![]() |
Bugün sizi hangi şiir anlatıyor..
Çocuğunun Söylediği Bir çocuk "HAYIR" dediğinde Göğe bakın.. Kuşlar uçuşuyor mu.. Yoksa bir uçak mı yaklaşan Kuşkulu Uyku mu karşı koyduğu Yoksa kararan ekran Bir gülüşün ölümü Kırılışı mı bir oyuncağın Büyür çocuk İnsan Hayır Kaynak: Varlık - Ağustos 1996 |
hiçbir şiir hiçbirşarkı hiçbirşey anlatamaz bugünkü halimi :)
|
Görmesen bile denizi.. Yukariya çevir gözü.. Deniz gibidir Gökyüzü... |
ne kadar övülsen az avazım çıktığı kadar susuyorum ismindeki sesli harfleri... |
Henuz yazilmamis siirim..
Harfler hazir ama siire dizmek yerine avuctan avuca boncuk boncuk akio Ke lim Kelim Kelimelerim.:78: |
Ben hep böyle çalışmaya mecburmuyum
Ben hep böyle üşümüye mecburmuyum itirazım var bu çalışmaya üşümeye itiraaaaaaaaaazımmmmmmmmmmmmmm varrrrr:72::11: |
Offf.. !! oyle icten yazmisin Ki muzigi ile beraber okudumm.. :11: |
ee beni anlatan bu napam ki..:72::11:
|
Seni Sevdiğime Msn şahit
Sana karşı hep çevrimiçiydim Ellere karşı mütemadiyen away Boru değil dört saat dile kolay Msnde oturum açmanı bekledim... Sensiz alınan winkslerin tadı yok Moodslar coşmuş, ucu bucağı yok Senin nudgelerin sanki elektro şok Tüm gece oturum açmanı bekledim... Gece boyu bilgisayar başında pinekledim Online badileri contact listime ekledim Seviyo bu çocuk beni diye kendimi kekledim Azim üzeri sabırla oturum açmanı bekledim... :D |
aysel git başımdan ben sana göre deılım
olumum bırden olacak sezıyorum....:D |
Giz Ses..
Bir rüzgarda buldu Seni bir rüzgarda yitirdi.. Penceresinden baktı sine sine yağan uçarı yağmura.. ve essin dedi, bir daha essin, sen çünkü bana eşsizsin.. Gökyüzünde karmaşık bir sözdizimiydi kurduğu esin.. Perisinin - çekti sinesine.. koydu bulutlardan bir tortuyu.. uzan dedi.. uzan Enis, tam " Bir gece için biriksin Sesin.. " |
Içimde bi Sensizlik.. Gerisi RüYa... |
kilitli bahçeler.. Boş sayfalara damlamış gözyaşları kelimelere dökülmüş yaşamlar.. beyaz sayfaları kirletmiş mürekkep lekeleri uzun yaşamlara dair kısa sözcükler.. Kırık kalbim gibi birleştirdiğim, parçalardan oluşan aynaya bakıyorum gördüğüm şey ben değil, benden de öte.... diye devam eden yazarini bilmedigim siir.. |
RİMEL VE FUTBOL Evrende bir gezegenin üstünde bulunuyoruz.. bu çılgınca bir düşünce.. bir evrenin olduğunu bile düşünmek çılgınca... öyle kızlar varki fazla rimelden bu evreni göremiyorlar... öyle erkekler var ki futbol oynamaktan ve seyretmekten bakışlarını ufuk çizgisinin üzerine kaldıramıyorlar.. rimel ve futbol asıl gerçeklik.. bu gerçeklik bizi burnumuzun ucundan biraz daha uzağa bakmak konusunda engellememeli |
Onay
~bir solukta okumak istemiyorum seni, sayfalarını çevirme ~ Uyku tutmadı, Sen tut beni.. en son koynunda unuttum günaydın dilimi.. Gözlerinde büyüdüm, yüreğim sende çocuk kaldı hadi kalk gidelim, bizi görüp yazacaklar, az kaldı En keyifli sabah kahvaltım ! Sen, göğsünde yürüdüğüm balıkçı kasabası.. Akşamdan kalsın öpüşlerin, yalpalasın dudaklarımda susuyorum, özlemin gelincik tarlası susatma.. Gözüm tutmadı sensizliği, bir daha yollama.. Efkar dağıttım, herkese biraz düştü.. dalgalara gözlerimle yazdım şiirimi, ıslandı ama yırtılmadı.. kalbim, içli şarkılar kuşağı. İçinden geçiyor.. parmaklarım karanlıkta mum gibi.. sana yazıldıkça eriyor.. Ateşli çingene dansım! Sen.. uzağında kaldığım deniz ülkesi.. Tutamayacağın sözler ver bana, ben tutarım.. nefes alsın yorgunluğun dağınık yatak akşamlarında Biliyorum, gözlerin bir İstanbul hatırası kapatma.. Ellerim tutmadı vedada, yaşlandım beni kendinde bağışla .. .. |
