![]() |
Ayrilik Ruzgari..
Dün gece içtim kadehler dolusu yine sensiz dolaştım sokaklarda.. ıslak kaldırımlarda.. gözlerime yaşlar doldu.. Soğuk bir rüzgar okşadı yüzümü ayrılık rüzgarı.. tanıdım onu ıslak nefesinden.. Allahım bilmem neden geldi bunlar başıma birdenbire kapıldık ayrılık rüzgarına.. Oysa hayat akıp gider.. sanki birşey olmamışcasına.. güneş de doğuyor.. gülerek umutsuz yarınlarıma.. Bir ayrılık şarkısı dolaşır dillerde seven gönüllerde.. Sevgilim ellerin artık tutmayacak ellerimi.. boşuna arayacak.. gözlerin gözlerimi... kimbilir belki de birgün.. unutacaksın aşkımı ve beni.. bense hep seni sevdim.. unuttum gözlerinde gözlerimi.. |
Ahenk..
|
Ben Sana teşekkür ederim, beni Sen öptün, Ben uyurken Benim alnımdan beni Sen öptün; Serinlik vurdu korulara, canlandı serçelerim; Sen mavi bir tilkiydin, binmiştin mavi ata, Ben belki dün ölmüştüm, belki de geçen hafta. Sen bana çok güzeldin, senin ayakların da.. Ülkü Tamer |
Ayrilik cok yakisti...
...baksana bu ayrılık ikimize de çok yakıştı.. ...benim ışık ışık bakışlarımın altında kimsenin taşımaya yanaşmadığı acılarım... yastığıma süzülen yaşlarım vardı... bilemedin... Şimdilerde gözlerinin rengi var kalemimde.. ama tadı tuzu yok satırların..hani şu beğenmediğin hallerimin hepsi üstümde.. ve başka sevgiler de var avuçlarımda..senin yerini almaya çalışan.. ama hayatın en haylaz terine tutuşturduğum anıların hatrına...bırakmadım tuzunu... ne büyük bir anı var yüreğimde..seninkinden uzun yüce ve değerli... Bütün şiirler sana çıkıyor ve karalamıyorum kitapları.. sana verdiğim sözler hepten aklımda.... şimdi dostların ve aşkların var belki de benim yaptıklarımın yerinde.. büğüler yapan...ya da kokular gönderenler... Dilerim özlemezsin benim kadar... ve hiç sızlamaz yüreciğin.. bir farkım vardı sade... benim ışık ışık bakışlarımın altında kimsenin taşımaya yanaşmadığı acılarım... ve yastığıma süzülen yaşlarım vardı... ...bilemedin.... Tıpkı şairin dediği gibi: seni terk etmenin bile başkaydı tadı... ...seni terk etmenin bile başkaydı tadı... baksana bu ayrılık ikimize de çok yakıştı... zeka; duyguları yönetenmiş... ve akıl da tek başına yetmiyormuş aşka bana elma şekerim dediği günden beri freni tutmuyor yaşamımın.. tümden gelen bir matematik..ya da fiziğin kimyası... bilmiyorum tutacak birimiz elinden yaşamanın... Arzu Leyal Gezer |
Yüreğim ardımda, Yüreğimde Sen... Geliyorum bir yerlere, bir yerlerdense gidiyorum.. Ardımdan gelen bu Aşkı sahiplenmek öyle huzur verici ki.. Yol yol uzuyoruz.. Ardımızda ne bir siren sesi, Ne bir karabasan gürültüsü... [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] Varacağım yer yüreğinin kenarı bu yolculuktan sonra, Biliyorum... Bilmek mi? Diye soruyorum sonra kendime , Galiba kendimi kandırıyorum... Sen gittiğinden beridir, portre fotoğrafım yok benim. Sadece gidişime şahit yol resimleri... Yol yol Sana uzuyorum... Bağlayacağım yüreğine yüreğimi kör düğümlerle... Kararlıyım! Çünkü; .. .. . Aşk'ın çünküsü olmadı ki hiç.. |
Bejan Matur
