![]() |
Avril Lavigne Şarkı Sözleri Türkçe Meali
Anything But Ordinary
Sometimes I get so weird -bazen çok tuhaf olurum I even freak myself out -hatta kendimi heycanlandırırım I laugh myself to sleep -uyumak için kendime gülerim It's my lullaby -bu benim ninnimdir Sometimes I drive so fast -bazen çok hızlı sürerim Just to feel the danger -sadece tehlikeyi hissetmek için I wanna scream -çığlık atmak istiyorum It makes me feel alive -beni canlı hissettiriyor Is it enough to love? -sevmek için yeterli mi? Is it enough to breathe? -nefes almak için yeterli mi? Somebody rip my heart out -birileri kalbimi söker And leave me here to bleed -ve kanamam için burada bırakır Is it enough to die? -ölmek için yeterli mi? Somebody save my life -birileri hayatımı kurtarıyor I'd rather be anything but ordinary please - sıradan biri olmaktansa hiç bir şey olmayı tercih ederim To walk within the lines -çizgilerin içinde yürümek Would make my life so boring -Hayatımı sıkıcı yapacaktı I want to know that I -onu bilmeyi istıyorum Have been to the extreme -Çok oldum So knock me off my feet -Buyüzden ayaklarımdan bana vur Come on now give it to me -gel şimdi bana onu ver Anything to make me feel alive -herhangi bir şey beni canlı hissettirmesi için Is it enough to love? -sevmek için yeterli mi? Is it enough to breathe? -nefes almak için yeterli mi? Somebody rip my heart out -birileri kalbimi çıkarır And leave me here to bleed -ve kanaması için burada bırakır Is it enough to die? -ölmek için yeterli mi? Somebody save my life -birileri hayatımı kurtarıyor I'd rather be anything but ordinary please. -sıradan biri olmaktansa hiç bir şey olmayı tercih ederim I'd rather be anything but ordinary please. -sıradan biri olmaktansa hiç bir şey olmayı tercih ederim Let down your defences -savunmanı uzat Use no common sense -hiçbir ortak duyguyu kullanma If you look you will see -bakarsan göreceksin that this world is a beautiful -bu dünyanın bir güzel, accident, turbulent succulent -tesadüf,haşin,sulu, opulent ,permanent, no way -varlıklı,sürekli olduğunu, yol yok I wanna taste it , -onu tatmak istiyorum Don't wanna waste it away -onu israf etmek istemem Sometimes I get so weird -bazen çok tuhaf olurum I even freak myself out -hatta bazen kendimi heycanlandırırım I laugh my self to sleep -uyumak için kendime gülerim It's my lullaby -o benim ninnimdir Is it enough? -yeterli mi? Is it enough? -yeterli mi? Is it enough to breathe? -nefes almak için yeterli mi? Somebody rip my heart out -birileri kalbimi çıkarır And leave me here to bleed -ve kananmam için beni burada bırakır Is it enough to die? -ölmek için yeterli mi? Somebody save my life -birileri hayatmı kurtarıyor I'd rather be anything but ordinary please Is it enough? -yeterli mi? Is it enough to die? -ölmek için yeterli mi? Somebody save my life -birileri hayatımı kurtarıyor I'd rather be anything but ordinary please. -sıradan biri olmaktansa hiç bir şey olmayı tercih ederim I'd rather be anything but ordinary please. -sıradan biri olmaktansa hiç bir şey olmayı tercih ederim |
Complicated
Uh huh, life's like this A-ha, hayat böyle Uh huh, uh huh, that's the way it is A-ha, a-ha, işte böyle Cause life's like this Çünkü hayat böyle Uh huh, uh huh that's the way it is A-ha, a-ha, işte böyle Chill out whatcha yelling' for? Sakin ol, ne bağırıyorsun? Lay back it's all been done before Arkana yaslan, hepsi daha once yapıldı And if you could only let it be you will see Ve eğer, sadece kendi halinde bırakabilirsen, göreceksin I like you the way you are Seni olduğun gibi beğeniyorum When we're drivin' in your car and you're talking to me one on one Arabanda giderken ve benimle bire-bir konuşurken But you've become somebody else round everyone else Ama sen diger insanların yanında başka biri oldun You're watching your back like you can't relax Rahatlayamazmış gibi arkanı kolluyorsun You're trying to be cool you look like a fool to me cool olmaya çalışıyorsun, bana aptal gibi görünüyorsun Tell me Söyle bana Why do you have to go and make things so complicated? Neden gitmek ve her şeyi karmaşık hale getirmek zorundasın? I see the way you're acting like you're somebody else gets me frustrated Başka biriymiş gibi davrandığını görüyorum ve hüsrana uğruyorum Life's like this you Hayat böyle, sen And you fall and you crawl and you break Ve düşersin ve sürünürsün ve dağılırsın And you take what you get and you turn it into honesty ve elde ettigin her şeyi alıp onu dürüstlüğe çevirirsin Hunesty promised me I'm never gonna find you fake it, no no no Balım, bana söz vermiştin seni asla numara yaparken görmeyeceğim, hayır hayır hayır You come over unannounced Haber vermeden gelmişsin Dressed up like you're somethin' else Farklı biriymişsin gibi giyinmişsin Where you are and where it's at you see Nerede olduğunu ve nerende olduğunu görüyorsun You're making me laugh out when you strike your pose Bu tavrını takındığın zaman beni güldürüyorsun Take off all your preppy clothes Çıkar bütün bu tiki kıyafetlerini You know you're not fooling anyone Biliyorsun, kimseyi kandıramazsın |
Day Dream could have been the one you noticed -fark ettiğin birisi olabilirdim I could have been all over you -etrafında olabilirdim I could have been like all the others -diğerleri gibi olabilirdim Is that what I'm supposed to do? -o benim yapmak için inandığım mı? It would have been really stupid -gerçekten salaklaşmış olacaktı If I would went home with you -eğer senle eve gidecek olsaydım To give you everything you wanted -istediğin herşeyi vermek için It would have been way too soon. -yol çok yakında olacaktı I try to be sensitive, I try to be tough -duyarlı olmayı deniyorum,dayanıklı olmayı deniyorum I try to walk away -kurtulmayı deniyorum I try to be innocent, I try to be rough -zararsız olmayı deniyorum, açık saçık olmayı deniyorum But I just want to play. -sadece oynamak istiyorum. You�re my Day Dream -sen benim gün rüyamsın Now that I've been thinking about you -seni düşünmekte olduğum düşünülürse Lately everytime I look at you -son zamanlarda hep sana bakıyorum I can't explain, I feel insane! -açıklayamıyorum,çılgın hissediyorum! I can't get away? -kaçamıyorum You�re my Day Dream, ya -sen benim gün rüyamsın, ya And you know, you're making me insane. -Ve biliyorsun,beni deli ediyorsun And you know you're doing it again -ve biliyorsun,bunu yine yapıyorsun |
Don't Tell Me
You held my hand and walked me home, I know elimi tutttun ve beni eve götürdün, biliyorum While you gave me that kiss it was something like this it made me go ooh ohh bana o öpücüğü verdiğinde, bunun gibi bir şeydi, beni götürdü ooh ooh You wiped my tears, got rid of all my fears, why did you have to go? gözyaşlarımı sildin, korkularımdan kurtardın, neden gitmek zorundaydın? Guess it wasn't enough to take up some of my love sanırım bu aşkımdan biraz almak için yeterli değildi guys are so hard to trust erkeklere güvenmek çok zor Did I not tell you that I'm not like that girl Sana o tip bir kız olmadığımı söylemedim mi? the one who, who gives it all away Her şeyini feda eden Nakarat : [ Did you think that I was gonna give it up to you, this time? Bu sefer sana vereceğimi mi düşündün? Did you think that it was somethin I was gonna do? and cry Bunun benim yapacağım bir şey olduğunu mu düşündün? ve ağlayacağımı Don't try to tell me what to do bana ne yapacağımı anlatmaya çalışma Dont try to tell me what to say bana ne söyleyeceğimi anlatmaya çalışma You're better off that way bu şekilde daha iyisin... ] Don't think that your charm and the fact that your arm is now around my neck will get you in my pants Çekiciliğinin ve kolunun boynuma dolanmış olduğu gerçeğinin seni külodumun içine getireceğini düşünme I'll have to kick your ass and make you never forget kıçına tekmeyi basacağım we asla unutmamanı sağlayacağım I'm gonna ask you to stop, thought I liked you a lot, but I'm really upset senden durmanı rica edeceğim,senden çok hoşlandığımı sandım,ama gerçekten üzüldüm Get out of my head, get off of my bed yeah that's what I said aklımdan çık git, yatağımdan çık git evet söylediklerim bunlar Did I not tell you that I'm not like that girl? Sana o tip bir kız olmadığımı söylemedim mi? the one who, who throws it all away herşeyi çarçur eden Nakarat This guilt trip that you've put me on won't, mess me up I've done no wrong Bana yüklediğin bu suçluluk duygusu beni dağıtmayacak, yanlış hiçbir şey yapmadım Any thoughts of you and me have gone away Sen ve ben hakkındaki tüm düşünceler yok oldu Nakarat Better off that way böylesi daha iyi I'm better off alone anyway ne olursa olsun yalnızken daha iyiyim |
Fall to Pieces I looked away şöyle bir baktim Then I look back at you sonra sana baktim You tried to say Söylemeye çalıştın The things that you can't undo geri alamayacağın seyleri If I had my way eger kendi yolumda ilerleseydim I'd never get over you asla senin önüne geçemezdim and today is the day ve gün bugündür I pray that we make it through atlatabilmemiz için dua ediyorum Make it through the fall sonbaharı atlatabilmek için Make it through it all her şeyi geride bırakabilmemiz için Nakarat: [ And I don't wanna fall to pieces ve parcalara ayrilmak istemiyorum I just want to sit and stare at you sadece oturup seni izlemek istiyorum |
Falling Down