Müşkül Mevki.. Bütün şiirler bu sokakta toplandı.. bir gözleri sürmeliye ne adaklar adandı bilseniz, o şiirlere el sürmezdiniz, bozulmasın korkusuyla büyüsü muhabbetin bitirilmemiş sevdalarda, adına aşk dediğimiz, ellerine ve heryerine kına yaktığımız, türküler yaktığımız, bir koca gençliği hikaye ettiğimiz.. "müşkül mevkilerini" keşfettim trenlerin hayatın bir yerinden yola çıkan ve nereye gittiği bilinmeyen. Sonra sana rastladım Yolculuğun en güzel yerinde Adını bile sormadım Öyle güzeldin ki Seyretmek yetiyordu Konuşmasan da önemi yok Ben konuşuyorum ya Konuşursan tükeneceksin sanki Sanki bitivereceksin Trenden inivereceksin bilinmez bir yerde Beni "müşkül mevkide" yapayalnız bırakacaksın Azığımı bölüşürüm Sigaramı Uyurken sen ben beklerim İneceğin yeri haber veririm Dur yanımda Bu yolculuk Sensiz çekilmiyor. .. . |
Savruldun da gönül fırtınalarla,yalancı baharın peşinden,
Kızıl duman,sıcak gülüşler yağan düş gecesinde... Uzun boylu,hoş seda bir sarhoşun ateşinden, Gözleri yaşlı masada yarım kalan meysin işte... Tozpembe namelerle ıslandın yağmurun hoş sesinden, Gem vuramadın gönül aşkta ki hırçın esişe... Hiç yazılmamış senaryonun boş bestesinden, Dilimdeki feryatta ağlatılan kırık neysin işte... Yaraladın kendi kendini en ince yerinden, Telli duvaklı gelin oldun gönül kimliksiz titreyişe, Umuda yaslı son nefesle,taş kalpli acının dilinden Sevgilinin bağrından atılan hançerli heysin işte |
Bir zamanlar sen vardın ya ben böyle yok değildim
Düşünürdüm neyi mi? Hep seni odalarda Kimdi bana benziyen baktığım aynalarda Senden başkası mıydı o sessiz beklediğim Bir zamanlar sen vardın ya ben böyle değildim Kim bilir ağlamayı ölüp kendi kabrinde Sensizliği bu türlü benim kadar kim bilir Akşam karanlığında herkes gider o gelir En sevdiğim çiçekler çürümüş ellerinde Kim bilir ağlamayı ölüp kendi kabrinde Ya sensizlik ölmekse her gün bir başka türlü Ya bir şey olmamaksa sen olmak o yerlerde Yaşamak nerde hani yaşamak gücü nerde Bilinmez sensiz kalan yaşıyor mu ölü mü Ya sensizlik ölmekse her gün bir başka türlü. |
Necip Fazil Kisakurek - Kaldirimlar. |
aksilikler, zincirleme kaza gibi bazen sen kovarsın, onlar gelir gitmezler hiç tependen başlamaya görsün herşey bir anda ters gitmeye dönmez allah, dönmez bir türlü gerisin geriye geç kalırsın, trafik sıkışır bir de çamur bulaşır en gerekli hassas anda ağzın dilin dolaşır en romantik anda kayarsın sırtın yere yapışır tam da sevdim dediğin anda aşkın kayıplara karışır bunaldım daraldım önce koştum, koştum biraz biraz da ip atladım sonra bir türkü tutturdum da birazcık rahatladım.. |
şuan tüm rüyalarımdan sıyrılmış, gerçeğin en hüzünlü yerindeyim.. yatsam belki değil mutlak uyuşturucu etkisi yapar sabaha dek rüyamda seninle kalırım.. peki ya sabah? ayılınca.. sen yine bir rüya olunca.. ne yapabilirim? şiir yazmaktan başka... |
.Beyaz Mesela.
