. Hayat denilen ipin ucuna sımsıkı tutun. Güneşe değil; karanlıklara çevir sırtını. Yüzünü ayazlara değil; seni bekleyen mutluluklara döndür. Her ne kadar benden uzak olsan da her gülüşün canıma can katacak, her gözyaşın yaşayan bu cana kefen olacak. Ne olur dayan acıya, pes etme imkansızlığa. Günahlarına kefil, acılarına bedenimle kefen olmuşken sabret yokluğa. Dudaklarınla ölümün şerbetini içmeden önce son kez beni çağır. Ellerini tutmak için ya da dudaklarına sevdanın mührünü bırakmak için değil; senin yerine vuslat şerbetini içip soğuk çınar ağacının gölgesine serilmek için son kez yüreğine çağır beni. Ben ölmeliyim senin yerine. Sen yaşamalısın çünkü. Böyle bir yürek yaşamalı sevgili. Bırak aramıza devasa “ yalnızlık “ girsin. Bırak sevdamız zamanın ayak uçlarında ezilsin Ama nerde olursan ol; baharlarla müjdelenmiş gülüşlerine sarıl. Olur, da bir gün zamana esir düşersen ne olur pes etme. Sürgün yesen de , hayata yüreğinle sımsıkı tutun ne olur. Her şeye inat ben seni seviyor olacağım. Beni bıraktığın yerde seni yüreğimle bekliyor olacağım. Ve bir gün ; uzaklarda bir yerde hayata bir bedel ödemek zorunda kalırsan sevgili ;
|
HAYATA CEZASINI GÜLÜŞÜNLE ÖDE… |
sevmek bana yaramıyor anne.....
Bütün vitaminlerimi aldım söylediğin gibi;A-vitamini,B-vitamini,C-vitamini...Senin sevdiğin gibi topladım saçlarımı.Aynaya baktığımda ağlamamaya çalıştım.Ama olmadı...Hergünkü gibi,bügünde hayatın yan etkileri devam etti üzerimde....
Bir elimde özlemlerim,bir elimde yitirdiklerimin enkazları...Sabun köpüğü gibi kayıp gitti avuçlarımdan sevinçlerim.Yine başaramadım anne.Yine sevmek boğazımda düğümlendi...Ne yaptımsa gideremedim acısını... Sadece bir gün istemiştim...Mutlu olmak için bir gün çokmuydu sence.Bir kelebeğin ömrü kadar kısa sürsede inadına yaşamak istemiştim.Oysa ne büyük bir özlemle kucaklamıştım,beklemeyi bile onunla sevmiştim.Şimdi yarım kalmışlıkların gölgesinde ince ince sızlıyor içim...Benim mutluluklarım camdan...En ufak bir esintide parçalanıyor.Kırıkları yüreğimi kanatıyor.Bana mutlu olmak yaramıyor anne... Bir mezar taşı kadar soğuk bedenim...İçimde kasırgalar,fırtınalar kopuyor.Daha ne kadar dayanabilirim sence.Senin ördüğün hırka var üzerimde.Hep sıcak tutar demiştin verirken gülümseyerek...Yüreğim üşüyor ısıtamıyorum... Sevmek bana yaramıyor anne... |
...bu Kez Anladim .....
Bu kez anladım Kuru dallardan yapma Bi köprüden geçiyorum Ben ordaydım Erbabı yalnızları Yutan kentler biliyorum Bu kez anladım Hüzünlerden bozma Mutluluklar yaşıyorum Ben ordaydım Acemi aşıkları Boğan sular biliyorum Ne müttefik belli Ne sığınakların yeri Kaybettim bugün kendimi, hükümsüzdür Sonu yok bunun, boşluklardan boşluk beğendim Vazgeçtim bugün herşeyden halsiz şu kalbim Kan revan içinde hep kanamaz denen yerlerim Hem suçsuz hem güçsüz hem halsiz Bu kez anladım Kartonlardan yapma Siperlere pusuyorum Ben ordaydım Huzurlu zamanları Yıkan sonlar biliyorum |
| Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 12:25 . |
Powered by vBulletin® Version 3.7.0
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.