![]() |
Alıntı:
bakıyorum kendininizi tarif etmişsiniz neşla hanım..:);) böyle mükemmel bir şiir ve bu anlamlı sözler ancak senn gibi bir dosta yakışır..Canım Dostum, teşekkürlerr:106: |
Alıntı:
üstelik bu aralar da msj hakkım bitmiş knt de çok az soramıyorum seni kusura bakma canımm |
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] "İnce,narin,sevecen; ürkek halinle...Buğulu gözlerinle dağılmış başak rengi yumuşak saçlarınla öylesine güzelsin ki... Ne ölesiye tutkulu, ne erişilmez umutlarla dolu...Kimi gün sessiz sakin, kimi gün alabildiğine duygulu. Seviyorum seni EYLÜL, her seferinde daha coşkulu... Bambaşka bir tat var sende...Bazen burukluk,bazen neşe buluyorum o ince hüznünde. Seviyorum seni EYLÜL, bana acı versen de... Yorgun gönüllere sunduğun, çılgın hayeller değil...Belki biraz teselli, sıcacık bir dost eli. Seviyorum seni EYLÜL, içim bir duygu seli... Güneşinde sevinç var, gecende bazen hüzün...Benim için sevgiyle, ümitle örtülüsün. Biliyorum, sen daha birçok müjdelerle yüklüsün... Sen benim doğduğum ay, sevdiğim ay EYLÜL'sün..." (Benim de doğduğum ve çook sevdiğim ay olan Eylül ayını bu derece güzel ve anlamlı bir şekilde anlattığı için Canan Tan'a kucak dolusu teşekkürlerle...=) Canan Tan/Eroinle Dans |
Alıntı:
Artık bol bol yazarım buraya şiirlerimi. |
öyle diyorsun da hani göremiyoruz seni_?:)halen yüklenmedi net oraya demi?:D gçerli nedenin olduğu için susuyorum bak..;)
|
ADIN BAHARDI Kente yalnızlık gelirdi sen uyuyunca Yüzümde mevsim değişirdi uyandığında Bilmezdin gizliden seni sevdiğimi Aşkın içimde solardı adın bahardı Eteğini koştururdun sokağımızda Sokak sus pus olur sana bakardı Bilmezdin gizliden izlediğimi Gözlerim gözlerinden korkardı Hatırlıyorum adın Bahar’dı Sokakta bir bayramdı durakta bekleyişin Sanki sonsuz bir ayrılıktı okula gidişin Bilmezdin her sabah seni yolcu ettiğimi Yüreğim yol boyu ardından ağlardı Hatırlıyorum adın Bahar’dı. [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] |
Sayfan hayırlı olsn Şiddetkolik arkadaşm benm.. Henüz bu günkü olayn etkisndn kurtulamadm... :):) :D:D:D:D:D Biraz geç oldu ama kusura bakmacn artk... :):) :D:D:D
|
vay sen hoşgeldinn...:caylar::) sizin de eşik şiddetiniz mi desem artık bağışıklık sisteminiz mi desem, bir türlü alışamadı bana ha!..:D
üstelik pek şiddetli sarsmadığımın altını bir defa daha şiddetle çiziyorummmm!!!!!!.....:):);) |
Şiddetkolik işte :D:D:D:D:D Kıslar bana hak verdi canım hepsi bilio nasıl sarstığını :D:D:D :72::11::11: Nese kocamn öptm seni :D:D
|
:72::72:
|
duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme.
başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme. ey ay, felek harab olmuş, ziyan olmuş senin için bizi öyle harab, öyle ziyan ediyorsun, etme. ey, makamı var ve yokun üstünde olan kişi sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme. sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan sen ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme. şekerliğinin içinde zehir olsa dokunmaz bize sen zehri o şeker, şekeri zehrediyorsun, etme. harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun, etme. aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme. isyan et eyy arkadaşım, söz söyleyecek an değil aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme. mevlana celaleddin rumi |
...