İnsan duvarları olmayan tapınakta bir gece uyursa sanıyor ki kederi azalacak. ama yetmiyor bezler bağlıyor bulduğu her ağaca. hikayeler anlatıyor inanıyor aşkın hep olacağına. oysa aşk biter dinginliği başlar göllerin. bekleyiş, sonsuz mavi bir göz olur camdan ve gittikçe uzayan. acı verir bazen renkler beyaz mesela kuş gibidir insan beyaz bir yatakta ölümü gibi çocukların soluğu kesik suda dolaşan. bir kaya mezarında ağlayan adam ölülerini suya ve göğe gömüp, gelir acısıyla avunmaya. dua ve kuş gibidir zaman bir şey olur bulutlara, bir ağırlık bir koyuluk taşırlar uzaktan. tuhaf yitik hayatların seslerini doldururlar kovuklara. bir şey olur sarnıçtaki sularda unutulmuş anahtar parlayınca yağmurumuz der biri sarnıçlarımızda gizli acımız avuçlarımızda. |
"..Seni aklıma düşüren yerçekimi değil Yalancı yıldızlar.. Öyle uzaksın ki, Üflesem soğuyacaksın, Sarılsam.. Okyanus.." Yılmaz Erdoğan |
Varlığının Canı Cehenneme, Yokluğunu Alma Bari... |
Bir gün aya sordular: En çok neyi seversin? "Güneşin tutulup ebediyen perde arkasında kalmasını severim" Onun yüzünün bulut arkasında kalmasından daha güzel ne olabilir..? Değil mi ki onu kendi gözümden bile kıskanırım.. |
hiç biri
|
Nasıl bir " Ben " bu; Kana kana içiyor uzagımda bir serseri.. Ask oluyor, mesk oluyor; Kana kan karıyor biri, kan icime oturuyor.. Kandan yana kan tuttu.. Yardan yana " kar ".. Kanıma, kanadıma naksetti.. Ahir omru biledi yar.. Ufledi gitti... Nasıl bir " Ben " bu; Dünümü tadan dilim inkarda, gecmisim yabancı.. Sevdigimi soylediklerim senden once, tumden yalancı.. Biter mi bu sarkı.. Diner mi arayan gozun gogu asrı.. Asinayım sozlerim.. Sana su`suz.. Yorumsuzum ey hayat.. Geceden uykusuz.. |
Oğuzkan Bölükbaşı
Bir semavi merhamet çıkarır mı bizi bu içine düştüğümüz ihanetten sevdanın kutsal adına yakışmayan, bir korsan gecede yaşanan yalnızlığa tutsak olan bu yüreğin kanını akıtmadan tükenir mi aşkın hayat veren soluğu.. Ey önünde diz çökmüş hayatın bir çırpıda kellesini koparan acımasızlık.. Sen diye koştuğum her sesin arkasından Ruhuma akıtılan o derin sessizlik.. O analı babalı kimsesizlik.. Ve gözalıcı ışıklarda ölümüne gölgesizlik.. Dipsiz kuyulardan çıkaracağım seni.. Derin uykulardan uyandıracağım.. Bir aynayı dayayıp suratına.. Göstereceğim o görünmez halini.. Sonra çekip bayrağımı hayalet gemilere Açılacağım adını bilmediğim denizlere.. Tayfasız ve dümensiz.. Rüzgarla kucaklaşan yelkenimi azat edeceğim.. Cesaret vereceğim hedefsiz sürüklenmelere.. Yorgun düşmüş bir dalganın kucağında uyuyacağım, yakın biryerlerde.. bilmediğim bir dünya bulacağım, yeni bir dil uydurup anlaşılmaz seslerle konuşacağım bir benim anladığım, bir de benim gibi olanların.. Sen oraya geldiğinde ne dilimi sökeceksin konuşmak için, ne de yüreğimi .. buluşmak için hiç yaşamadığın hazların tutkulu yorgunluğunda, Kırmızı bir akşamüstü olacak.. Her tepenin arkasında binlerce güneş batacak.. Binlerce güneşi bekleyen sabahlar.. Bütün yönler doğu.. Ve bütün yönler batı.. İstediğim gibi yaşayacağım hayatı.. |