If fears what makes us decide, -Korkular kararlaştırmamız için bize ne yaptıysa Our future journey, -Geleceğimiz seyahat ediyor I'm not along for the ride, -Yolculuk için orada değilim, Cuz I'm still yearning to try and touch the sun, -hala denemeğe ve güneşe dokunmaya özlem duyduğum için My finger's burning, -Parmağım yanıyor, Before you're old you are young, -yaşlanmadan ve genç olmadan önce Yeah I'm still learning -Evet , hala öğreniyorum ( ~~~NAKARAT~~~) I am falling down, -Aşağı düşüyorum, Try and stop me, -Dene ve durdur beni, It feels so good to hit the ground, -Yere çarpmak için çok iyi hisseder You can watch me, -Beni izleyebilirsin, Fall right on my face, -Dosdoğru yüzüme düş It's an uphill human race, -O,insanın yokuş yukarı bir yarışıdır and I am falling down -Ve ben aşağı düşüyorum I'm standing out in the street, -Dışarı caddede oturuyorum, The earth is moving, -Dünya hareket ediyor, I feel it under my feet, -Ayaklarımın altında onu hissediyorum, And I'm still proving, -Ve ben hala ıspatlıyorum, That I can stand my ground, -Ayakta durabildiğim yeri, And my feet are there, haven't washed my hair -Ve ayaklarım orada, saçımı yıkamadı Too be lost before ,you are found -Ayrıca ,sen önce kaybol , bulunursun Don't mean you are losing? -Ortalama seni kaybetmiyor mu? ~~~NAKARAT~~~ Some day I'll live in a house -Bazı günler bir evde yaşayacağım Etc., etc., etc. -Vb. , vb. , vb. But you know that's not for now -ama biliyorsun şimdilik değil and for now I'm falling -Ve ben şimdilik düşüyorum down...down...down..., -Aşağı. . . Aşağı. . . Aşağı down...down...down, -Aşağı. . . Aşağı. . . Aşağı down...down...down, -Aşağı. . . Aşağı. . . Aşağı Yeah e Yeah..Yeah e Yeah, -Evet ,evet , evet , evet ~~~NAKARAT~~~ I'm falling down, -Aşağı düşüyorum, I'm falling down..I'm falling down... -Aşağı düşüyorum.. Aşağı düşüyorum… I'm falling.... -Düşüyorum… Feels so good to hit the ground... -Yere çarpmak için iyi hisler… I am falling. -Düşüyorum. |
Forgotten
Ah ah ah ah Ah ah ah ah I'm giving up on everything her seyden vazgeciyorum Because you messed me up cunku sen beni mahvettin Don't know how much you, you scupper up Ne kadar batırdığını bilmiyorum You never listened hicbir zaman dinlemedin That's just too bad bu cok kotu Because I'm moving on cunku simdi kendi yoluma gidiyorum I won't forget unutmayacagim You were the one that was wrong hatali olan kisi sendin I know I need to step up and be strong biliyorum ayakta kalmaya ve guclu olmaya ihtiyacim var Don't patronize me patronluk taslama bana Yeah yeah yeah yeah yeah evet evet evet evet evet Nakarat: [ Have you forgotten unuttun mu? Everything that I wanted istedigim her seyi Do you forget it now simdi mi unutuyorsun You never got It hicbir zaman anlamadın Do you get it now simdi anlıyor musun? Yea yea yea yea yea evet evet evet ] Ah ah ah ah Ah ah ah ah Gotta get away kacip gitmem gerek There's no point in thinking about yesterday dun hakkinda düşünmenin hicbir anlami yok It's too late now cok gec artik It won't ever be the same bir daha asla ayni olmayacak We're so different now biz cok farkliyiz simdi Yea yea yea yea yea evet evet evet Nakarat I know I wanna run away biliyorum kaçmak istiyorum I know I wanna run away biliyorum kaçmak istiyorum Run away kosup gitmek If only I could run away keşke kaçabilsem If only I could run away keşke kaçabilsem Run away kosup gidebilsem I told you what i wanted I sana ne istedigimi soylemistim I told you wath i wanted sana ne istedigimi soylemistim What I wanted ne istedigimi But I was forgotten ama ben unutulmustum I won't be forgotten unutulmus olmayacagim Never Again bir daha asla! Nakarat x2 Forgotten unutulmus Yeah yeah yeah Forgotten unutulmus Yeah yeah yeah Forgotten unutulmus Yeah yeah yeah Evet evet evet Forgotten unutulmus Yeah yeah yeah Evet evet evet |
Freak Out
Try to tell me what I shouldn't do -yapmaman gerekenleri söylemeye çalışıyorsun You should know by now, -şimdiye kadar bilmen gerekiyordu I won't listen to you -seni dinlemeyeceğim Walk around with my hands up in the air -ellerimi kaldırıp havada geziyorum Cause I don't care -çünkü takmıyorum �Cause I'm alright, I'm fine -çünkü iyiyim ,rahatım Just freak out, let it go -sadece onu çılgına döndür ve gitmesine izin ver I'm gonna live my life -hayatımı yaşayacağım I can't ever run and hide -hiç kaçamadım ve saklanamadım I won't compromise -uzlaşmayacağım �Cause I'll never know -çünkü asla tanımayacağım I'm gonna close my eyes -gözlerimi kapatacağım I can't watch the time go by -zamanın geçtiğini izleyemem I won't keep it inside -onu içerde tutmayacağım Freak out, let it go -çılgına döndür ve gitmesine izin ver Just freak out, let it go -sadece onu çılgına döndür ve gitmesine izin ver You don't always have to do everything right -daima herşeyi doğru yapmak zorunda değilsin Stand up for yourself -kendin ayağa kalk And put up a fight -ve bir mücadele et walk around with your hands up in the air -ellerini havaya kaldır ve dolaş Like you don't care -takmıyormuş gibi Cause I'm alright, I'm fine -çünkü iyiyim ,rahatım Just freak out, let it go -sadece onu çılgına döndür ve gitmesine izin ver I'm gonna live my life -hayatımı yaşayacağım I can't ever run and hide -hiç kaçamadım ve saklanamadım I won't compromise -uzlaşmayacağım Cause I'll never know -çünkü asla tanımayacağım I'm gonna close my eyes -gözlerimi kapatacağım I can't watch the time go by -zamanın geçtiğini izleyemem I won't keep it inside -onu içerde tutmayacağım Freak out, let it go -çılgına döndür ve gitmesine izin ver On my own -benim üstümde Let it go -gitmesine izin ver Yeah, yeah, yeah -evet, evet, evet Just let me live my life -sadece hayatımı yaşamama izin ver I can't ever run and hide -hiç kaçmadım ve saklanmadım I won't compromise -uzlaşmayacağım Cause I'll never know -çünkü hiç tanımayacağım I'm gonna close my eyes -gözlerimi kapatacağım I can't watch the time go by -zamanın geçtiğini izleyemem I won't keep it inside -onu içerde tutmayacağım Freak out, let it go -çılgına döndür ve gitmesine izin ver Gonna freak out, let it go -çılgına döndürüp gitmesine izin vereceğim Gonna freak out, let it go -çılgına döndürüp gitmesine izin vereceğim |
Get Over It Sliping down a slide, Kaydıraktan kayıyorum I did enjoy the ride, Kaymaktan hoşlandım Don't know what to decide, Bilmem ne karar verdin You lied to me Bana yalan söyledin You looked me in the eye Gözlerimin içine baktın It took me by surprise Bu beni şaşırttı Now are you gratified? Şimdi memnun musun? You cried to me benim için ağladın LaLaLaLaLaLa Don't turn around, Etrafta dönme I'm sick and I'm tired of your face Bıktım ve usandım yüzünden Don't make this worse Daha kötüsünü yapma You've already gone and got me mad Zaten gittin ve beni deli ettin It's too bad I'm not sad, it's casting over, Çok kötü, üzgün değilim, atlatıyor It's just one of those things, you'll have to get over it. o şeylerden birini atlatacaksın When I was feeling down, you'd start to hang around, Düştüğümü hissediyorken , sen etrafına asılmaya başlayacaktın And then I found your hands all over me, ve sonra, senin ellerini üzerimde buldum And that was out of bounds, you filthy rotten hound, ve o sınır dışındaydı,seni pis ,b*ktan köpek It's badder than it sounds, believe me, kendisi sesinden daha iyi ,inan bana LaLaLaLaLaLa Don't turn around, Etrafta dönme I'm sick and I'm tired of your face, Bıktım ve usandım yüzünden Don't make this worse, Daha kötüsünü yapma You've already gone and got me mad, Zaten gittin ve beni deli ettin It's too bad I'm not sad it's casting over, Çok kötü, üzgün değilim, atlatıyor It's just one of those things you'll have to get over it. o şeylerden birisini atlatacaksın Hey yeah, you gotta get over, hey yeah, you gotta get over it. hey evet, atlatacaksın , hey evet , onu atlatacaksın Too bad I'm not sad it's past and over, Çok kötü üzgün değilim o geçti ve bitti Just one of those things you'll have to get over it. Onlardan birini atlatacaksın Ugh öf Don't turn around, Etrafta dönme I'm sick and I'm tired of your face, Bıktım ve usandım senin yüzünden Don't make this worse, Daha kötüsünü yapma You've already gone and got me mad, Zaten gittin ve beni deli ettin Don't turn around, Etrafta dönme I'm sick and I'm tired of your face, Bıktım ve usandım senin yüzünden Don't make this worse, Daha kötüsünü yapma You've already gone and got me mad, Zaten gittin ve beni deli ettin Too bad I'm not sad it's past and over, Çok kötü üzgün değilim geçti ve bitti Just one of those things you'll have to get over it. O şeylerden birini atlatacaksın You'll have to get over it. onu atlatacaksın |
He Wasn't
He Wasn t theres not much more going on today. bugün pek bir şey olduğu yok im really bored and its getting late gerçekten sıkıldım ve vakit geç oluyor what happened to my saturday benim cumartesime ne oldu mondays coming, the day i hate pazartesi geliyor, en nefret ettiğim gün Nakarat: [ i'll sit on my bad alone staring at the phone yatağımın üstünde tek başıma oturup telefonu izleyeceğim he wasnt what i wanted o benim istediğim şey değildi what i thought no düşündüğüm şey değil, hayır. he wouldnt even open up the door o benim kapımı bile açamazdı he never made me feel like i was special beni hiç özelmişim gibi hissettirmedi he isnt really what im looking for o benim gerçekten aradığım kişi değil ] this is when i start to bite my nails işte tırnaklarımı yemeye o zaman başladım and clean my room when all else fails we odamı temizlemeye, her şey kötü gittiğinde i think its time for me to bail sanırım kefalet ödeme zamanı benim için this point of view is getting stale bu bakış açısı bayatlıyor artık Nakarat uh ah uh ah uh ah uh ah na na na na na we've all got choices hepimizin seçenekleri var na na na na na we've all got voices hepimizin sesi var na na na na na stand up and make some noise ayağa kalk ve biraz gürültü yap na na na na na stand up and make some noise ayağa kalk ve biraz gürültü yap Nakarat like i was special özelmişim gibi cos i was special çünkü ben özeldim |
How Does It Feel
