![]() |
|
Sana baktıkça, çıngılar dansa kalkardı yüreğimde Bütün mutlulukların pastillerini emerek tüketirdim Sana kavuşmak ertelenmiş, yitmiş bir hazandı Kırılgan suretlerimi izlerdim özlemli tenimde. Sana baktıkça, ikiye bölerdim hırçın bir zamanı Işık hızıyla geçerdim sorgulu, ağrılı karanlıkları Bayramım olurdun hasret yüreğimde, mutlanırdım Özlemin izbe tenhalarında çocukça kaybolurdum. Sarı denizlerin esmer ve kavisli dalgası olurdun Kanayan bir yürekti içimde, bir tek seni solurdum Omuzlarımdaki suskun ve gelmeyen eylülümdün Kokunu bırakarak üzerime, anılarıma sokulurdun. Seni düşünürdüm hep, korkunun ıslanmış göğsünde Yaşlı yüreğimde dindirilemeyen çözümsüz sancıydın Bütün mevsimlerin yorumsuz ve sonsuz bekleyişiydin Göğsümdeki ilençli yarayla sen benim sevecenliğimdin. Çırılçıplak sevinçlerinle dolaş şu imgeli göğsümde İçten gülüşlerinle, yağmurum ol fışkın çisentilerinle Menekşe kokulu baharları getir, kadın gülüşlerinle Hırçın ve oynak edanla gel, sultanım ol düşlerimde. |
Kazım Koyuncu - Yanlızlığı Anla
|
|
Seni çok özledim.. gece gözlüm benim gemilere bin gel yine gidersin sonbahar rüzgari kirarken dallari ayri düsen yaprak yasar mi söyle.. Olsaydim olsaydim ben yagmur olsaydim düsseydim bulutlardan kirpikte dursaydim.. Olsaydim olsaydim ben rüzgar olsaydim esseydim denizlerde kalbinde uyusaydim.. Ne cok sevmissin gozlerimi.. :) Canimm... |
Ortaliga sactigin siirleri buraya topluyorum.. :)
Savruldun da gönül fırtınalarla,yalancı baharın peşinden, Kızıl duman,sıcak gülüşler yağan düş gecesinde... Uzun boylu,hoş seda bir sarhoşun ateşinden, Gözleri yaşlı masada yarım kalan meysin işte... Tozpembe namelerle ıslandın yağmurun hoş sesinden, Gem vuramadın gönül aşkta ki hırçın esişe... Hiç yazılmamış senaryonun boş bestesinden, Dilimdeki feryatta ağlatılan kırık neysin işte... Yaraladın kendi kendini en ince yerinden, Telli duvaklı gelin oldun gönül kimliksiz titreyişe, Umuda yaslı son nefesle,taş kalpli acının dilinden Sevgilinin bağrından atılan hançerli heysin işte.. |
|
Sahipsiz siir ..
Sorma ben kimim, adım ne, nereden geldim... Kim açtı bu kahrolası çukuru yüreğimde.. Kimi sevdim, kime özlemim, kaç yıl sevda doldu iliklerime, kaç yıl eksildim... Tut ki; incinmiş bir gülüşüm.. Gecikmiş bir düş... Bir ateşin çemberinde yarım kalmış sevinçler kanayan... Tut ki; kar altında sevincim, bütün mevsimlere küsmüşüm.. Kanadı kırık bir serçeyim tut ki, dağlarda koparılmış kınalı bir çiçek... Ateşin zulmünü gördüm, suyun ihanetini... Baştanbaşa aşk, baştanbaşa hasret; Susturulmuş milyonlarca Türküyüm.. |
Ben ki ... Belki
|
Müşkül Mevki.. Bütün şiirler bu sokakta toplandı.. bir gözleri sürmeliye ne adaklar adandı bilseniz, o şiirlere el sürmezdiniz, bozulmasın korkusuyla büyüsü muhabbetin bitirilmemiş sevdalarda, adına aşk dediğimiz, ellerine ve heryerine kına yaktığımız, türküler yaktığımız, bir koca gençliği hikaye ettiğimiz.. "müşkül mevkilerini" keşfettim trenlerin hayatın bir yerinden yola çıkan ve nereye gittiği bilinmeyen. Sonra sana rastladım Yolculuğun en güzel yerinde Adını bile sormadım Öyle güzeldin ki Seyretmek yetiyordu Konuşmasan da önemi yok Ben konuşuyorum ya Konuşursan tükeneceksin sanki Sanki bitivereceksin Trenden inivereceksin bilinmez bir yerde Beni "müşkül mevkide" yapayalnız bırakacaksın Azığımı bölüşürüm Sigaramı Uyurken sen ben beklerim İneceğin yeri haber veririm Dur yanımda Bu yolculuk Sensiz çekilmiyor. .. . |
| Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 19:20 . |
Powered by vBulletin® Version 3.7.0
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.