Ve Bitti
VE BİTTİ Ben seni iş olsun diye sevmiştim Yine de seninle her şeyi paylaşabilmek güzeldi Öylesine bir sevdaydı işte Çok kısa sürdü Geldi, Yaşandı, Ve bitti... |
M. K
Diyorlar ki benim için ; "...Bir yanı tutsak, bir yanı firari..." Yarım akıllı yani.. Dörtte ikisi su olan bedeninde geriye kalan tüm kara parcalari deli.... Istiyorum ki ; Hic bir delili olmasın vaadlerimin.. "TUTSAK "la.. Koru, al yamacına ve uzaklas bu limandan.. Deliligim de, firariligim de bende kalsın yani.. Biliyorum tüm bu sesler, tüm bu evler ve göz alabildiğine uğuldayan tüm bu insanlar , bir aşkın ölümüdür yalnızca.. Cünkü ancak onlar dokunduğunda " kanar " bilmediklerimiz.. Birbirimize söylemekten korkupta ertelediklerimiz.. Biliyor musun; Ben s. s..-dim.. Peki ya sen beni..? Haklısın ; "...GECINIZ.." |
Cezmi Ersöz
İnsan, her sabah doğan güneşten utanır. İnsan, er ya da geç gelen mevsimlerden utanır... İnsan, onca yıl susuz bıraktığı Tanrısı'ndan utanır... İnsan, bunca işarete, bunca özleme rağmen bir türlü gidemediği yerlerden utanır... İnsan, yanan bir hayattan onca yıl bir kurtuluş beklediğine utanır... |
Kaynak: Kaç Binyıl Geçti Aradan
~ Sonbahar ~ Ankara’da sonbahar.. Ağaçlarda saçların var Seymenler’den yukarıya Rüzgar rüzgar yapraklar.. ~ ..Beni yüreğimden tutan mevsim.. ~ Gitme kal.. Sende anılarım.. Sende nefesim var.. ~ |
Şehitliğe
Susayan Ve Ölümü Bir Sevgili Gibi Kucaklayan İnsanlara Esaret Teklif Etmek Boş Ve Gülünç Bir Uğraştır... İmam Şeyh Şamil |
Kaynak: Eski Yalı
Sen olmasan da yapraklar Rüzgârın peşi sıra gidecek.. Sen gülmesen de bahar Sevincini, renkli bahçelere götürecek.. Rüzgâr esecek; Deniz ve gök Maviliğini sürdürecek; Sen olmasan da kalbimdeki Ses, gene uzaklara; Hem de çok uzaklara gidecek.. |
YAĞDIKÇA... Yerle yeksan, ıslak saçlı, kem gözlü, Kavim göçlerinden bu yana ağlayan Ve durmadan Cep kanyağı yakıcılığında ezgiler Çalan, çaldıran, yakalatan Adı bende gizli bir kadındı İstanbul Şehre bir yağmur yağdı Ben ağladım.. Sevilirken ayrılmak mı kaldı Bizanstan Yalan dolan yoktu gözlerde sadece ses Verilen sözler birdi edilen yeminler sıfır Eşyalar alındı fotoğraflar söküldü yerlerinden Bir aşkın izlerini yok edecek yeni bir aşk sipariş edildi yeniden Bir şehre yağmur yağdı Ben ağladım.. Kim daha çok yalan söndürdü çay bardaklarında Hangisi talandı demli öpücüklerin Ve buğularda yitirilen kimin adıydı Bir aşktan diğerine kaç saate gidiliyordu Soyulur muydu kabuğu hayatın Yoksa bütün vitamini kabuğunda mıydı? Yağmur şehre bir yağdı Ben ağladım.. Ben ençok seni götürdüm giderken Aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcıları Yardan düşmüştüm yaralarım yardan armağandı Ben sevmeyi beceremedim belki de sevilmeyi Benim sevmeye engel evcil acılarım vardı Ben yağmur ağladım bir şehre yağdı Ben şehre ağladım bir yağmur yağdı Ben bir ağladım şehre yağmur yağdı Ben... Yağmur... Ağladım... Yılmaz Erdoğan |
Özdemir Asaf
Ne iyi olurdu, herkesin, ...Ben yalan söyleyebilirim, Ama sana değil... Bir, sen'i olsaydı.. Ne iyi. Şimdi herkesin bir sen'i var, Yalan söylediği. |