I'm not afraid of anything hiçbir şeyden korkmuyorum I just need to know that I can breathe sadece nefes aldığımı bilmem yeter And I don't need much of anything ve pek bir şeye ihtiyacım yok But suddenly, suddenly ama aniden, aniden I am small and the world is big ben kücüğum ve dünya büyük All around me is fast moving etrafımda ve cok hızlı hareket ediyor Surrounded by so many things birçok şey tarafından sarmalanmış Suddenly suddenly aniden aniden Nakarat: [ How does it feel to be different from me benden farklı olmak nasıl bir his? Are we the same? biz aynı mıyız? How does it feel to be different from me benden farklı olmak nasıl bir his? Are we the same? biz aynı mıyız? How does it feel? nasıl bir his? ] I am young and I am free gencim ve özgürüm But I get tired get weak ama yoruluyor ve güçsüzleşiyorum I get lost and I can't sleep kayboluyorum ve uyuyamıyorum But suddenly suddenly ama aniden ,aniden Nakarat Would you comfort me beni teselli eder miydin? Would you cry with me benimle ağlar mıydın? I am small and the world is big ben küçüğüm ve dünya büyük But I'm not afraid of anything ama hiçbir şeyden korkmuyorum ah ah ah ah ah ah ah ah ah ah ah How does it feel, How does it feel Nasıl bir his nasıl bir his? You're different from me, different Benden farklısın, farklı How does it feel, How does it feel Nasıl bir his nasıl bir his? You're different from me, different Benden farklısın, farklı How does it feel, How does it feel Nasıl bir his nasıl bir his? You're different from me, different Benden farklısın, farklı How does it feel, How does it feel Nasıl bir his nasıl bir his? You're different from me, different Benden farklısın, farklı |
I Don't Give A Damn Everytime you go away Her gittiğinde It actually kinda makes my day Aslında günüme bir anlam veriyorsun Everytime you leave Her terk ettiğinde You slam the door Kapıyı çarpıp gidiyorsun You pick your words so carefully Kelimelerini öyle dikkatli seçiyorsun ki You hate to think you're hurting me Beni incittiğini düşünmekten nefret ediyorsun You leave me laughing on Beni gülmekten kırılırken bırakıyorsun The floor Yerlerde Cause I don't give it up, I don't give a damn Çünkü teslim olmuyorum, iplemiyorum What you say about that Söylediklerini You know I don't give it up, I don't give a damn Biliyorsun teslim olmam, umruma gelmez What you say about that Söylediklerin You know I'm not gonna cry, about some stupid guy Biliyorsun ağlamayacağım, aptal bir çocuk için A guy who thinks he's all that Kendinin her şey olduğunu sanan bir çocuk için I thought we were just hanging out Sadece takılıyoruz sanıyordum So why'd you kiss me on the mouth O halde neden beni dudaklarımdan öptün You thought the way you taste Yaptığın bu şeyin Would get me high Beni uçuracağını mı sandın You went to all your friends to brag Övünmeye gittin bütün arkadaşlarına Guys are always such a drag Oğlanlar hep böyle sıkıcıdır aslında Don't you know the reason that I kissed you was to Bilmiyor musun benim seni neden öptüğümü Say goodbye Elveda demek istedim yalnızca Cause I don't give it up, I don't give a damn Çünkü teslim olmuyorum, iplemiyorum What you say about that Söylediklerini You know I don't give it up, I don't give a damn Biliyorsun teslim olmam, umruma gelmez What you say about that Söylediklerin You know I'm not gonna cry, about some stupid guy Biliyorsun ağlamayacağım, aptal bir çocuk için A guy who thinks he's all that Kendinin her şey olduğunu sanan bir çocuk için Hanging hanging out, I am simply Takılıyordum sadece, basitçe Hanging hanging out, I am simply Takılıyordum, öylesine Hanging so why'd you kiss me on the mouth? Takılıyorduk, öyleyse, beni dudaklarımdan neden öptüğünü söyle Don't you know that I... Bilmiyor musun ben sadece… I don't give a damn about you Seni iplemiyorum I won't give it up not for you Sana teslim olmuyorum I don't give a damn about you Seni iplemiyorum I won't give it up not for you Sana teslim olmuyorum I'm not gonna cry about some stupid guy Ve aptal bir çocuk için ağlamıyorum A guy who thinks he's all that Kendinin her şey olduğunu sanan bir çocuk için I don't give it up Pes etmiyorum I don't give a damn what you say about that Söylediklerini iplemiyorum You know I don't give it up Biliyorsun teslim olmam I don't give a damn what you say about that Söylediklerine önem vermiyorum |
I'm With You
I'm Standing on a bridge Bir köprüde duruyorum I'm waitin in the dark Karanlıkta bekliyorum I thought that you'd be here by now Artık burda olacağını düşündüm Theres nothing but the rain Yağmurdan başka hiçbir şey yok No footsteps on the ground Hiç ayak sesi yok I'm listening but theres no sound Dinliyorum ama hiç ses yok Isn't anyone tryin to find me? Kimse beni bulmaya çalışmıyor mu? Won't somebody come take me home Birisi gelip beni eve götürmeyecek mi It's a damn cold night Bu lanet bir soğuk gece Trying to figure out this life Bu hayatı anlamaya çalışıyorum Wont you take me by the hand Elimi tutup götürmeyecek misin beni take me somewhere new Beni yeni bir yere götür I dont know who you are Kim olduğunu bilmiyorum but I... I'm with you Ama ben... ben seninleyim Im looking for a place Bir yer arıyorum searching for a face Bir yüz arıyorum is anybody here i know Burda bildiğim birisi var mı cause nothings going right Çünkü hiçbir şey doğru gitmiyor and everythigns a mess ve her şey bir dert and no one likes to be alone ve kimse yalnız olmayı sevmez oh why is everything so confusing ah neden her şey bu kadar şaşırtıcı maybe I'm just out of my mind Belki de kafayı yedim |
Iris -Avril Lavigne- And I'd give up forever to touch you Ve sonsuza kadar sana dokunmaktan vazgeçtim Cause I know that you feel me somehow Çünkü beni bi şekilde hissettiğini biliyorum You're the closest to heaven that I'll ever be Cennete en yakın olansın, benim olacağım gibi And I don't want to go home right now Ve şimdi eve gitmek istemiyorum And all I can taste is this moment Ve tadabilidğim sadece şu an And all I can breathe is your life Ve nefes alabildiğim tek yer senin yaşamın Cause sooner or later it's over Çünkü biliyorum ki er ya da geç bitti I just don't want to miss you tonight Ve sadece seni bu gece özlemek istemiyorum And I don't want the world to see me Ve dünyanın beni görmesini istemiyorum Cause I don't think that they'd understand Çünkü beni anlayabileceklerini sanmıyorum When everything's made to be broken Herşey kırılmışken I just want you to know who I am Sadece kim olduğumu bilmeni istiyorum -Johnny Rzeznik- And you can't fight the tears that ain't coming Akmayan göz yaşlarına karşı savaşamazsın Or the moment of truth in your lies Veya yalanlarındaki doğruluk anlarıyla When everything feels like the movies Herşey filmlerdeki gibi hissederken(olurken) -Avril Lavigne & Johnny Rzeznik- Yeah you bleed just to know you're alive Kan kaybedersin sadece hayatta olduğunu bilmek için And I don't want the world to see me Ve dünyanın beni görmesini istemiyorum Cause I don't think that they'd understand Çünkü beni anlayabileceklerini sanmıyorum When everything's made to be broken Herşey kırılmışken I just want you to know who I am Sadece kim olduğumu bilmeni istiyorum Guitar Solo -Avril Lavigne & Johnny Rzeznik- And I don't want the world to see me Ve dünyanın beni görmesini istemiyorum Cause I don't think that they'd understand Çünkü beni anlayabileceklerini sanmıyorum When everything's made to be broken Herşey kırılmışken(mahvedilmişken) I just want you to know who I am Sadece benim kim olduğumu bilmeni istiyorum (2x) I just want you to know who I am Sadece benim kim olduğumu bilmeni istiyorum (4x) |
Knocking On Heaven's Door
ooh, ooh yeah, yeah yeah yeah, yeah yeah Mama take this badge off me, I can't use it any more, It's getting dark, too dark to see, Feel I'm knocking on heaven's door. Anne bu rozeti benden al, Onu daha fazla kullanamam, Görmek için karanlık,daha karanlık Cennetin kapısını çalar gibi hissediyorum. Knock, knock knockin' on heaven's door. Knock, knock knockin' on heaven's door. Knock, knock knockin' on heaven's door. Knock, knock knockin' on heaven's door. Cennetin kapısı çalınıyor. Cennetin kapısı çalınıyor. Cennetin kapısı çalınıyor. Cennetin kapısı çalınıyor. Mama put my guns in the ground, I can't shoot them any more, That long black cloud is coming down, I Feel like I'm knocking on heaven's door. Anne tabancalarımı yerin altına koy, Onları daha fazla kullanamam Şu uzun ve kara bulur alçalıyor Cennetin kapısını çalar gibi hissediyorum Knock, knock knockin' on heaven's door. Knock, knock knockin' on heaven's door. Knock, knock knockin' on heaven's door, yeah yeah. Knock, knock knockin' on heaven's door. Cennetin kapısı çalınıyor. Cennetin kapısı çalınıyor. Cennetin kapısı çalınıyor. Cennetin kapısı çalınıyor yeah, yeah yeah yeah, yeah yeah yeah, yeah yeah yeah, yeah yeah |
Losing Grip
Losing Grip Are you aware of what you make me feel, baby Beni nasil hissettirdiginini farkinda misin, bebek? Right now I feel invisible to you, like I'm not real Su anda sana karsi görünmez hissediyorum, gerçek degilmisim gibi Didn't you feel me lock my arms around you Kollarimi etrafinda birlestirmemi istememismiydin Why'd you turn away? Neden sirtini döndün? Here's what I have to say Iste söylemem gerekenler I was left to cry there, waiting outside there Orada aglamak üzere birakildim, disarda beklerken Burning with a lost stare Kayip bir bakisla yanarken That's when I decided O zaman karar verdim Nakarat : [ Why should I care Neden umursayayim 'Cuz you weren't there when I was scared Çünkü korktugumda orada degildin I was so alone O kadar yalnizdim ki You, you need to listen Sen, senin dinlemeye ihtiyacin var I'm starting to trip, I'm losing my grip Tökezlemeye basliyorum, kontrolü kaybediyorum And I'm in this thing alone Ve bu iste yalnizim ] Am I just some chick you place beside you to take somebody's place Birilerinin yerini alman için yanina koydugun bir piliçten mi ibaretim? When you turn around can you recognize my face Bana döndügünde, yüzümü taniyabiliyor musun? You used to love me, you used to hug me Eskiden beni severdin, eskiden bana sarilirdin But that wasn't the case Ama böyle degildi Everything wasn't okay Her sey yolunda degildi I was left to cry there, waiting outside there Orada aglamak üzere birakildim, disarda beklerken Burning with a lost stare Kayip bir bakisla yanarken That's when I decided O zaman karar verdim Nakarat Crying out loud Sesli sekilde agliyorum I'm crying out loud Sesli sekilde agliyorum x2 Open your eyes Gözlerini aç Open up wide Iyice aç Why should I care Neden umursayayim 'Cuz you weren't there when I was scared Çünkü korktugumda orada degildin I was so alone O kadar yalnizdim ki Why should I care Neden umursayayim 'Cuz you weren't there when I was there Çünkü ben oradayken den orada degildin I was so alone O kadar yalnizdim ki Why should I care Neden umursayayim If you don't care then I don't care Sen umursamiyorsan ben de umursamiyorum We're not going anywhere Hiçbir yere varamiyoruz{tekrar} |
