![]() |
:18: BEN fenerli OLMAM oldu mu?
|
hayırlı olsun inşallah istediğin yeri kazanırsın
|
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
|
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....][Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] :46: :46: :46: |
modifiye arabalar
|
araba
|
motor show
|
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
|
Ayrılık Sevdaya Dahil Açılmış sarmaşık gülleri kokularıyla baygın En görkemli saatinde yıldız alacasının Gizli bir yılan gibi yuvarlanmış içimde kader Uzak bir telefonda ağlayan yağmurlu genç kadın Rüzgar uzak karanlıklara sürmüş yıldızları Mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan Onu çok arıyorum onu çok arıyorum Heryerimde vücudumun ağır yanık sızıları Bir yerlere yıldırım düşüyorum Ayrılığımızı hisettiğim an demirler eriyor hırsımdan Ay ışığına batmış karabiber ağaçları gümüş tozu Gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar yaseminler unutulmuş Tedirgin gülümser Çünkü ayrılık da sevdaya dahil çünkü ayrılanlar hala sevgili Hiç bir anı tek başına yaşayamazlar Her an ötekisiyle birlikte herşey onunla ilgili Telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar Gittikçe genişliyen yakılmış ot kokusu Yıldızlar inanılmıyacak bir irilikte Yansımalar tutmuş bütün sahili Çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var Öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil Çünkü ayrılıklar da sevdaya dahil Çünkü ayrılanlar hala sevgili Yanlızlık hızla alçalan bulutlar karanlık bir ağırlık Hava ağır toprak ağır yaprak ağır Su tozları yağıyor üstümüze Özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır Eflatuna çalar puslu lacivert bir sis kuşattı ormanı Karanlık çöktü denize Yanlızlık çakmak taşı gibi sert elmas gibi keskin Ne yanına dönsen bir yerin kesilir fena kan kaybedersin Kapını bir çalan olmadı mı hele elini bir tutan Bilekleri bembeyaz kuğu boynu parmakları uzun ve ince Sımsıcak bakışları suç ortağı kaçamak gülüşleri gizlice Yalnızların en büyük sorunu tek başına özgürlük ne işe yarayacak Bir türlü çözemedikleri bu ölü bir gezegenin soğuk tenhalığına Benzemesin diye özgürlük mutlaka paylaşılacak suç ortağı bir sevgiliyle Sanmıştık ki ikimiz yeryüzünde ancak birbirimiz için varız İkimiz sanmıştık ki tek kişilik bir yalnızlığa bile rahatça sığarız Hiç yanılmamışız her an düşüp düşüp kristal bir bardak gibi Tuz parça kırılsak da hala içimizde o yanardağ ağzı Hala kıpkızıl gülümseyen sanki ateşten bir tebessüm zehir zemberek AŞKIMIZ Attila ilhan |
Ben Sana Mecburum Bilemezsin Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum. Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor Bu şehir o eski İstanbul mudur Karanlıkta bulutlar parçalanıyor Sokak lambaları birden yanıyor Kaldırımlarda yağmur kokusu Ben sana mecburum sen yoksun. Ölmek kimi zaman rezilce korkuludur İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur Tutsak ustura ağzında yaşamaktan Kimi zaman ellerini kırar tutkusu Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından Hangi kapıyı çalsa kimi zaman Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu Fatih'te yoksul bir gramafon çalıyor Eski zamanlardan bir cuma çalıyor Durup köşe başında deliksiz dinlesem Sana kullanılmamış bir gök getirsem Haftalar ellerimde ufalanıyor Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem Ben sana mecburum sen yoksun. Belki haziranda mavi benekli çocuksun Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin Kötü rüzgar saçlarını götürüyor Ne vakit bir yaşamak düşünsem Bu kurtlar sofrasında belki zor Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden Ne vakit bir yaşamak düşünsem Sus deyip adınla başlıyorum İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin Hayır başka türlü olmayacak Ben sana mecburum bilemezsin. Attila ilhan :70: |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 05:16 . |
Powered by vBulletin® Version 3.7.0
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.