Bir selam verdim.. aynalara gülümseyip yüreğinde.. hissedebildi mi.. beklediğimi.. çağırdığımı.. sesimi duyabildi mi kulaklarında ulaşabildi mi.. fısıldamak istediklerim gel..derim ki dileğim gelirsin de kaçar gideriz kırlara. bak güneş ısıttı toprağı çiçekler isyan edip başkaldırdılar bayrak açtı yürekleri evrenin gelirdin de dağların tepelerinde birlikte haykırırdık hani yankı yapar ya.. ben sana seslenirdim yüreğimle yankısını duy diye yüreğinde ve arada bir soluklanırdım.. nefesim tükense de.. senden gelen sesin yankısı duyulana dek yüreğimde çığlık çığlığa haykırırdım adını bulutlara bakardık birlikte gökyüzünde.. sonra uzatıp ellerimi ellerinden tutardım ve kanatlanırdık tepeden bakar küçümserdik insanları.. kar beyaz bir buluttan bir başkasına atlardık ve minik şimşekler bırakırdık ardımızda.. ürkütmezdi varlığımız hiç kimseyi ve bir yağmur damlası olup birlikte yağardık.. bir çiçek bahçesine el ele yapraklarından süzülürdük bir gonca gülün yüreğine o gülde gül gibi olurduk birlikte hayat verir büyütürdük ve güpegündüz bir rüyayı paylaşırdık tüm sevecenliğiyle biz diyebilir miydik kim bilir adı sevgi çiçeği mi olurdu o gülün dost yüreğimi adını söylemek istemezdik belki de belki de adı hiç olmazdı rüyadaki bu masalın adsız birer kahramanı olurduk belki de sonra ipeksi bir elin işaret parmağı uzanırdı ve ben susardım aslında hep susardım. mühürlenirdi kelimeler tutuklu kalırdım kendi bedenimde ve gözlerimi yumardım sadece beklerdim beklerdim pamuk prens değildim ama rüyadan uyanmak için değil uykudan bir sevince uyanabilmek için beklerdim.. bir hayalim olsun isterdim uzanıp dizlerinde gece karanlığında kimsesiz bir gecenin yalnızlığında yıldızları seyredebilmeyi ve şarkılardan fal tutar gibi bu yıldız senin.. o yıldız benim.. sayardık belki de sabaha kadar kollarımız iki yandan kuşatır geceyi kucak, kucak toplardık yıldızları bir ucundan sen alır gelirdin dünyanın öteki ucundan ben toplardım onları bir samanyolunda kavuşurdu bizler gibi onlarda birbirlerine ellerimizle.. bir düş bu bir hayal gözlerimi yumuyorum.. uyanmak mı.. bir gün evet.. ben uyandığımda daha güzel bir dünyaya doğabilmek istiyorum hayalse hayal masalsa masal bir tek bunu biliyorum... seviyorum... |
Kimin..
Usanma.. Yorgun gecelerine Yorgan düşlerin Dudaklarını kanatırcasına Tutkulu öpüşlerin tuzu Kurutunca soylu gözlerini Alıp avuçlarına soysuz yüreğini ihanet edeceksin Karabasanlar bulut çalacak bebeksi uykularına Ve ulaşınca umarsız salt susuzluk limanına demirleyeceksin beynini yalnızlığın sonlu sularına |
Özlüyorum seni,
Yalansız bir özlem bu Dolansız, saf bir özlem. Yeni doğan bir çoçuğun Minicik elleri gibi Yumuşak ve mazlum bir özlem bu... ßæ |
ellerimi yüzüme sürdüm ellerim yüzümde geziyorum yagmurlar yagmazdi eskiden böyle günlerdir yüzümün islakligini yagmura yordum sen yoktun belki yagmur |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 06:56 . |
Powered by vBulletin® Version 3.7.0
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.