Mobile
Mobile Went back home again Eve geri döndüm This sucks, gotta pack up and leave again Bu kötü, toparlanmak ve yeniden ayrılmak Say goodbye to all my friends Tüm dostlarıma elveda demek Can't say when I'll be there again Yeniden ne zaman orada olacağımı söyleyememek Its time now, I turn around Şimdi zamanı, dönüyorum Turn my back on everything her şeye sırtımı dönüyorum Turn my back on everything her şeye sırtımı dönüyorum [chorus] Everything's changing when I turn around Ben dönerken her şey değişiyor I'm out of my control Kontrolüm dışındayım I'm a mobile Ben bir seyyarım Everything's changing when I turn around Ben dönerken her şey değişiyor I'm out of my control Kontrolüm dışındayım I'm a mobile Ben bir seyyarım Start back at this life Bu hayata geri başlamak Stretch myself back into the light Kendimi yeniden ışığa uzatıyorum I'm waking up to say I've tried Yorulduğumu söylemek için uyanıyorum Instead of waking up to another TV Guide Başka bir TV programına uyanmak yerine Its time now, I turn around Şimdi zamanı dönüyorum Turn and walk on this crazy ground Bu çılgın yere dönüp yürüyorum [chorus] Everything's changing when I turn around Ben dönerken her şey değişiyor I'm out of my control Kontrolüm dışındayım I'm a mobile Ben bir seyyarım Everything's changing out of what I know Bildiğim her şey değişiyor Everywhere I go Gittiğim her yer I'm a mobile Ben bir seyyarım I'm a mobile Ben bir seyyarım Hanging from the ceiling Yüksekte asılı Life's a mobile Hayat da seyyar Spinning 'round with mixed feelings Karışık duygularla çevrede hızlanmak Crazy and wild Çılgın ve deli Sometimes I wanna scream out loud Bazen yüksek sesle haykırmak istiyorum Everything's changing everywhere I go Her şey değişiyor gittiğim her yer I'm out of my control Kontrolüm dışındayım Everything's changing everywhere I go Her şey değişiyor gittiğim her yer Out of what I know Bilgim dışında La la la la la la la la la [chorus] Everything's changing when I turn around Ben dönerken her şey değişiyor I'm out of my control Kontrolüm dışındayım I'm a mobile Ben bir seyyarım Everything's changing out of what I know Bildiğim her şey değişiyor Everywhere I go Gittiğim her yer I'm a mobile Ben bir seyyarım Everywhere I go Gittiğim her yer I'm a mobile Ben bir seyyarım |
My Happy Ending
Let's talk this over Bunu konuşarak halledelim It's not like we're dead Ölü değiliz ya Was it something i did? Bu Benim yaptığım bir şey miydi? Was it something you said? Bu senin söylediğin bir şey miydi? Don't leave me hangin Beni asılı bırakma In a city so dead Böyle ölü bir şehirde Held up so high Böylesine yüksekte On such a breakable thread Böyle ince bir ipin üzerinde PRE-CHORUS: You were all the things i thought i knew Sen bildiğimi düşündüğüm her şeydin And i thought we could be Ve olabileceğimizi düşündüğüm CHORUS: You were everything Sen her şeydin, everything That i wanted her şey.bunu ben istedim. We were meant to be supposed to be Biz gerekliydik, olmalıydık But we lost it ama onu kaybettik All of our memories so close to me Bana çok yakın olan tüm hatıralar Just fade away kaybolup gitti All this time you were pretendin Bu kadar zamandır rol yapıyordun So much for my happy endin'(2) Mutlu sonum için çok fazla You've got your dumb friends Senin aptal arkadaşların var I know what they say Ne dediklerini biliyorum They tell you i'm difficult sana benim zor olduğumu söylüyorlar But so are they Ama onlar da öyle But they don't know me Ama beni tanımıyorlar. Do they even know you? Seni bile tanıyorlar mı? All the things you hide from me Benden sakladığın şeylerin hepsini All the shit that you do Yaptığın bütün b.kları PRE-CHORUS CHORUS It's nice to know that you were there Yanımda olduğunu bilmek güzel Thanks for acting like you care ilgili gibi davrandığın için teşekkürler And making me feel like i was the only one Ve beni tekmişim gibi hissettirdiğin için It's nice to know we had it all Her şeyi yaşadığımızı bilmek güzel Thanks for watching as i fall Düşmemi izliyor olduğun için teşekkürler And letting me know we were done Ve bittiğini bilmemi sağladığın için CHORUS(2) So much for my happy endin' (2) Mutlu sonum için çok fazla |
My World
Please tell me what is taking place Lütfen söyle bana neler oluyor Cause I can't seem to find a trace, Çünkü bir iz bulamıyorum Guess it must've got erased somehow, Sanırım bir şekilde silinmiş olmalı Probably cause I always forget, Muhtemelen süreki unuttuğum için Everytime someone tells me their name, Ne zaman biri bana ismini söylese It's always gotta be the same. Hep aynı şey oluyor In my World bnm dünyamda Never wore cover up, Asla gizlenmedim Always beat the boys up, Hep oğlanları dövdüm Grew up in a 5000 population town, 5000 nüfuslu bir kasabada büyüdüm Made my money by cutting grass, Çimleri keserek para kazandım Got fired by fried chicken ass, Kızarmış tavuk g.tünden alev aldım All in a small town, Napane. Hep küçük bir kasabada, Napane You know I always stay up without sleepin', Blirsin ben hiç uyumadan hep ayaktayım And think to myself, Ve kendi kendime düşünüyorum Where do I belong forever, Sonsuza dek nereye aitim? In whose arms, the time and place? Kimin kollarına, yer ve zaman? Can't help if I space in a daze, Şaşkın bir haldeysem elimde değil My eyes tune out the other way, Gözlerim diğer yolu ayarlıyor I may switch off and go in a daydream, Dönüp bir gün uykusuna yatabilirim In this head my thoughts are deep, Bu kafadaki düşüncelerim derin But sometimes I can't even speak, Ama bazen konuşamıyorum bile Would someone be and not pretend? Birileri rol yapmayı bırakabilir mi? I'm off again in my World Dünyamda yine koptum I never spend less than an hour, Asla bir saatten az harcamam Washin' my hair in the shower, Duşta saçımı yıkarken It always takes 5 hours to make it straight, Düzleştirmek hep 5 saatimi alır So I'll braid it in a zillion braids, Bu yüzden milyon kere öreceğim Though it may take all friggen day, Bütün zamanımı almasına rağmen There's nothin' else better to do anyway. Zaten yapacak daha iyi bir şey yok When you're all alone in the lands of forever, Ebediyetin topraklarında yapayalnız olduğunda Lay under the milky way, Samanyolunun altına uzan On and on it's getting too late out, Bu şekilde, saat çok geç oluyor I'm not in love this time this night. Gecenin bu vaktinde aşık değilim la la la la Take some time, Biraz bekle, Mellow out, Hoşgrülü ol Party up, Parti yap But don't fall down, Ama yere düşme Don't get caught, Yakalanma Sneak out of the house Çaktırmadan evden çık |
Naked
I wake up in the morning, Put on my face. The one that's gonna get me, Through another day. Doesn't really matter, How I feel inside. Life is like a game sometimes... sabah uyandım yüzüme yükle Beni götürecek olan birisidir Başka bir güne gerçekten önem taşımıyor nasıl hissettim hayat bazen oyun gibi... Then you came around me, The walls just disappeared. Nothing to surround me, Keep me from my fears I'm unprotected See how I've opened up Oh, you've made me trust sonra sen civarıma geldin ve duvalar ortadan kalktı etrafımı sarmak için hiç birşey yok beni korkularımdan uzak tut Ben korunmasızım Benim nasıl açtığımı gör oh,sen benim bakımımı yaptın Cause I've never felt like this before I'm naked... around you Does it show? You see right through me And I can't hide I'm naked... around you And it feels so right. çünkü ben daha önce hiç bunu hissetmemiştim çıplağım...etrafında gösterir mi? sen benden iyi görüyorsun Ve gizlenemiyorum çıplağım...etrafında Ve iyi hissediyor. I'm trying to remember Why I was afraid To be myself And let the-the covers fall away Guess I never had Someone like you (To help me) To help me fit In my skin hatırlamaya çalışıyorum Neden korkuyordum Kendim olmaktan Ve izin ver örtüler uzaklara savrulsun Asla benim olmadığını tahmin et Birileri senden hoşlanıyor (Bana yardım et)Uymak için bana yardım et Benim derimde... I've never felt like this before I'm naked Around you Does it show? You see right through me And I can't hide I'm naked Around you And it feels so right daha önce hiç bunu hissetmemiştim çıplağım etrafında gösterir mi? benden iyi görüyorsun ve gizlenemiyorum çıplağım etrafında Ve iyi hissediyor I'm naked Oh oh yeah Does it show? Yeah, I'm naked Oh yeah, yeah, yeah, yeah, yeah oh oh I'm naked around you does it show? çıplağım Oh oh evet gösterir mi? Evet,çıplağım Oh evet,evet,evet,evet,evet, Oh oh çıplağım senin etrafında O gösterir mi? I'm so naked around you and I can't hide you're gonna, you're gonna see right through... (see right through me and I cant hide) You're gonna see right through... oh yeah etrafında okadar çıplağım ki gizlenemiyorum Sen yapacaksın,baştan sona doğru görüp yapacaksın (benden iyi görüyorun ve ben saklanamıyorum) Baştan sona dğru görüp yapacaksın Oh evet... I'm so naked around you And I can't hide... You're gonna see right through baby... etrafında okadar çıplağım ki saklanamıyorum Baştan sona doğru görüp yapacaksın bebeğim... |