Ne ay ışığı yürüyeceğim, Ne sessizlik Aşk boyunca.. İçimde çırpınan dalganın var ettiği kıyıda Gömdüm onu... ....Aşkla |
Site için kuLanılaßılır! £méyine Salık quzeL :P
|
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] ..Unutuş saatleriydi bunlar, insan kardeşlerindi sana Seni unutturan... Ölüm vardı herşeyin sonunda.. ama ölümün arkasında hiç ölmeyen Aşkın vardı... Sevinirdin bazen, gülerdin, ama içinde bir yer hiç durmadan kanardı... Sen kendini ne kadar çok unutsan da, o dinmeyen sızı sana yine Seni hatırlatırdı... Koşardın sevgili sanıp dünyaya, koşardın ondaki kendini tamamlamaya... Ve sevgili Seni eksik tanıdıkça, sen onu daha eksiksiz severdin... Cezmi Ersöz |
Nabzım… çok uluslu bir geçmiştir benim saymalı..! demirden ellerle kurumadan mürekkebi mevsimleri kapatıp giderken kuşlar bin sus’un ardında dillenen cevap nisanların da aldattığı göçmeyen acılardan bana artan zaman… O ne bilsin..! ben ki aşkla acıya soyunan durmadan söz'e çalan keman bir merdiven gibi unutulurum geceleri ol kitap, ol naz, ol aşk gibi kaplarım tersten kendimi.. Toplasın yüzümdeki göl'ü nilüferler ve söylesin kendini yalnız bir çocukluktan büyütenler terk edilmek, bütün çocuk arkadaşlar dağılınca evlere beklemektir bir anneyi.. Uzadıkça acının boyu boğulmuş bir sandala döndü dilim.. uzlaştım günebakanlarla, gümüş şamdanlarla vapurlarsa sallamıyor artık kalbimi konuk olunmaz bir evin en sarı odasında buldum acı denen nesneyi Sebeplensin şimdi sırtıma doğru uyuyanlar acıyı bana bahşeden giz bir ölüme niyetlensin mermeri tersten okuyan rüzgâr ağulu yaprakları bunca sevsin…ne gerek! Yazdımsa aşk için.. sustumsa aşk ve duvak.. unutulmak için uyuyanlar ne bilsin..! Geyiklerin ayaklarıyla inerim suya yüzümü bir çömlek gibi sırlayıp avuçlarınızda giderim kırılmaya göçebe kelebekler gördüm…ne tuhaf! koşarken ardından mordumanlı bir trenin belli ki yaşamak için aşktı seçilen tanrı’ya doğru koşan ağaçlar ne bilsin.. |
Ölüm Ülkesinde Aşk..
Gece;bir karşı varlıktı karanlığıma gece;tanımsız bir bütünlük senin hayatını düşündüm sevmek sevginin suretini bürünmekti biraz da sonbahar uzaktan bakmaktı sana sonbahar yeniden ölüm mithatpaşa caddesinde yürüyorum kimbilir bu duyguyu kaç kez yaşıyorum güzelyalı tenha bir gece olmuş izmirde hep senin gözlerini görüyorum yaşamak; yumuşak dikenlerinde yokluğunun ikimizde; iki ayrı evrende,iki ayrı barış bir uyumu eylemek zordur bunun gibi uyum yokluğuysa uyumsuzluğun sen yok gibisin yokluğunu kim tamamlayacak güzelyalı bir vapur olmuş körfezde sulara ışığını sürüyor yanılsama işte bir kavram sevgimi tamamlayacak yanılsama yansır içinde bir vapur penceresinin sevgilim;gölgen gölgeni görüyorum senin kimse bilmeyecek yerini ölüm ülkesinin ölüm ülkesi;karanlık bir gece kimsenin tanıklığı yok sevgimize gece; kimsenin bilmediği bir ölüm ülkesidir sevgilim; bu sonbahar günlerinde nadir olan şey yok gibidir... Ahmet Güntan |
| Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 20:10 . |
Powered by vBulletin® Version 3.7.0
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.