|
bi türlü video ekleyemedim gittii...
|
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
Aklın güzelliği dil ile, dilin güzelliği söz ile, kişinin güzelliği yüz ile, yüzün güzelliği göz ile belli olur. Yusuf Has Hacip |
ya niye resim yüklenmiyor ya oofff!!!!
|
yüklendi şükür:)sibology sağolsun;)
|
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
|
diriliştir newroz mazlumların başkaldırışı zÜlme boyun eğmemektir dayanışmadır ninovada kölelerin isyanı mezopotamyada halkların özgÜrlÜk şiarıdır newroz barışın kardeşliğin gÜnÜdÜr zÜlÜm kalelerinin yıkılışı demirci kawanın çekiciyle zÜlmÜn beynine vurulan darbedir ne zaman ki kan emici kompradorlar kan kusturmuşlarsa halka işte buna karşı kardeşliğin el ele verişidir newroz ... ..!Newrozawe Pirozbe!.. |
Newroza te u gelî me piroz be..! |
:2:
|
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
|
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
|
NOT:buraya koyduğum bütün resimler alıntıdır...(Tuba resimleri)
|
Ben Senden Önce Ölmek İsterim
Ben senden önce ölmek isterim. Gidenin arkasından gelen gideni bulacak mı zannediyorsun? Ben zannetmiyorum bunu. İyisi mi,beni yaktırırsın, odanda ocağın üstüne korsun içinde bir kavanozun. Kavanoz camdan olsun, şeffaf, beyaz camdan olsun ki içinde beni görebilesin Fedakarlığımı anlıyorsun vazgeçtim toprak olmaktan, vazgeçtim çiçek olmaktan senin yanında kalabilmek için. Ve toz oluyorum yaşıyorum yanında senin. Sonra, sen de ölünce kavanozuma gelirsin. Ve orada beraber yaşarız külümün içinde külün ta ki bir savruk gelin yahut vefasız bir torun bizi ordan atana kadar... Ama biz o zamana kadar o kadar karışacağız ki birbirimize, atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz yan yana düşecek. Toprağa beraber dalacağız. Ve bir gün yabani bir çiçek bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse sapında muhakkak iki çiçek açacak : biri sen biri de ben. Ben daha ölümü düşünmüyorum. Ben daha bir çocuk doğuracağım Hayat taşıyor içimden. Kaynıyor kanım. Yaşayacağım, ama ,çok, pek çok, ama sen de beraber. Ama ölüm de korkutmuyor beni. Yalnız pek sevimsiz buluyorum bizim cenaze şeklini. Ben ölünceye kadar da Bu düzelir herhalde. Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde? İçimden bir şey : belki diyor. Nazım Hikmet |
ÖZLEDİĞİN GİDİP GÖREMEDİĞİNDİR
Özlediğin, gidip göremediğindir; ama, gidip görmek istediğin Özlem, gidip görememendir; ama gidip görmek istemen Özlediğin, gidip görmek istediğin- ama gidip göremediğin Özlem, gidip görmek istemen- ama, gidememen, görememen; gene de, istemen Oruç Aruoba |
ACININ DUVARI AŞILINCA
Kendisi çatlamadan Toprağı çatlatamaz tohum Asmışım sinirini mutsuzluğun Ayrımsayamıyorum bile öyle mutsuzum Acısını artık duyamıyorum Ki kendim öyle bir acı olmuşum Nasıl görmezse göz kendini Kendimi arıyor bulamıyorum. Aziz Nesin |
KİM SUSTURABİLİR