No Body's Home
I couldn't tell you why she felt that way, Onun niye böyle hissettiğini sana söyleyemedim She felt it everyday. Her gün bunu hissediyordu And I couldn't help her, Ve ona yardım edemedim I just watched her make the same mistakes again. Yalnızca aynı yanlışı tekrar yapışını seyrettim What's wrong, what's wrong now? Sorun ne, sorun ne şimdi? Too many, too many problems. çok fazla, çok fazla problem Don't know where she belongs, where she belongs. Nereye ait olduğunu bilmiyor, nereye ait olduğunu She wants to go home, but nobody's home. Evine gitmek istiyor ama evde kimse yok. I's where she lies, broken inside. Burası içinden kırılmış halde yattığı yer No place to go, no place to go to dry her eyes. Gidecek hiçbir yeri yok, gözlerini kurulamak için gidecek hiçbir yer yok Broken inside. içten içe kirilmis Open your eyes and look outside, find a reasons Gözlerini aç ve dışarı bak , bir sebep bul why you've been rejected, and now you can't find what you left behind. Neden reddedildin ,Ve şimdi arkanda bıraktıklarını bulamıyorsun Be strong, be strong now. Güçlü ol, güçlü ol şimdi Too many, too many problems. Çok fazla, çok fazla problem var Don't know where she belongs, where she belongs. Nereye ait olduğunu bilmiyor, nereye ait olduğunu She wants to go home, but nobody's home. Evine gitmek istiyor ama evde kimse yok. It's where she lies, broken inside. Burası içinden kırık halde yattığı yer No place to go, no place to go to dry her eyes. Gidecek hiçbir yeri yok, gözlerini kurulamak için gidecek hiçbir yer yok Broken inside. içten içe kirilmis Her feelings she hides. Hissettiklerini saklıyor Her dreams she can't find. Hayallerini bulamıyor She's losing her mind. Aklını kaybediyor She's fallen behind. o geride kaldı She can't find her place. Yerini bulamıyor She's losing her faith. İnancını kaybediyor She's fallen from grace. zarifliğini yitirdi She's all over the place. O yerde Yeah,oh evet,oh She wants to go home, but nobody's home. Evine gitmek istiyor ama evde kimse yok It's where she lies, broken inside. Burası içinden kırık halde yattığı yer No place to go, no place to go to dry her eyes. Gidecek hiçbir yeri yok, gözlerini kurulamak için gidecek hiçbir yer yok Broken inside. içten içe kirilmis She's lost inside, lost inside...oh oh yeah İçeride kaybolmuş, içerde kayıp...oh oh evet She's lost inside, lost inside...oh oh yeah İçeride kaybolmuş, içerde kayıp...oh oh evet |
Nobody's Fool
Step up - step up (step up) -yoğunlaş yoğunlaş(yoğunlaş) Step up - step up (step up) -yoğunlaş yoğunlaş(yoğunlaş) Step up - step up -yoğunlaş yoğunlaş(yoğunlaş) Fall back, take a look at me and you'll see -geri çekil , bana bir bak ve göreceksin I'm for real, I feel what only I can feel -gerçek içinim, sadece hissedebildiğimi hissederim And if that don't appeal to you, let me know -ve eğer sana görünmezse, bilmeme izin ver And I'll go, �cause I flow better when my colours show -ve gideceğim,renklerim gösterdiğinde daha iyi dalgalandığım için And that's the way it has to be, honestly - ve olması gereken şey bu, dürüstçe �Cause creativity, could never bloom in my room -yaratıcılık olduğu için,asla benim odamda gelişmedi I'd throw it all away before I'd lie, -bütünüyle atacaktım yalan söyleyecek olmadan önce so don't call me with the compromise -buyüzden beni uzlaşmayla çağırma Hang up the phone, -telefonu aç I got a back bone stronger than yours -seninkinden daha kuvvetli bir sırt kemiğim var La, la, la, la - la, la� La, la, la, la - la, la� (la, la, la) La, la, la, la - la, la� (yeah, yeah, yeah, yea�) If you're trying to turn me, into someone else -eğer bana yada başka birisine dönmeyi istiyorsan It's easy to see, I'm not down with that -görmek kolaydır,ben onunla değilim (I'm not nobody's fool) I'm nobody's fool -(ben kimsenin aptalı değilim) ben kimsenin aptalı değilim If you're trying to turn me, into something else -eğer bana yada başka birisine dönmeyi deniyorsan I've seen it enough, and I'm over that -onu yeterince gördüm, ve onun üzerindeydim (I'm not nobody's fool) I'm nobody's fool -(ben kimsenin aptalı değilim) ben kimsenin aptalı değilim If you wanna bring me down -beni indirmeyi istersen Go ahead and try - go ahead and try -önden git ve dene � önden git ve dene Don't know, you think you know me like yourself -Bilmiyorum,Sen, beni, kendin gibi bildiğimi düşünüyorsun But I fear, that you're only telling me -Ama senin bana sadece söylüyor olduğundan korkarım What I wanna hear, but do you give a damn -ne duymak istediğimi,ama lanet ediyorsun Understand, that I can't, not be what I am -neysem onu olamadığımı anla I'm not the milk, and Cheerios in your spoon -ben senin kaşığındaki süt ve cheerios(mısır gevreği markası) değilim It's not a simple, here we go ,not so soon -basit değildir, işte gidiyoruz,çok yakında değil I might have fallen for that, when I was 14, and a little more pretty -14 yaşında olduğum zaman ve biraz daha güzelken, onun için düşmüş olabilirdim, But it's amazing, what a couple of years can be -ama bir çift yılın ne olabildiği şaşırtıcı La, la, la, la - la, la� (ooh�) La, la, la, la - la, la� La, la, la, la - la, la� (yeah, you - yeah, yeah, yea�) If you're trying to turn me, into someone else -eğer bana yada başka birisine dönmeyi istiyorsan It's easy to see, I'm not down with that -görmek kolaydır,ben onunla değilim (I'm not nobody's fool) I'm nobody's fool -(ben kimsenin aptalı değilim) ben kimsenin aptalı değilim If you're trying to turn me, into something else -eğer bana yada başka birisine dönmeyi istiyorsan I've seen it enough, and I'm over that -ben onu yeterince gördüm, ve onun üzerindeydim (I'm not nobody's fool) I'm nobody's fool -(ben kimsenin aptalı değilim) ben kimsenin aptalı değilim If you wanna bring me down -beni indirmeyi istersen Go ahead and try - go ahead and try -ileri doğru git ve dene - ileri doğru git ve dene Go ahead and try -ileri doğru git ve dene Try to look me in the eye -gözlerime bakmayı dene But you'll never see inside -ama asla içeriyi göremiyeceksin Until you realize, realize, realize� -kavrayana kadar� Thing are trying to settle down -bazı şeyler yerlerine oturmaya çalışıyor Just trying to figure out -sadece anlamaya çalışıyor Exactly what I'm about -tam olarak ne olduğumu If it's, with or without you -eğer oysa senle veya sensiz I don't need you DOUBTIN' me -benden şüphe ederken sana ihtiyaç duymuyorum If you're trying to turn me, into someone else -eğer bana yada başka birisine dönmeyi istiyorsan It's easy to see, I'm not down with that -görmek kolaydır,ben onunla değilim (I'm not nobody's fool) I'm nobody's fool -(ben kimsenin aptalı değilim) ben kimsenin aptalı değilim If you're trying to turn me, into something else -eğer bana yada başka birisine dönmeyi istiyorsan I've seen it enough, and I'm over that -ben onu yeterince gördüm, ve onun üzerindeydim (I'm not nobody's fool) I'm nobody's fool -(ben kimsenin aptalı değilim) ben kimsenin aptalı değilim If you wanna bring me down -beni indirmeyi istersen Go ahead and try - go ahead and try -ileri doğru git ve dene - ileri doğru git ve dene La, la, la, la - la, la� (yeah, yeah) La, la, la, la - la, la� (yeah, yeah) La, la, la, la - la, la� (�ooo) La, la, la, la - la, la� (�ooh) La, la, la, la - la, la� (would you be laughing out loud..) -(yüksek sesle gülecek miydin..) La, la, la, la - la, la� (�if I play it to my own crowd) -(..eğer kendi kalabalığıma oynuyor olsaydım) La, la, la, la - la, la� (try�) -(dene) Go ahead and try! -ileri doğru git ve dene! |
Skater Boy Skater boy He was a boy O bir oğlandı She was a girl O bir kızdı Can i make it any more obvious Bundan daha açık anlatabilir miyim? He was a punk O bir punktı She did ballet Kızsa bale yapmıştı What more can I say Daha ne söyleyebilirim ki He wanted her O, kızı istiyordu She'd never tell secretly she wanted him as well Kız da aslında onu gizlice istediğini kimseye sölemeyecekti But all of her friends Ama kızın bütün arkadaşları Stuck up their nose Burun kıvırdılar They had a problem with his baggy clothes Onlar çocuğun bol kıyafetlerine takmıştı He was a skater boy O patenli bir çocuktu She said see you later boy Kız, sonra görüşürüz dedi He wasn't good enough for her Çünkü çocuk kendisi için yeterince iyi değildi he had a pretty face Onun (oğlanın) tatlı bir yüzü vardı But her head was up in space Ama kızın aklı bir karış havadaydı She needed to come back down to earth Yeniden ayaklarını yere basması gerekiyordu 5 years from now 5 yıl sonra She sits at home Kız evde oturur Feeding the baby she's all alone Evde yalnız başına bebeğine yemek yedirerek She turns on tv Tv'yi açar Guess who she sees ve tahmin edin kimi görür? Skater boy rockin up MTV Patenci çocuk MTV'de rock yapıyor She calls up her friends Hemen arkadaşlarını arar They already know Onlar çoktan biliyordur And they've all got Tickets to see his show Ve onun şovu için biletleri hepsi almıştır She tags along Onların ardından kız da gider Stands in the crowd Kalabalıkta ayakta durur Looks up at the man that she turned down Reddettiği adama bakar He was a skater boy O patenci bir çocuktu She said see you later boy Seninle sonra görüşürüz demişti He wasn't good enough for her Çünkü onun için yeterince iyi değildi Now he's a super star O şimdi bir süper star Slamming on his guitar Gitarını çalıyor Does your pretty face see what he's worth? Senin şirin yüzün onun ne kadar değerli olduğunu görüyor mu? Sorry girl but you missed out Üzgünüm kızım ama kaçırdın fırsatı Well tough luck that boy's mine now İyi şansım var ki çocuk benim artık We are more than just good friends Biz iki iyi arkadaştan daha da öteyiz This is how the story ends Bu hikaye böyle biter Too bad that you couldn't see, See the man that boy could be O çocuğun nasıl bir adam olabileceğini görememen çok kötü There is more that meets the eye Gözle görünmeyecek şeyler vardır I see the soul that is inside Onun içindeki ruhu gördüm He's just a boy O sadece bir erkek And Im just a girl Ve ben sadece bir kızım Can I make it any more obvious Bundan daha açık ne diyebilirim? We are in love Birbirimize aşığız Haven't you heard How we rock eachothers world Birbirimizn dünyasını nasıl sallamadığımızı duymadın mı? I'm with the skater boy Patenci çocukla birlikteyim I said see you later boy Seninle sonra görüşürüz çocuk, dedim I'll be back stage after the show Şovdan sonra sahne arkasında olacağım I'll be at the studio Singing the song we wrote About a girl you used to know Ve onun eskiden tanıdğı bir kızla ilgili yazdığı şarkıyı söylerken yanında stüdyoda olacağım |
