![]() |
çok da umrumda
hayat boş elde var sıfır hiç bişey yok yine yalnızım bir tek ben varım etrafımda hiç kimse yok ki başka oysa alışmıştım sana görmeyi hergün seni başka başka nerdesin bilmiyorum ve seni hiç özlemiyorum bugün uzaksın bana çok da umrumda ağlıyorum sanma sakın ha üzülme benim adıma bu da fazla koyar bana(2) yoldan geçen herkesin aklına takılırsın ah bi sana baksa başka ne istersinki sen bundan daha fazla evet hoşsun güzelsin ama sadece bunlar yetmezki bana nerdesin bilmiyorum ama seni hiç istemiyorum bugün uzaksın bana çok da umrumda ağlıyorum sanma sakın ha üzülme benim adıma bu da fazla koyar bana(5) pinhani |
İçimdeki Ateş İçimdeki ateş dinse külleri donsa Günler değil aylar değil yıllarım yansa Garip canım musallada döne döne yumsa Unutamam ben o yari başka gül için Oy turnam turnam benden selam söyle dağlara benden dağlara Yari görmeyeli oldu hayli zaman Benden selam söyle dağlara benden selam Kanadın kırılsa bile konar göçerdin Ayrılık zehrini kana kana içerdin Mecnun gibi bile bile serden geçerdin Zerresine cihan değer ben o aşk için Oy turnam turnam benden selam söyle dağlara benden dağlara Yari görmeyeli oldu hayli zaman Benden selam söyle dağlara benden selam Nurettin Rençber |
ŞİİR:
İkimizde acemi birer aşıktık o zamanlar Sen yollarda eski bir aşka ağlıyordun Bense kendimi usta sanıyordum bu işlerde Ve yağmur gibi akıp giden yıllardan Geriye ne kaldığını bilmiyordum seni tanıyana kadar Ama farkındaydım yinede Ne zaman seninle olsam Tanıdık bir kuş cıvıltısıyla uyanırdım her sabah Şimdiyse kırılgan mektuplar yazıyorum Hangi adrese göndereceğimi bile bilmeden Malumun olsun ben sende ülkemi sevdim Hüzün dolu yağmurlarla taşan boynu bükük nehirleri Ben sende yolları sevdim Dallarına hiçbir kuşun konmaya bile yanaşmadığı ağaçlarla Kaplı yolları İkimizde acemi birer aşıktık aslında Ne yapacağımızı bilmeden serseri dolaşırdık yollarda ŞARKI: Ben sende ülkemi sevdim Hüzün dolu yağmurları Mor kanatlı turnaları yar... Ben sende rüzgarı sevdim Alıp götüren yılları Saklı kalan umutları yar... Ne yeminler bozdum Geceler büyürken sensiz Ne yeminler bozdum Yıllar geçerken sitemsiz 2 nakarat Ne yeminler bozdum Tarifi bile imkansız Senin için ey karagül Ben sende yolları sevdim Yüreğinden gelip geçen Sevda yüklü katarları yar... Ben sende seni sevdim Avuçlarken yüzümü Yahut dokunurken sessiz yar... Nurettin Rençber |
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
|
HABERİN VAR MI TAŞ DUVAR?
Haberin var mı taş duvar? Demir kapı, kör pencere, Yastığım, ranzam, zincirim, Uğrunda ölümlere gidip geldiğim Zulamdaki mahzun resim. Görüşmecim yeşil soğan göndermiş Karanfil kokuyor cigaram Dağlarına bahar gelmiş memleketimin.. [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] |
YALNIZ DEĞİLİZ
Bir ufka vardık ki artık Yalnız değiliz sevgilim. Gerçi gece uzun, Gece karanlık Ama bütün korkulardan uzak. Bir sevdadır böylesine yaşamak, Tek başına Ölüme bir soluk kala, Tek başına Zindanda yatarken bile, Asla yalnız kalmamak. Şafakları ben balığa çıkarım Akan akmayan sularda Benim, bütün tezgahlarda paydosa giden Bir bahar akşamı dünyada. Ben dört duvar arasında değilim Pirinçte, pamukta ve tütündeyim, Karacadağ, Çukurova ve Cibalide. Zehirli kör yılanları Ve sıtmasıyla Gün yirmidört saat insan avında Karacadağda çeltikler. Bir kız çocuğunun gözyaşı gibi - Ayak bileklerinde bir dizi boncuk, Sol omzunda nazarlık, Dağ başında unutulmuş üşümüş, Minicik bir aşiret kızının - Damla-damla, berrak olur pirinci. Kamyonlarla, katır kervanlarıyla Beyler sofrasına gider... Çukurovam, Kundağımız, kefen bezimiz Kanı esmer, yüzü ak. Sıcağında sabır taşları çatlar, Çatlamaz ırgadın yüreği. Dilerse buluttan ak, Köpükten yumuşak verir pamuğu. Külhan, kavgacıdır delikanlısı, Ünlü mahpusanelerinde Anadolumun En çok Çukurovalılar mahpustur, Dostuna yarasını gösterir gibi, Bir salkım söğüde su verir gibi, Öyle içten Öyle derin, Türkü söylemek, küfretmek, Çukurova yiğidine mahsustur... Tütünü bilir misin? "Kız saçı" demiş zeybekler, Su içmez her damardan, Yerini kolay beğenmez, Üşür Naz eder, Darılır İki parmak arasında kıyılmış, Bir parçası var kalbimin İncecik, ak kağıtlara sarılır, Dar vakit yanar da verir kendini. Dostun susan dudağına... Sokaklardan, Kıyılardan, Gök mavisinden, Ekmeğinden, Canevinden ayrı düşmeye Yani bütün hasretlerin kahrına Ve zehrine çaresiz kalmaların, İlk nefesi Hızır gibi yetişir Cibalide sarılan cıgaranın... Tütün işçileri yoksul, Tütün işçileri yorgun, Ama yiğit Pırıl - pırıl namuslu. Namı gitmiş deryaların ardına Vatanımın bir umudu.. [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] |
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
YAĞMUR Uyu! Gözlerinde renksiz bir perde, Bir parça uzaklaş kederlerinden. Bir ruh gülümsüyor gibi derinden, Mehtabın ördüğü saatler nerde? Varsın bahçelerde rüzgar gezinsin, Yağmur ince ince toprağa sinsin, Bir başka alemden gelmiş gibisin, Dalmış gözlerinle pencerelerde. [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] |
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
|
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
|
SAKLA YAMALARINI KALBİM
ne gül ne yarın! gül, küle karılmış günlerin tortusunda yarın, vurulmuş yatıyor bugünün avlusunda sakla yamalarını kalbim... insanlar büyüdükçe günler kısalırlar günlerimiz gibi aşklarımız da yittikleri duraklarda kalırlar sakla yamalarını kalbim... kendini bıçak gibi ışıyan yeni güne bağışla yürü, arkana bakma, ama umursa bazen anılara en çok yakışan elbise birkaç damla gözyaşıdır unutma... [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 11:05 . |
Powered by vBulletin® Version 3.7.0
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.