Kim susturabilir bizim türkümüzü, kim? Biz ki bu hasreti, Semahların seyrinden alıp gelmişiz, Biz ki onu sitemkar anaların Kirpiğinden derlemişiz; Süzülsün de acının derin izler bıraktığı Gül yanaklardan, Yere dökülsün istememişiz! Bizim türkümüzü rüzgâr söyler her gece Ay vurdukça parıldar, Gün doğdukça hız alır. Nevruz ateşleriyle sağaltarak Çırpınan yarasını, Can havliyle, kardaş, Kan içinde bir kartal gibi, Vadilere saldırır! Türkülere ilişmeyin! Türküler nehirdir, gecenin bağrına akar. Fazla eşelemeyin kardaş, Taşınca ne siperler kalır, Ne dev barikatlar. Deşmeyin diyorum... deşmeyin!.. Kim susturabilir bizim türkümüzü, kim? Biz ki nice amansız badirelerde, Serden geçmişiz. Biz ki, ilmikler boynumuza takılıyken bile Türkü söylemişiz. Sonra ırmak boylarında gövertip, Körpe otların serinliğinde, Dağlara emanet etmişiz! Biz ki her yangının külünden, Diri canlar yaratmışız. Biz ki mazlumların defterine Kanlı resimlerle sıralanmışız. Banaz yaylasından Kerbela'ya Kar götürsün turnalar! Ölürüz sanma kardaş, Dostun attığı gülden yaralanmışız... Türküleri dövmeyin!.. Türküler gökyüzüdür, karanlığa yıldızlar çakar.. Üstümüze gelmeyin kardaş, Namuslu bir delikanlının Alnında kavga ışıldar! İncitmeyin diyorum... incitmeyin!.. Kim susturabilir bizim türkümüzü, kim? Biz ki Karacaoğlan'ı aşkla, Veysel'i toprakla yüceltmişiz... Biz ki Köroğlu'nun narasıyla nice beyleri Yere çökertmişiz! Yine de masum bir bebek gibi, Avuç-avuç sevdamızı, Kalanlara vasiyet etmişiz... Adam dediğin, sapına kadar yiğit olmalı, Ne karıncayı incitmeli, Ne de ozanları yakmalı... Öyle sansar gibi pusu kurup Punduna getirmek de neymiş? Adam dediğin, kardaş, Yüreği varsa eğer, Getirip ortaya koymalı!.. Türküleri yakmayın!.. Türküler çiçektir, en umutsuz zamanlarda açar. Kavgayı uzatmayın kardaş, Yüzyıllardır tuz döke-döke Çürüdü bu yaralar, Kanatmayın diyorum... kanatmayın... Yusuf Hayaloğlu |
Bekledim ama gelmedin, artık inşallah başka zaman karşılaşabiliriz.:69:
|
Giderken son birşey daha eklemek istedim.
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] Tuba Büyüküstün 5 Temmuz 1982 tarihinde İstanbul´da doğdu. Mimar Sinan Üniversitesi Sahne Dekorları ve Kostüm Tasarımı bölümünden mezun oldu. Üniversitede okurken reklam filmlerinde rol aldı. Yönetmen Tomris Giritlioğlu ile tanıştıktan sonra oyunculuğa başladı. Sultan Makamı adlı dizinin son dört bölümünde rol aldı. 2004 yılında Çağan Irmak´ın yönettiği Çemberimde Gül Oya adlı dizideki Zarife rolüyle büyük çıkış yakaladı. Aynı yıl Cemal Şan´ın yönettiği Gülizar adlı televizyon filminde Şevket Çoruh ve Yetkin Dikinciler´le başrolü paylaştı. 