Slipped Away
I miss you, miss you so bad Seni özlüyorum , çok fazla özlüyorum I don't forget you, oh it's so sad Seni unutmuyorum, ne kadar hüzünlü I hope you can hear me Beni duyabileceğini umuyorum I remember it clearly Bunu net hatırlıyorum The day you slipped away Senin süzülüp gittiğin günü Was the day I found it won't be the same O gün bir daha aynı olmayacağını anladığım gündü Ooooh Nah nah la la la nah nah I didn't get around to kiss you goodbye on the hand Eline elveda öpücüğü kondurmak için orada değildim I wish that I could see you again Seni tekrar görebilirdim diye umuyorum I know that I can't Göremeyeceğimi biliyorum Oooooh I hope you can hear me cause I remember it clearly Umarım beni duyuyorsundur çünkü bunu net hatırlıyorum The day you slipped away Süzülüp gittiğin günü Was the day I found it won't be the same O gün bir daha aynı olmayacağını anladığım gündü Ooooh I had my wake up Ben uyandım Won't you wake up Sen uyanmayacak mısın? I keep asking why Hala sebebini soruyorum And I can't take it Ve buna dayanamıyorum It wasn't fake O sahte değildi It happened, you passed by Gerçekten oldu, sen geçip gittin Now you've gone, now you've gone Şimdi gittin, şimdi gittin There you go, there you go İşte gidiyorsun, işte gdiyorsun Somewhere I can't bring you back Seni geri getiremedeğim bir yere Now you've gone, now you've gone Şimdi gittin, şimdi gittin There you go, there you go İşte gidiyorsun, işte gdiyorsun Somewhere you're not coming back Geri gelmeyeceğin bir yere The day you slipped away Süzülüp gittiğin gün Was the day i found it won't be the same noo. O gün bir daha aynı olmayacağını anladım ,hayır The day you slipped away Süzülüp gittiğin gün Was the day that i found it won't be the same oooh... O gün bir daha aynı olmayacağını anladım ooh... Nah nah, nah nah nah, nah nah I miss you Seni özlüyorum |
Take Me Away
I cannot find a way to describe it Bunu anlatabilmek için bir yol bulamıyorum It's there inside all I do is hide O, içimde bi yerlerde sadece saklıyorum I wish that it would just go away Keşke uzağa gitseydi What would you do, you do Ne yapardın, ne yapardın? If you knew what would you do? Eğer bilseydin ne yapardın? All the pain I thought I knew Bildiğimi sandığım tüm acılar All the thoughts lead back to you Tüm düşünceler tekrar seni gösteriyor Back to what Neye dönüyor Was never said Asla söylenmemiş Back and forth inside my head Kafamın içinde ileri geri I cant handle this confusion Bu kargaşayı taşıyamıyorum I'm unable come and take me away Beceriksizim gel ve beni uzaklaştır I feel like I'm all alone kendimi yalnızmışım gibi hissediyorum All by myself I need to get around this Yalnız başıma, bunu geçmem lazım My words are cold Sözlerim soğuk I don't want them to hurt you Seni kırmalarını istemiyorum If I show you I don't think you'd understand Eğer sana gösterirsem anlayacağını sanmıyorum Cause no one understands Çünkü kimse anlamıyor I'm going nowhere ,on and on and Hiçbir yere gitmiyorum ,sürüp gidiyor I'm getting nowhere ,on and on and on and Hiçbir yere warmıyorum ,sürüp gidiyor I'm going nowhere ,on and on and off and off and on Hiçbir yere gitmiyorum ,sürüp gidiyor, kapalı ve açık Take me away Beni uzaklaştır Break me away Beni kaçır Take me away Beni uzaklaştır |
Temple Of Life
We sat by the fire Ateşin karşısında oturuyoruz United in song Şarkıyla birleşerek Under the moonlight Ay ışığı altında All night long Bütün gece boyunca We sang 'HalleluyahHalleluyah'ı söylüyoruz For the joy of it all Tüm neşesiyle And out on the water Ve suyun dışında A caroling loon Noel ilahisi söyleyen bir hayal Sings us a sweet Söylüyor bize tatlı bir Heavenly tune Cennet melodisi There's peace in Gods forest Tanrının ormanında barış var The temple of life Hayatın mabedi [Chorus:] Halleluyah Halleluyah We looked to the sky Gökyüzüne baktık Deep into heaven's eyes Cennetin gözlerinin derinlerine Halleluyah And back in the city Ve şehre dönüşte I'm losing control Kontrolü kaybediyorum I need a place Bir yere ihtiyacım var To ease my soul Ruhumu yatıştıracağım There's peace in Gods forest Tanrının ormanında barış var The temple of life Hayatın mabedi [Chorus:] Halleluyah Halleluyah We looked to the sky Gökyüzüne baktık Deep into heaven's eyes Cennetin gözlerinin derinlerine Halleluyah [Chorus:] Halleluyah Halleluyah We looked to the sky Gökyüzüne baktık Deep into heaven's eyes Cennetin gözlerinin derinlerine Halleluyah Thank you Jesus Teşekkürler sana İsa We praise your name Sana şükrediyoruz Thank you Lord Teşekkürler Tanrım |
Things I'll Never Say I'm tugging at my hair Saçlarımı çekiyorum I'm pulling at my clothes Kıyafetlerimi çekiştiriyorum I'm trying to keep my cool Soğukkanlılığımı korumaya çalışıyorum I know it shows Göründüğünü biliyorum I'm staring at my feet Ayaklarımı izliyorum My checks are turning red Yanaklarım kızarıyor I'm searching for the words inside my head Kelimeleri arıyorum kafamın içinde Köprü : [ (Cause) I'm feeling nervous (Çünkü)Gergin hisediyorum Trying to be so perfect Kusursuz olmaya çalışıyorum Cause I know you're worth it Çünkü biliyorum ki sen buna değersin You're worth it Sen buna değersin Yeah Ewet ] Nakarat: [ If I could say what I want to say Eğer söylemek istediklerimi söyleyebilseydim I'd say I wanna blow you... away Seni uçurmak istediğimi söylerdim... Be with you every night Her gece seninle olmak Am I squeezing you too tight Sana çok mu sıkı sarılıyorum? If I could say what I want to see Ne görmek istediğimi söyleyebilseydim I want to see you go down Senin yere çömelişini görmek isterdim On one knee Bir dizinin üzerine Marry me today Bugün benimle evlen Yes, I'm wishing my life away Evet, hayatımından kurtulmayı diliyorum If I could say what I want to see Ne görmek istediğimi söyleyebilseydim I want to see you go down Senin yere çömelişini görmek isterdim On one knee Bir dizinin üzerine Marry me today Bugün benimle evlen Yes, I'm wishing my life away Evet, hayatımından kurtulmayı diliyorum With this things ill never say Bu asla söyleyemeyeceğim seylerle ] It don't do me any good Bana hiç yararı yok It's just a waste of time Sadece zaman kaybı What use is it to you Sana ne yararı var What's on my mind Aklımda ne olduğunun If ain't coming out Eğer dışarı çıkmıyorsa We're not going anywhere Hiçbir yere varamıyoruz So why can't I just tell you that I care Öyleyse neden sadece umursadığımı söyleyemiyorum sana Köprü Nakarat What's wrong with my tongue Dilimde ne sorun var These words keep slipping away Bu kelimeler kayıp gitmeye devam ediyor I stutter, I stumble Kekeliyorum, sendeliyorum Like I've got nothing to say Sanki söyleyecek bir şeyim yokmuş gibi köprü nakarat |
Together
Something just isn't right Bir şeyler yolunda değil I can feel it inside Bunu içimde hissedebiliyorum The truth isn't far behind me Doğru, benden çok uzakta değil You can't deny İnkar edemezsin When I turn the lights out Işıkları söndürdüğümde When I close my eyes Gözlerimi kapadığımda Reality overcomes me Gerçek beni alt ediyor I'm living a lie Bir yalanı yaşıyorum When I'm alone I feel so much better Yalnız olduğumda çok daha iyi hissediyorum And when I'm around you I don't feel Ve senin yanında olduğumda hissetmiyorum Together it doesnt feel right at all Birlikteyken, hiç iyi hissetmiyorum Together, we've built a wall Birlikte, bir duvar ördük Together holding hands we'll fall Birlikte, el ele tutuşarak düşeceğiz Hands we'll fall Ellerle düşeceğiz This has gone on too long Bu, çok ileriye gitti I realize that I need something good to rely on Güvenecek güzel bir şeye ihtiyacım olduğunu fark ettim Something for me Benim için bir şey My heart is broken Kalbim kırık I'm laying here Burada yatıyorum My thoughts are choking on you my dear Düşüncelerim senin üzerinde yoğunlaşıyor hayatım On you my dear Senin üzerinde hayatım When I'm around you when I'm around you Senin etrafındayken senin etrafındayken I don't feel together, no Birlikteymişiz gibi hissetmiyorum, hayır |
Tomorrow
