![]() |
ayrıLık
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] Aşkın olduğu yerde, er ya da geç ayrılık vardır… [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] |
Ey a$k !!!
Ey Aşk ! Gel de nereden gelirsen gel. “Gitme vakti geldi. Her hakiki aşk, umulmadık dönüşümlere yol açar. Aşk bir milad demektir.Şayet “aşktan önce” ve “aşktan sonra” aynı insan olarak kalmışsak yeterince sevmemişiz demektir. Birini seviyorsan onun için yapabileceğin en anlamlı şey değişmektir!” Bir taş nehre düşmeye görsün, pek anlaşılmaz etkisi. Hafiften aralanır dalgalanır suyun yüzeyi. Belli belirsiz bir tıp sesi çıkar, duyulmaz bile akıntının ortasında, kaybolur uğultuda. Ama bir de göle düşsün aynı taş… Etkisi çok daha kalıcı ve sarsıcı olur. O taş var ya o taş, durgun suları savurur. Taşın suya değdiği yerde evvela bir halka peydah olur; halka tomurcuklanır, ol tomurcuk çiçeklenir, açar da açar, katmerlenir. Göz açıp kapayıncaya kadar, ufacık bir taş ne işler açar başa. Tüm yüzeye yayılır aksi, bir bakmışsın ki her yeri kaplamış. Çemberler çemberleri doğurur, ta ki en son çember de kıyıya vurup yok oluncaya dek. Nehir alışkındır karmaşaya, deli dolu akışa. Zaten çağlamak için bahane arar ya, hızlı yaşar, çabuk taşar. Atılan taşı içine alır; benimser, sindirir ve sonra da unutur kolaylıkla. Karışıklık onun doğasında var, ne de olsa. Ha bir eksik ha bir fazla. Gel gelelim göl hazır değildir böyle aniden dalgalanmaya. Tek bir taş bile yeter onu altüst etmeye, ta dibinden sarsmaya. Göl taşla buluştuktan sonra bir daha eskisi gibi olmaz, olamaz. Elif ŞAFAK |
ßiLmiyorum...
Ben bende degil, sende de hem sen, hem ben, ßen hem ßenimim, hem de senin, sen de ßenim, ßir öyle garip hale ßugün geldim ki Sen ßen misin, ßilmiyorum, ßen mi senim. Mevlana |
Dün kimse yoktu tüm gün sitedeydim bir başıma adanada mi oturuyorsun
|
ßeN ...
BEN; hiç kimsenin kolu, bacağı gözü, kulağı olmak istemedim giderse/m kimse sakat kalmasın diye… bırakacağım eli tutmak istemedim ve yüzüne bakmadım alışkanlık yaratacak kadar kalabalıklar içinde yapayalnız kalan olmasın diye… Solacak güller vermek istemedim Kaybolan umutların yanında onlarda solmasın diye… korktum şüphesiz hem kendim için korktum hem sevdiklerimin yerine ve koru(n) mak istedim yarala(n) masın diye… hiç şüphesiz daha çok sev(eb) ilmek için yaptım hepsini ve ne kadar çok sevdiğimi hiç söylemedim çekip git(me) sin diye… Für Edelweiss |
Alıntı:
|
ßeraßerLik
|
Önemli değil takılıyorum :-) ben evden çıkamadım dün işlerim vardı kız kardeşime bakıyordum birde sitede gezindim tüm gün.
|
ALLah'ım Bu VusLatı ...
Allahım bu vuslatı hicran etme Aşkın sarhoşlarını nalan etme Sevgi bahçesini yemyeşil bırak Bu mestlere bahçelere kasdetme Dalı yaprağı vurma hazan gibi Halkını başı dönmüş zelil etme Kuşunun yuvasının ağacını Yıkma da kuşlarını perran etme Kumunu ve mumunu karıştırma Düşmanları kör et de şadan etme Hırsızlar aydınlığın düşmanıdır Onların işlerini asan etme İkbal kıblesi yalnız bu halkadır Umut kabesin öyle viran etme Bu çadır iplerini öyle katma Çadır senindir eya sultan etme Yok dünyada hicrandan daha acı Ne istiyorsan et de onu etme Mevlana Celaleddin Rumi |
Sevgi ve DostLuk
Sevgi ve Dostluk Kavgayı, bir yaprağın üzerine yazmak isterdim, Sonbahar gelsin yaprak dökülsün diye. Öfkeyi, bir bulutun üzerine yazmak isterdim, Yağmur yağsın bulut yok olsun diye. Nefreti, karların üzerine yazmak isterdim, Güneş açsın karlar erisin diye, Ve dostluğu ve sevgiyi, Yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak isterdim, Onlarla birlikte büyüsün bütün dünyayı sarsın diye…. Yılmaz GÜNEY |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 18:50 . |
Powered by vBulletin® Version 3.7.0
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.