2005´de yine Çağan Irmak´ın yönettiği Babam ve Oğlum adlı filmde Sadık´ın karısını oynadı. Halen Aydın Bulut´un yönettiği Ihlamurlar Altında adlı dizide Bülent İnal, Özge Borak, Sinan Tuzcu ile başrolü paylaşıyor. Dizideki rol arkadaşı Bülent İnal ile nişanlı. Filmleri * Babam ve Oğlum (2005) * Ihlamurlar Altında (2005) Filiz * Çemberimde Gül Oya (2004) Zarife * Gülizar (2004) Gülizar * Sultan Makamı (2004) Zarife Kamera fobisi var Mimar Sinan Üniversitesi´nde sahne dekor ve kostüm tasarımı okudu. Tesadüf eseri ´Çemberimde Gül Oya´ dizisinin güzel Zarife´si oldu. Oyunculukla, mesleğini birlikte yürütebilmeyi isteyen Tuba, birisi eline kamerayı aldığında ilk tepki olarak yüzünü kapatıyor veya arkasını dönüyor. Çemberimde Gül Oya dizisini seyrediyorsanız, Tuba Büyüküstün´ü tanımamanıza imkân yok. Çünkü dizide köşk ahalisinden Şerif Sezer´in güzel kızı Zarife´yi oynuyor. Duru güzelliği ve ürkek oyunculuğuyla dikkati çeken Tuba, daha yolun çok başında olduğunu ve oyunculuğa dair öğreneceği çok şey olduğunu düşünüyor. Ama tuhaf bir fobisi var. Bir dönem fotomodellik yapmasına ve şu anda dizi oyuncusu olmasına rağmen, kamera karşısında olmak onun için bir fobi. Öyle ki, birisi eline kamerayı aldığında ilk tepkisi yüzünü kapatmak veya arkasını dönmek oluyor. Siz şimdi, "İyi de dizide nasıl oynuyor?" diyeceksiniz. Bunun için açıklaması ise kendine göre çok basit: "Fotomodellik ve dizi profesyonel bir iş. Onlarda böyle bir problemim yok. Ama arkadaşlarımla veya ailemle birlikteysek, biri eline kamera aldığında kendimi çok kötü hissediyorum" diyor ve bunun nereden kaynaklandığını ise kendisi de bilmiyor. ´Çemberimde Gül Oya´ dizisinden önce pek çok reklam filminde rol almış Tuba. O aralarda dizilerden de teklif gelmiş, ama okulu aksatmak kaygısıyla hiçbirine ´evet´ dememiş. "Okulu dört yılda bitirmek istiyordum ve bu tip çalışmalar benim için engeldi. ´Çemberimde Gül Oya´ dizisiyse, bitirme projesine başladığımda geldi. O yüzden ´hayır´ diyemedim. Ama oyunculuk eğitimi almadığım için ödüm kopuyordu. Küçük bir rol bile olsa, kamera sana döndüğünde oyunculuğunun sönük olmaması lazım. Hele de bu işin ustası oyuncularla çalışıyorsanız. Açık söyleyeyim; bu, daha da korkutucu hale dönüşüyor." "Öpüşme sahnesinde zorlandım" Tuba´nın bu projede yer almayı istemesinin bir başka nedeni ise Çağan Irmak. "İşlerini takip ettiğim ve çok beğendiğim bir yönetmen" dediği Irmak´la çalışmanın da çok öğretici olduğunu düşünüyor. "İstediği şeyi o kadar iyi anlatıyor ki, yapamamanıza imkân yok. Bu, benim gibi oyunculuğa yeni başlayan biri için büyük şans." Söylediğine göre dizinin oyuncuları da kendisine çok yardımcı oluyor. "Gerçekten annem gibi oldu" dediği Şerif Sezer ve setin neşesi olan oyuncu Suzan Aksoy en büyük destekçileri. Genç bir oyuncu olduğu için zorlandığı noktalar da oluyor tabii. Hele bir tanesi var ki, Tuba Büyüküstün´e ecel terleri döktürmüş. "Kendimi tam anlamıyla bir oyuncu olarak görmüyorum, ama bu mesleği seçeceksem, her şeyi yapabilmeliyim diye düşünüyorum. Dördüncü bölümdeydi sanıyorum, Ümit´le öpüşmem gerekiyordu. Bu, beni çok zorladı. Çünkü yetişme tarzınız, değerleriniz o kadar ağır basıyor ki, bir anda bunları silip, bambaşka biri olamıyorsunuz. Herhalde oyunculuğum geliştikçe bu çelişkilerimi de aşacağım." Oyunculuğa ısınırken, ilk başlarda