And I Wanna Believe You -Ve Sana İnanmak İstiyorum When You Tell Me That It Will Be Okay -Bana İyi Olacağını Söylediğinde Ya, I Try To Believe You -Evet , Sana inanmaya Çalışıyorum But I Don't -Ama Yapamam When you say that it's gonna be -Sen Olacak dediğin Zaman It always turns out to be a different way -Hep Farklı Bir şeklide Oluyor I try to believe you -Sana İnanmaya Çalışıyorum Not today, today, today, today, todaaay -Bu gün Değil , bu Gün, bu Gün, bu Gün, bu Gün I don't know how I'll feel -Bilmiyorum nasıl hissedeceğim Tomorrow (tomorrow) -Yarın (yarın) Tomorrow (tomorrow) -Yarın (yarın) I don't know what to say -Ne Diyeceğimi Bilmiyorum Tomorrow (tomorrow) -Yarın (yarın) Tomorrow is a different day -Yarın Farklı Bir Gün Its always been up to you -O Her zaman Sana Sıkı Sıkı oluyor It's turning around, it's up to me -Etrafta Dönüyor , Bana Sıkı Sıkı Oluyor I'm gonna do what I have to do -Ne Yapmam Gerekiyorsa Yapacağım Just don't -Sadece Yapma Give me a little time -Bana Birazcık Zaman Ver Leave me alone a little while... -Beni Yalnız Bırak , Biraz... Maybe its not too late -Belki Çok Geç Değildir Not today, today, today, today, todaaay -Bu gün Değil , bu Gün, bu Gün, bu Gün, bu Gün I don't know how I'll feel -Bilmiyorum nasıl hissedeceğim Tomorrow (tomorrow) -Yarın (yarın) Tomorrow (tomorrow) -Yarın (yarın) I don't know what to say -Ne Diyeceğimi Bilmiyorum Tomorrow (tomorrow) -Yarın (yarın) Tomorrow is a different day -Yarın Farklı Bir Gün Hey, yeah, yeah -Hey evet evet Hey, yeah, yeah -Hey evet evet And I know I'm not ready -Ve Biliyorum hazır Değilim Hey, yeah, yeah -Hey evet evet Hey, yeah, yeah -Hey evet evet Maybe tomorrow -Belki Yarın Hey, yeah, yeah -Hey evet evet Hey, yeah, yeah -Hey evet evet I'm not readyy -Hazır Değilim Hey, yeah, yeah -Hey evet evet Hey, yeah, yeah -Hey evet evet Maybe tomorrow -Belki yarın And I Wanna Believe You -Ve Sana İnanmak İstiyorum When You Tell Me That It Will Be Okay -Bana İyi Olacağını Söylediğin Zaman Ya, I Try To Believe You -Evet , Sana inanmaya Çalışacağım Not today, today, today, today, todaaay -Bu gün Değil , bu Gün, bu Gün, bu Gün, bu Güüüün Tomorrow it may change -Yarın belki Değişebilir Tomorrow it may change -Yarın belki Değişebilir Tomorrow it may change -Yarın belki Değişebilir Tomorrow it may change... -Yarın belki Değişebilir... |
Touch The Sky
I used to carry this big old world Bu kocaman yaşlı dünyayı taşırdım On my shoulders and back Omuzlarımda ve sırtımda I used to lie inside my room Odamda yatardım Wondering where I'm at Burası neresi diye merak ederek I felt a chill running through my veins Damarlarımda akan birsoğukluk hissederdim And wondered, would I be saved? Ve merak ederdim, kurtarılacak mıydım? I felt the ice building in my soul Ruhumdaki buzdan yapıyı hissederdim Would it melt away? Yok edebilecek miydim? He's a warm breeze O ılık bir meltem Breathing life into me Bana hayat veren He's the sunlight O güneş ışığı Shining down on me Üzerime düşen I used to worry my life away Yaşamım beni üzerdi Counting every dime Her kuruşu saymam Shutting out the ones I loved Sevdiğim şeyleri bırakmak Never finding the time Asla zaman bulamamak And then one day I was overcome Ve bir gün üstesinden geldim By loneliness and dispair Yalnızlığın ve hayal kırıklığının And deep inside I thought I heard Ve derinlerde duyduğumu sandım "Lean on me, I'm here" 'Bana güven, yanındayım He's a warm breeze O ılık bir meltem Breathing life into me Bana hayat veren He's the sunlight O güneş ışığı Shining down on me Üzerime düşen I pulled the burden from off my back Sırtımdaki yükü aldım And tossed it into the wind Ve rüzgarın içine fırlattım And stretched my arms toward the sky Ve kollarımı gökyüzüne kaldırdım And let my life begin Ve bıraktım hayatım başlasın And like a tree, I have measured up Ve bir ağaç gibiyim, ölçülü olarak Best when I've been cut down Kesildiğimde iyiyim And like a tree, I can touch the sky Ve bir ağaç gibi, gökyüzüne dokunabilirim With my feet on the ground Ayaklarım yerde olsa bile yapabilirim He's a warm breeze O ılık bir meltem Breathing life into me Bana hayat veren He's the sunlight O güneş ışığı Shining down on me Üzerime düşen He's a warm breeze O ılık bir meltem Breathing life into me Bana hayat veren He's the sunlight O güneş ışığı Shining down on me Üzerime düşen Shining down on me Üzerime düşen |
Two Rivers Grains of sand slip through your hands Kum taneleri ellerinden kayıyor Never ceasing time Bitmek bilmeden Fold your hands in silent prayer Sessiz bir duayla birleştir ellerini Eternal peace you'll find Sonsuz barışı bulacaksın [CHORUS] Like two rivers flow İki nehrin akışı gibi To the open sea Açık denize Someday we'll reunite Birgün yeniden bir araya geleceğiz For all eternity Hep sonsuzluk için Let the rain falling on your face Bırak yağmur yüzüne yağsın Run in to your eyes Gözlerinin içine aksın Can you see the rainbow now Şimdi görebiliyor musun gökkuşağını Through the stormy skies Fırtınalı gökyüzü boyunca [CHORUS] Like two rivers flow İki nehrin akışı gibi To the open sea Açık denize Someday we'll reunite Birgün yeniden bir araya geleceğiz For all eternity Hep sonsuzluk için Standing in the rising tide Büyüyen gel-gitte dururken Heaven's light shines on you Cennetin ışığı üzerinde parlayacak On you, on you Senin üzerinde Test the sea rising at your feet Ayaklarına yükselen denizi dene How far can you go Ne kadar uzağa gidebiliyorsun Til you need God's helping hand Tanrı'nın koruyucu eline ihtiyaç duyana kadar To ride the under-tow [CHORUS] Like two rivers flow İki nehrin akışı gibi To the open sea Açık denize Someday we'll reunite Birgün yeniden bir araya geleceğiz For all eternity Hep sonsuzluk için Someday we'll reunite Birgün yeniden bir araya geleceğiz For all eternity Hep sonsuzluk için |
Unwanted
All that I did was walk over ~yaptığım tek şey üzerinde yürümemdi Start off by shaking your hands ~ellerini sallayıp yola çıkıyorsun That's how it went ~işte böyle gitti I had a smile on my face ~yüzümde bir tebessüm vardı and I sat up straight ~ve ben öyle oturdum� Oh yeah yeah ~oh evet evet I wanted to know you ~seni tanımak istedim I wanted to show you ~sana göstermek istedim ~*Chorus*~ You don't know me ~beni tanımıyorsun Don't ignore me ~beni görmemezlikten gelme You don't want me there ~beni orada istemiyorsun You just shut me out ~sadece beni kapatıyorsun You don't know me ~beni tanımıyorsun Don't ignore me ~beni görmemezlikten gelme If you had your way ~eğer kendi yöntemini uygulasaydın You'd just shut me up ~beni sadece kapatacaktın Make me go away� ~uzaklaştır beni� No i just don't understand why you ~hayır sadece anlamıyorum neden sen Wont talk to me it hurts that i'm ~benimle konuşmuyorsun. So unwanted for nothing don't ~bir hiç için böyle istenmeyen olmak beni incitiyor. Talk words against me ~bana karşı sözüklerle konuşma I wanted to know you ~seni tanımak istedim I wanted to show you ~sana göstermek istedim ~*Chorus*~ You don't know me ~beni tanımıyorsun Don't ignore me ~beni görmemezlikten gelme You don't want me there ~orada olmamı istemiyorsun You just shut me out ~sadece beni kapatıyorsun You don't know me ~beni tanımıyorsun Don't ignore me ~beni görmemezlikten gelme If you had your way ~eğer kendi yöntemini uygulasaydın You'd just shut me up ~beni sadece kapatacaktın Make me go away� ~uzaklaştır beni� I tried to belong it didn't seem wrong ~ait olmayı denedim,ters görünmüyordu My head aches!! ~başım ağrıyor!! It's been so long ~uzun zamandır� I write this song, that's what it takes ~bu şarkıyı yazıyorum, neler götürdüğünü� ~*Chorus*~ You don't know me ~beni tanımıyorsun Don't ignore me ~beni görmemezlikten gelme You don't want me there ~beni orada istemiyorsun You just shut me out ~sadece beni kapatıyorsun You don't know me ~beni tanımıyorsun Don't ignore me ~beni görmemezlikten gelme If you had your way ~eğer kendi yöntemini uygulasaydın You'd just shut me up ~beni sadece kapatacaktın Make me go away� ~uzaklaştır beni� ~*Chorus*~ You don't know me ~beni tanımıyorsun Don't ignore me ~beni görmemezlikten gelme You don't want me there ~beni orada istemiyorsun You just shut me out ~sadece beni kapatıyorsun You don't know me ~beni tanımıyorsun Don't ignore me ~beni görmemezlikten gelme If you had your way ~eğer kendi yöntemini uygulasaydın You'd just shut me up ~beni sadece kapatacaktın Make me go away� ~uzaklaştır beni� |
Who Knows? Yeah x6 Evet Why do you look so familiar Niye bu kadar tanıdık görünüyorsun I could swear that I have seen your face before Yüzünü daha önce gördüğüme dair yemin edebilirim I think I like that you seem sincere Sanırım içten göründüğün için seni seviyorum I think I like to get to know you a little bit more Sanırım seni biraz daha tanımak hoşuma giderdi Nakarat: [ I think there's something more, life's worth living for Bence daha çok şey var, hayat yaşamaya değer Who knows what could happen. Ne olacağını kim bilebilir? Do what you do, just keep on laughing Yaptığın şeyi yap, yalnızca gülmeye devam et One thing's true, there's always a brand new day Bir şey doğru, her zaman yepyeni bir gün vardır I'm gonna live today like it's my last day Bu günü sanki son günümmüş gibi yaşayacğım ] Yeah x6 Evet How do you always have an opinion Nasıl daima bir fikrin oluyor? And how do you always find the best way to compromise Ve nasıl daima uzlaşma için en iyi yolu buluyorsun? We don't need to have a reason Bir sebebe ihtiyacımız yok We don't need anything Bizim hiçbir şeye ihtiyacımız yok We're just wasting time Sadece zamanımızı boşa harcıyoruz Nakarat x2 Find yourself, cause I can't find you Kendini bul, çünkü ben seni bulamıyorum Be yourself, who are you? Kendin ol, kimsin? Find yourself, cause I can't find you Kendini bul, çünkü ben seni bulamıyorum Be yourself, who are you? Kendin ol, kimsin? Who knows what could happen. Kim bilir ne olacağını ? Do what you do, just keep on laughing Yaptığın şeyi yap, yalnızca gülmeye devam et One thing's true, there's always a brand new day Bir şey doğru, her zaman yepyeni bir gün vardır So you go and make it happen Bu yüzden git ve gerçekleştir Do your best just keep on laughing Elinden gelenin en iyisini yap, gülmeye devam et It's all on you, there's always a brand new day Hepsi sana bağlı, her zaman yepyeni bir gün vardır Nakarat |
Why
