![]() |
tmm..:D
|
:)
BEN SENDEN ÖNCE ÖLMEK İSTERİM
Ben senden önce ölmek isterim. Gidenin arkasından gelen gideni bulacak mı zannediyorsun? Ben zannetmiyorum bunu. İyisi mi, beni yaktırırsın, odanda ocağın üstüne korsun içinde bir kavanozun. Kavanoz camdan olsun, şeffaf, beyaz camdan olsun ki içinde beni görebilesin... Fedakârlığımı anlıyorsun : vazgeçtim toprak olmaktan, vazgeçtim çiçek olmaktan senin yanında kalabilmek için. Ve toz oluyorum yaşıyorum yanında senin. Sonra, sen de ölünce kavanozuma gelirsin. Ve orda beraber yaşarız külümün içinde külün, ta ki bir savruk gelin yahut vefasız bir torun bizi ordan atana kadar... Ama biz o zamana kadar o kadar karışacağız ki birbirimize, atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz yan yana düşecek. Toprağa beraber dalacağız. Ve bir gün yabani bir çiçek bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse sapında muhakkak iki çiçek açacak : biri sen biri de ben. Ben daha ölümü düşünmüyorum. Ben daha bir çocuk doğuracağım. Hayat taşıyor içimden. Kaynıyor kanım. Yaşayacağım, ama çok, pek çok, ama sen de beraber. Ama ölüm de korkutmuyor beni. Yalnız pek sevimsiz buluyorum bizim cenaze şeklini. Ben ölünceye kadar da bu düzelir herhalde. Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bu günlerde? İçimden bir şey : belki diyor. 18 Şubat 1945 NAZIM HİKMET RAN |
en son okuduğum kitap,DON KİŞOT
DON KİŞOT
Ölümsüz gençliğin şövalyesi, ellisinde uydu yüreğinde çarpan aklına, bir Temmuz sabahı fethine çıktı güzelin, doğrunun ve haklının : önünde mağrur, aptal devleriyle dünya, altında mahzun, fakat kahraman Rosinant'ı. Bilirim, hele bir düşmeyegör hasretin hâlisine, hele bir de tam okka dört yüz dirhemse yürek, yolu yok, Don Kişot'um benim, yolu yok, yeldeğirmenleriyle dövüşülecek. Haklısın, elbette senin Dülsinya'ndır en güzel kadını yeryüzünün, sen, elbette bezirgânların suratına haykıracaksın bunu, alaşağı edecekler seni bir temiz pataklayacaklar. Fakat sen, yenilmez şövalyesi susuzluğumuzun, sen, bir alev gibi yanmakta devam edeceksin ağır, demir kabuğunun içinde ve Dülsinya bir kat daha güzelleşecek... 1947 Nazım Hikmet Ran |
piraye için yazılmış:SAAT 21-22 ŞİİRLERİ
30 Eylül 1945
Seni düşünmek güzel şey ümitli şey dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey. Fakat artık ümit yetmiyor bana, ben artık şarkı dinlemek değil şarkı söylemek istiyorum... Nazım Hikmet Ran |
Tahir Ile Zühre Meselesi
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil, bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte yani yürekte. Meselâ bir barikatta dövüşerek meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken meselâ denerken damarlarında bir serumu ölmek ayıp olur mu? Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil. Seversin dünyayı doludizgin ama o bunun farkında değildir ayrılmak istemezsin dünyadan ama o senden ayrılacak yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı? Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık yahut hiç sevmeseydi Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden? Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil. Nazım Hikmet Ran |
;)
Olmaz ilaç sine-i sad pareme
On pare top atışı yap duyur cümle aleme Duyulmaz bilinmez sandın Gülünmez mihalime Sürç-i lisan ettiysem eğer Neden konuşmadın benimle Neden gitmedin vakitlice Neden durdun öylece Aşkın gözü kör olabilir ama İnan bana karnı açtır İyi sindirilmemiş bir aşk Üçüncü tekillere muhtaçtır Bir, üç, beş, 50 Kaç tane oldu ben uyurkene Güvendiğim dağlar Kaç kere yıkıldı Söyleme Bilmedim yapamadım Kaçındım belki söylemeye Beklediğin şeyi diyemediysem eğer Neden konuşmadın benimle Neden gitmedin vakitlice Neden durdun öylece Aşkın gözü kör olabilir ama İnan bana karnı açtır İyi sindirilmemiş bir aşk Üçüncü tekillere muhtaçtır |
şimdilik yeter bu kadar sonra uğrarım yine;)
sen zavallı şimdi belki de biyolojiden sözlü oluyorsundur,akşam tekrar bakarım açacağını sölemiştin |
____
|
slm cnm nabersin?:D
|
!!!_beSt !И mE_!!!
|
| Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 01:54 . |
Powered by vBulletin® Version 3.7.0
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.