kendini izlemeye bir türlü alışamamış Tuba. "İlk bölümlerde yüzümü ellerimle kapatıp, parmak arasından bakıyordum. Açıkçası kendimden, daha doğrusu oyunculuğumdan korkuyordum. Ama artık eksikleri görmeye, kendimi eleştirmeye başladım. Bence bu, çok önemli" diyor. Ve Zarife... Geleneklerine bağlı, muhafazakâr, Doğulu bir ailenin, İstanbul´da doğmuş, kentle köy arasına sıkışmış güzel kızı... Tuba, Zarife´yi çok seviyor ve naif buluyor. Yaşadığı durumun, yani o sıkışmışlığın Zarife´de bir fışkırmaya neden olacağını düşünüyor. "Baba baskısı, Zarife üzerinde de annesi Sultan üzerinde de çok fazla. Ama o baskının içinde bir sevgilisi oldu, belki yaşam tarzı nedeniyle henüz âşık olduğunun farkında bile değil. Bu, Zarife´nin temiz ve asi yönünü ortaya koyuyor bence. Ancak bir şeyi ne kadar sıkıştırırsanız, ilk bulduğu delikten fışkırarak kendine yol bulur. Bence Zarife, dizinin ilerleyen bölümlerinde, hayatının kontrolünü eline alacak. Tabii bunlar benim tahminlerim, Zarife´ye ne olacağına Çağan Irmak karar verecek." [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] |
IRMAK
Bir tepede açmadan başını ağaç Aykuşağı gecenin içinde sesi Bir salkım kuştur sonbahar onda O ağaç mıydı ilk ateş düştüğünde Sıyrılır sıyrılmaz gövdesinden Başsız ve sonsuz bir ırmak Çarpa çarpa döven kıyılarını Bir yerlerden akıyor şimdi içime Yüreğim ona göre biçildi Özel Arabul |
:4::4::4::4::4::106:
kimler şereflendirmiş sayfamı böyle!! hoşgeldin safa geldin yoldaş!!! özlemişim o birbirinden mükemmel, doyumsuz paylaşımlarını..... hepsi için ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum, daha önce hiç okumadığım şiirler! ki senin özelliğin bu zaten; okunduğunda büyük lezzet veren, insanın okurken kendisini bulduğu paylaşımlarda bulunmak... yine yapmışsın yapacağını yoldaş! büyüksün.......:2: Tuba resimleri için da ayrıca teşekkürler..böyle süprize can feda!;) bilirsin ona olan sevgimi.. tekrar teşekkürler ve kucak dolusu sevgilerle... umarım en yakın zamanda karşılaşırız:69: |
Bu güzel iltifatlar için ben teşekkür ederim Yoldaş. Beğendiğine inanki çok ama çok sevindim....:2:
|
İşitilmeyen
Yuvarlanarak geçtim buradan: görmediniz. Güneş bile yumdu gözlerini kapattı kulaklarını işitmedi sözlerimi. Yaralanarak geçtim buradan: sağaltmadınız. Gök bile örtündü bulutlarını sakladı yıldızlarını dinlemedi umutlarımı. Yokolarak geçtim buradan: yaşatmadınız. Ölüm bile çekti aldı anlarını tuttu attı anılarımı dindirmedi acılarımı. Oruç Aruoba |
melek naber niye hiç aramıyon beni unutuldum dimi hadi itiraf ettt...:(
|
Selam yoldaş. Nerelerdesin yaww... :65:
Uzun süredir yoksun. Ayran içtik ayrı mı düştük...:72: Şaka bi yana, hakkaten özledim yaw. Nerelerdesin. Nasılsın, ne var ne yok? Sınavlar nasıl gidiyor? Herşey yolundadır inşallah. |
Geçende böyle bir şiir okumuştum bir sitede. Onu paylaşmak isterim;