Why, do you always do this to me? Neden , bunu bana hep yapıyorsun? Why, couldn't you just see through me? Neden, beni sadece olduğum gibi göremiyorsun? How come, you act like this Nasıl hissettiriyor böyle davranman Like you just don't care at all Hiç umrunda değilmiş gibi Do you expect me to believe I was the only one to fall? Tek aşık olduğunun ben olduğuma inanmamı mı bekliyorsun? I can feel, I can feel you near me, even though you're far away Hissedebiliyorum, fark edebiliyorum sen yanımdayken bile, aslında çok uzakta olduğunu I can feel, I can feel you baby, why Hissedebiliyorum, anlayabiliyorum bebeğim, neden It's not supposed to feel this way Bu şekilde hissettirmemeli I need you, I need you Sana ihtiyacım var, ihtiyacım var sana More and more each day Hergün daha çok ve daha da çok It's not supposed to hurt this way Bu şekilde acıtmamalı I need you, I need you, I need you Sana ihtiyacım var, ihtiyacım var sana Tell me, are you and me still together? Söyle bana, sen ve ben hala birlikte miyiz? Tell me, do you think we could last forever? Söyle bana, sence sonsuza dek gidecek miyiz? Tell me, why Söyle bana, neden Hey, listen to what we're not saying Söylemediklerimizi dinle Let's play, a different game than what we're playing Hadi oynayalım, bu oynadığımızdan daha farklı bir oyunu Try, to look at me and really see my heart Bana bakmayı ve gerçekten yüreğimi görmeyi dene Do you expect me to believe I'm gonna let us fall apart? Ayrı düşmemize izin vereceğime inanmamı mı bekliyorsun? I can feel, I can feel you near me, even though you're far away Hissedebiliyorum, fark edebiliyorum sen yanımdayken bile, aslında çok uzakta olduğunu I can feel, I can feel you baby, why Hissedebiliyorum, anlayabiliyorum bebeğim, neden It's not supposed to feel this way Bu şekilde hissettirmemeli I need you, I need you Sana ihtiyacım var, ihtiyacım var sana More and more each day Hergün daha çok ve daha da çok It's not supposed to hurt this way Bu şekilde acıtmamalı I need you, I need you, I need you Sana ihtiyacım var, ihtiyacım var sana Tell me, are you and me still together? Söyle bana, sen ve ben hala birlikte miyiz? Tell me, do you think we could last forever? Söyle bana, sence sonsuza dek gidecek miyiz? Tell me, why Söyle bana, neden So go and think about whatever you need to think about Şimdi git ve ne düşünmen gerekiyorsa onu düşün Go on and dream about whatever you need to dream about İlerle ve neyi hayal etmeye ihtiyacın varsa onu hayal et And come back to me when you know just how you feel, you feel Sonra bana geri gel sadece nasıl hissettiğine karar verdiğinde gel, hissettiğinde I can feel, I can feel you near me, even though you're far away Hissedebiliyorum, fark edebiliyorum sen yanımdayken bile, aslında çok uzakta olduğunu I can feel, I can feel you baby, why Hissedebiliyorum, anlayabiliyorum bebeğim, neden It's not supposed to hurt this way Bu şekilde acıtmamalı I need you, I need you, I need you Sana ihtiyacım var, ihtiyacım var sana More and more each day Hergün daha çok ve daha da çok It's not supposed to hurt this way Bu şekilde acıtmamalı I need you, I need you, I need you Sana ihtiyacım var, ihtiyacım var sana Tell me Söyle bana It's not supposed to hurt this way Bu şekilde acıtmamalı I need you, I need you, I need you Sana ihtiyacım var, ihtiyacım var sana More and more each day Hergün daha çok ve daha da çok It's not supposed to hurt this way Bu şekilde acıtmamalı I need you, I need you, I need you Sana ihtiyacım var, ihtiyacım var sana Tell me, are you and me still together? Söyle bana, sen ve ben hala birlikte miyiz? Tell me, do you think we could last forever? Söyle bana, sence sonsuza dek gidecek miyiz? Tell me, why Söyle bana, neden |
You Were Mine You Were Mine - Sen Benimdin I can't find a reason to let go Vazgeçmek için bir sebep bulamıyorum Even though you've found a new love Yeni bir aşk bulmuş olmana rağmen And she's what your dreams are made of Ve O hayallerinde kurduğun gibi I can find a reason to hang on Katlanmak için bir sebep bulamıyorum What went wrong can be forgiven Yanlış giden şeyler affedilebilir Without you it ain't worth living alone Sensiz yaşamaya değmez tek başına Sometimes I wake up crying at night Bazen geceleri ağlayarak uyanıyorum And sometimes I scream out your name Ve bazen adını haykırıyorum What right does she have to take your heart away? Neden kalbini uzaklara götürmek zorundaydı o kız? When for so long you were mine Sen çok uzun zamandır benimken I took out all the pictures of our wedding day Düğün günümüzdeki tüm resimleri çıkardım It was a time of love and laughter Bu aşk ve kahkaha zamanıydı Happy ever after Ondan sonrasında mutluluk But even those old pictures have begun to fade Ama bu eski resimler bile neredeyse solmaya başlamış Please tell me she's not real Lütfen bana onun gerçek olmadığını söyle And that you're really coming home to stay Ve kalmak için gerçekten eve geleceğini Sometimes I wake up crying at night Bazen geceleri ağlayarak uyanıyorum And sometimes I scream out your name Ve bazen adını haykırıyorum What right does she have to take your heart away? Neden kalbini uzaklara götürmek zorundaydı? When for so long you were mine Sen çok uzun zamandır benimken I can give you two good reasons Sana iki güzel sebep verebilirim To show you why love's not blind Aşkın neden kör olmadığını göstermek için He's two and she's four İki yaşında bir oğlan ve dört yaşında bir kız And you know they adore you Ve biliyorsun onlar sana tapıyorlar So how can I tell them, you changed your mind Öyleyse onlara nasıl söylerim senin fikir değiştirdiğini Sometimes I wake up crying at night Bazen geceleri ağlayarak uyanıyorum And sometimes I scream out your name Ve bazen adını haykırıyorum What right does she have to take your heart away? Neden kalbini uzaklara götürmek zorundaydı? When for so long you were mine Sen çok uzun zamandır benimken |
GİRLFRİEND
[Chorus] Hey! Hey! You! You! Hey! Hey! Sen! Sen! I don't like your girlfriend! Kız arkadaşından hoşlanmıyorum No way! No way! Olmaz! Olmaz! I think you need a new one Bence yeni birine ihtiyacın var Hey! Hey! You! You! Hey! Hey! Sen! Sen! I could be your girlfriend Kız arkadaşın olabilirdim Hey! Hey! You! You! Hey! Hey! Sen! Sen! I know that you like me Benden hoşlandığını biliyorum No way! No way! Olmaz! Olmaz! No it's not a secret Hayır bu bir sır değil Hey! Hey! You! You! Hey! Hey! Sen! Sen! I want to be your girlfriend Kız arkadaşın olmak istiyorum [Verse 1] You're so fine Çok iyisin I want you mine Benim olmanı istiyorum You're so delicious Çok tatlısın I think about ya all the time Hep seni düşünüyorum You're so addictive Bağımlılık yapıyorsun Don't you know what I could do to make you feel alright? Seni iyi hissettirmek için neler yapabilirim biliyor musun? Don't pretend I think you know I'm damn precious Benim acayip değerli olduğumu bilmiyormuş gibi yapma Hell, Yeah! Kahrolasıca, evet! I'm the motherfucking princess! Kahrolası bir prensesim ben! I can tell you like me too senin de benden hoşlandığını söyleyebilirim And you know I am right ve haklı olduğumu biliyorsun [Bridge] She's like so whatever! O çok sıradan You could do so much better Çok daha iyiysini bulabilirsin I think we should get together now Bence artık beraber olmalıyız And that's what everyone's talking about! Ve herkes de bundan bahsediyor! [Chorus] Hey! Hey! You! You! Hey! Hey! Sen! Sen! I don't like your girlfriend! Kız arkadaşından hoşlanmadım No way! No way! Olmaz! Olmaz! I think you need a new one Bence yeni birine ihtiyacın var Hey! Hey! You! You! Hey! Hey! Sen! Sen! I could be your girlfriend Kız arkadaşın olabilirdim Hey! Hey! You! You! Hey! Hey! Sen! Sen! I know that you like me Benden hoşlandığını biliyorum No way! No way! Olmaz! Olmaz! No it's not a secret Hayır bu bir sır değil Hey! Hey! You! You! Hey! Hey! Sen! Sen! I want to be your girlfriend Senin kız arkadaşın olmak istiyorum [Verse 2] I can see the way, I see the way you look at me Bana nasıl baktığını görebiliyorum And even when you look away I know you think of me Uzaklara baksan bile beni düşündüğünü biliyorum I know you talk about me all the time again and again hep benim hakkımda konuştuğunu biliyorum So come over here, tell me what I want to hear Şimdi buraya gel duymak istediğim şeyi söyle Better yet make your girlfriend disappear Kız arkadaşını ortadan kaybetsen iyi olur I don't want to hear you say her name ever again Bir daha adını andığını duymak istemiyorum And again and again and again! Bir daha ,bir daha ,bir daha! [Bridge] She's like so whatever! O çok sıradan You could do so much better Çok daha iyisini bulabilirsin I think we should get together now Bence beraber olmalıyız artık And that's what everyone's talking about! Herkes de bundan bahsediyor! [Chorus] Hey! Hey! You! You! Hey! Hey! Sen! Sen! I don't like your girlfriend! Kız arkadaşından hoşlanmadım No way! No way! Olmaz! Olmaz! I think you need a new one Bence yeni birine ihtiyacın var Hey! Hey! You! You! Hey! Hey! Sen! Sen! I could be your girlfriend Kız arkadaşın olabilirdim Hey! Hey! You! You! Hey! Hey! Sen! Sen! I know that you like me Biliyorum benden hoşlandığını No way! No way! Olmaz! Olmaz! No it's not a secret Hayır bu bir sır değil Hey! Hey! You! You! Hey! Hey! Sen! Sen! I want to be your girlfriend Senin kız arkadaşın olmak istiyorum In a second you'll be wrapped around my finger * Bir saniyede avucumun içinde & kontrolüm altında olacaksın Cause I can, cause I can do it better Çünkü ben yapabilirim,ben daha iyisini yapabilirim There's no other başka kimse yok No one can this thing,I can Benim yaptığımı yapabilecek She's so stupid O kız çok aptal What the hell** were you thinkin?! Sen ne sanıyorduk ki? |
nasıl ama :) +++++rap
|
ah eskiden mynumberone dı kadnn sanatçılarda ama şimdi her cahilin aqzında çoqq kaliteszzleşti eski şarqıları we eski avril fanı adına çoqq tşkkr...
|
paylaŞim İÇİn TeŞekkÜrler
|
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 22:00 . |
Powered by vBulletin® Version 3.7.0
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.