Van.GEN.TR Forum | Yerel Van Forumu

Van.GEN.TR Forum | Yerel Van Forumu (http://forum.van.gen.tr/index.php)
-   Aşk ve Sevgi Üzerine (http://forum.van.gen.tr/forumdisplay.php?f=196)
-   -   Korktum (http://forum.van.gen.tr/showthread.php?t=17490)

dekorator3501 14/02/08 17:22

Korktum
 
Uzun zaman oldu yazmayalı. Bir küskünlük halinde, vazgeçmiştim kalemle olan dostluğumdan. Vefasız bir arkadaşlığa en güzel örneği sergilediğimi umursamadan küstüm. Küskülüğümün nedenini bilmeden uzaklaştım ve uzaklaştıkça kayboldum bilinmezliğin ortasında. Ordan oraya sürüklendim de sonunda sert bir rüzgârın vurduğu son bir tokatla, kendimi tam da bir kayalığın ucunda ilerlemeye çalışırken buldum bilinçsiz.

Kendime geldiğimde anladım…
Evet, anladım ki çok uzun zamandır sürüyordu küskünlüğüm.
Neye, kime ya da neden olduğunu bilmediğim bir küskünlük anında ise; ilk yaptığım şey atmak olmuştu kelimelerimi denize.

Soğuk bir Adana sabahında umarsızca gittiğim otobüs yolculuğunda beklerken ineceğim yeri, bir anda karar vermiştim yazmamaya.

Korkmuştum…
Muş ekini atalım, korktum…
Hem de çok korktum, bir anda ürktüm kelimelerin vuruculuğundan ve fırlattım dönüp bakmadan kalemimi esen rüzgârla.

Tıpkı senin bir anda karar verdiğin gibi bırakmaya beni; ben de bir anda karar verdim harflerimi bırakmaya.

Ne komik ki yazmaktan korktuğumu anlatmak isterken bile gelip yine sana dayanıyor kelimelerim sevgili. Korkumun asıl nedeni sana yazmak mı yoksa ‘sen’in ta kendisi mi ben de çözemiyorum halbuki.

Korkuyor ve yeniden yazmaya çabalıyorum.
Çabalamaktan öte kim bilir belki de zorluyorum.

Yazamazsam seni sevmekten vazgeçtiğimi anlarım diye korkuyorum… Ürküyorum anlıyor musun? İyice senden uzaklaştığımı hissetme düşüncesi ürkütüyor beni. Hala sevdiğimi söylemek için değil ama; sevdiğimi hissetmek için belki, evet belki de hala korlaşmışta olsa kocaman bir sen olduğunu haykırabileceğimi ispatlamak için kendime; gecenin bir yarısı alıyorum kalemi elime.

Çok oldu aslında,
Gidişinin ardından bir asırdan fazla geçti sanki ve…
Ve ben vazgeçeli…
Ne diyorum ben, hiç vazgeçmedim ki…

Sakladım sadece seni ve gerçek beni, sakladım… En kuytu ve belki de en pis köşelere sakladım kimse bulmasın diye, bulsa bile tanımasın kirliliğinden; tiksinsin hani görür görmez bıraksın orada.

Bıraksın bizi baş başa… Oraya saklar saklamaz bizi; ilk iş kelimelerimi boca ettim denize. İstedim ki anlatmasınlar bizi… Anlatıp, göstermesinler yerimizi.

Yanıldığımı anlamak uzun sürdü biliyorum, biliyorum hatalıydım suçu kelimelerimde aramak ve uzaklaşmakla onlardan.
Suç onların değildi biliyorum ve evet benimde değildi su… O sevdanın katledilmesinin ardında ki suçlu ne bendim ne de kalemim halbuki sevgili...

Düşündü, inan çok düşündü yüreğim…
Suçlu kimdi, nerdeydi…
Ne yapmıştı ya da…

İlk defa kabul ediyorum ki bu sevdanın tek suçlusu senin yüreğindi.
Korkan, korkaklığı bahane edip kaçan ve kaçarken aslında hiç sevmediğini anlatan…

Tek suçlu sendin yaraları kanatan. Beni küstüren, suskunlaştıran ve belki de yalnızlığıma dönmemi sağlayan.
Sendin korkmayı öğreten yeniden ve korktukça silikleştiren.

Dedim ya anladım sendin her şeyin nedeni ve ben sen giderken; sen suçluyken silikleşip yok olmayı kabul etmiyorum artık… Artık seçilmiş dilsizliği seçmiyor yüreğim, gülümsemeyi yeniden öğreniyorum mesela… Mesela yeniden yürüyorum göl kenarında. Balıklarıma gidiyorum her Pazar ve bir çay eşliğinde şekerlerimi paylaşıyorum onlarla.

Martıların çığlıklarını dinlerken ise korkularımı alıp karşıma bir bir yok ediyorum onları.

Çünkü artık biliyorum suçlu değilim ben… Bu sevda için yapabileceği her şeyi yaptı yüreğim.

En önemlisi ise sevdi…
Gerçekten sevdi.
Bir çocuk kadar saf ve bir anne kadar karşılıksız ve gerçek. Ama en önemlisi bir eş kadar tekilsiz…

Ben’siz sevdi yüreğim yüreğini…
Sen bizli konuşur ama ben odaklı davranırken…
Benim yüreğim bunu anlamadı ve senin suçluluğunu bu yüzden bu kadar geç kavradı…
Ama akıllandı…
İnan bana akıllandı…

Dedim ya sana ilk başta korktum. Çok korktum tekrar dikilmenden karşıma ya; şu deniz kenarında bakarken martılara anladım ki yaşayabileceğim başka bir hayat yok sevgili.

Tıpkı senin dediğin gibi…

Belki sevdim seni evet, evet âşıktım deli gibi ama ben bitirmedim hiçbir şeyi ve ben değilim bu sevda katliamında suçlu.

Bu yüzden tüm pişmanlıklarını al ve git şimdi… Saklandığın köşede bekle ve hiç çıkma. Karanlıklarımın içinde kaybol ve yalnızlığın koynunda unut beni.
Tıpkı benim unutmaya çalıştığım gibi seni…

muhemar 14/02/08 17:37

Sizi tekrar aramızda görmek büyük mutluluk Mahir Bey.
Okurken yazınızı uzaklara çook uzaklara, taa ülkemin diğer ucuna uçtum.. KORKMADAN...

dekorator3501 14/02/08 17:44

En azından artık korkmamayı öğrendim...Özlediklerime kavuşmak benim içinde büyük mutluluk sevgili dostlarım.


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 04:00 .

Powered by vBulletin® Version 3.7.0
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.