Ayrılık ayrılık kıskançlığın ta kendisidir ayrılık güvensizlikten kaynaklanır ayrılık savaşın en büyük göstergesidir ayrılık ölümdür, ölüme kucak açmaktır ayrılık gururdandır, onurdandır ayrılık sevimsizdir ayrılık GÖRESLEMEKTİR ayrılık düşünmektir ayrılık yolculuktur ayrılık gitmektir ayrılık şaşkınlık yaratır ayrılık en değersiz unsurdur ayrılık kavgayla başlar ayrılık umuda kaçmaktır ayrılık dört duvar arasındadır ayrılık aykırılıktır ayrılık bedeninden kopmasıdır insanın ayrılık deniz milidir, insanın pusulasıdır ayrılık zamandır ayrılık üzülmektir ayrılık şımartılmıştır ayrılık iki ipin ucuna tutunamamasıdır ayrılık sevdadan başlar ayrılık bir ezgiden başlar ayrılık bir anlamda doğruluktur ayrılık yanlışa neden olur ayrılık bir öyküde, bir şiirde, bir kitapta başlar ayrılık dağların tomurcuklarındadır ayrılık çiçek açtırmaz ayrılık yitirmektir ayrılık gece olunca başlar ayrılık gündüzün konuşmalarıdır ayrılık tutuklu kelimelerin imgesidir ayrılık şairlerin başını yakar ayrılık edebi yolculuğa çıkarır insanı ayrılık kimsesizliktir ayrılık beyazdan kararır ayrılık mutluluğa yol açacağını düşünür ayrılık kendini kandırmasıdır insanın ayrılık yabancılaştırılmıştır ayrılık eser, estirir ayrılık çözümsüzlüğü bitirir ayrılık ihtiyaç duyarsın ayrılık değişimdir ayrılık insanın elini şaraba uzatır ayrılık gözetmeksizin… ayrılık ilktir ayrılık hiç düşünmediğin yerde karşına çıkar ayrılık pazarlıktır ayrılık öfkeden başlar ayrılık mektuptadır ayrılık cesarettir ayrılık yasalara karşı değildir, içindedir ayrılık kanundur ayrılık insanın insana verdiği cezadır ayrılık gözyaşıdır ayrılık gül değil, gülün dikenidir ayrılık inanmaktır ayrılık yalnızlaştırmaktır ayrılık inadınadır, inadına… ayrılık küfürdür, küfürden başlar ayrılık insanı hasta eder, ilaçlaştırır ayrılık kültablasının içine sığınmasıdır insanın ayrılık yazmaktır ayrılık bu şiir gibi saçmalıktır Erdal Eksert |
Nerelerdesin be yoldaş yaww..! :65:
|
Sen gelinceye kadar ben dolduriyim sayfanı...
VAKTİM YOK MUTLULUĞA Mavi yüklü sularında Canlı, sıcak kiliminde Aradım da bulayazdım Tomurcuk açıverdi ansızın Bir çığ kopup düştü dağdan üstüme Bir ucunda sallandım Yaprağın ve dalın bir ucunda Yaşamayı kaynağından öğrendim Vaktim yok mutluluğa Özel Arabul (Bugün biraz arbeskliğim üstümde de:72:) |
EN GÜZEL
Bu müze var ya bu müze Seninle gezerken güzel Kimseler yoksa salonda Seni öpmek en güzel Bu rakı var ya bu rakı Seninle içerken güzel Kimler olursa olsun varsın Rakılı ağzından öpmek en güzel İşte bu dünya var ya bu dünya Seninle yaşarken güzel Sen varsın ya sen Ancak benimleysen güzel Aziz NESİN (Çok sevdiğim şiirlerden biri olduğu için paylaşiyim diye düşündüm.:2:) |
İNSANLAR GİDER
insanlar gider şarkıları kalır şarkılar var uzun yüzyıllar dolanır şarkılar var kısa söylendiği yerde kalır şarkılar var benim şarkılarım söyletmezler içimde kalır. Aziz NESİN |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 11:32 . |
Powered by vBulletin® Version 3.7.0
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.