Evanescence ŞaRkı SöZleri Türkçe çevirilerYle bİRlikte
Before The Dawn
Meet me after dark again and I'll hold you *Karanlıktan sonra yine buluş benimle ve sana sarılacağım I am nothing more than to see you there *Orada seni görmekten fazla bir şey değilim And maybe tonight, we'll fly so far away *Ve belki bu akşam, çok uzağa uçacağız We'll be lost before the dawn *Şafaktan önce kaybolmuş olacağız If only night can hold you where i can see you, my love *Keşke gece seni, seni görebildiğim yerde tutabilseydi, aşkım Then let me never ever wake again *Sonra asla uyanmama izin vermeseydi And maybe tonight, we'll fly so far away *Ve belki bu gece, çok uzağa uçacağız We'll be lost before the dawn *Şafaktan önce kaybolmuş olacağız [Chorus] somehow i know that we cant wake again from this dream *her nasılsa bir daha bu rüyadan uyanamayacğımızı biliyorum it's not real, but it's ours *Bu gerçek değil, ama bize ait Maybe tonight, we'll fly so far away *Belki bu gece, çok uzağa uçacağız We'll be lost before the dawn *Şafaktan önce kaybolmuş olacağız Maybe tonight, we'll fly so far away *Belki bu gece, çok uzağa uçacağız We'll be lost before the dawn *Şafaktan önce kaybolmuş olacağız |
*BrokeN*
I wanted you to know I love the way you laugh *senin gülüşünü sevdiğimi bilmeni istiyorum I wanna hold you high and steal your pain away *senden yükseklere tutunmanı ve acını almak istiyorum I keep your photograph; I know it serves me well *senini fotoğrafını tutuyorum,beni rahatlattığını biliyorum I wanna hold you high and steal your pain *senden yükseklere tutunmanı ve acını almak istiyorum ‘Cause I’m broken when I’m lonesome *çünkü yalnız kaldığımda kırılıyorum And I don’t feel right when you’re gone away *ve sen uzaklara gittiğinde kendimi iyi hissetmiyorum You've gone away, you don't feel me anymore *sen uzaklara gittin ve beni artık hissetmiyorsun The worst is over now and we can breathe again *en kötüsü şimdi bitti ve tekrar nefes alabiliyoruz I wanna hold you high, you steal my pain away *senden yükseklere tutunmanı ve acımı uzaklara götürmeni istiyorum There’s so much left to learn, and no one left to fight *öğrenmek için bırakılan o kadar çok şey var ki,hiç kimse savaşmayı bırakmadı I wanna hold you high and steal your pain *senden yükseklere tutunmanı ve acını almanı istiyorum ‘Cause I’m broken when I’m open *ben açık sözlü olduğumda kırılıyorum And I don’t feel like I am strong enough *ve yeterince kendimi güçlü hissetmiyorum ‘Cause I’m broken when I’m lonesome *yapayalnız kaldığımda kırılıyorum And I don’t feel right when you’re gone away *sen gittiğinde kendimi iyi hissetmiyorum ‘Cause I’m broken when I’m open *açık sözlü olduğumda kırılıyorum And I don’t feel like I am strong enough *ve yeterince kendimi güçlü hissetmiyorum ‘Cause I’m broken when I’m lonesome *yapayalnız kaldığımda kırılıyorum çünkü. And I don’t feel right when you’re gone away *sen gittiğinde kendimi iyi hissetmiyorum ‘Cause I’m broken when I’m lonesome *yapayalnız kaldığımda kırılıyorum çünkü. And I don’t feel right when you’re gone *sen gittiğinde kendimi iyi hissetmiyorum You've gone away, you don't feel me anymore *sen gittin ve artık beni hissetmiyorsun |
EveN In DeatH
Give me a reason to believe that you're gone *gittiğine inanmam için bana bir sebep göster I see your shadow so I know they're all wrong *gölgeni görebiliyorum ve bütün bunların yanlış olduğunu biliyorum Moonlight on the soft brown earth *kahverengi yumuşak dünya üzerindeki ay ışığı It leads me to where you lay *beni senin yattığın yere götürüyor They took you away from me but now I'm taking you home *onlar seni benden uzaklara götürdüler ama ben evine sahip çıkıyorum I will stay forever here with you *sonsuza dek burada seninle kalacağım My love *Aşkım The softly spoken words you gave me *senin bana hediye bıraktığın o güzel söylenen cümleler.. Even in death our love goes on *ölümde bile aşkımız devam edecek Some say I'm crazy for my love, Oh my love *bazıları aşkım için çılgın olduğumu söylüyorlar,of aşkım But no bonds can hold me from your side, Oh my love *hiç bir ilişki seni benden uzak tutamaz,of aşkım They don't know you can't leave me *onlar,senin beni bırakmayacaığını bilmiyorlar They don't hear you singing to me *onlar,senin benim için söylediklerini duymuyorlar I will stay forever here with you *sonsuza dek burada seninle kalacağım My love *Aşkımm The softly spoken words you gave me *bana hediye ettiğin o güzel söylenen cümleler.. Even in death our love goes on *ölümde bile aşkımız devam edecek And I can't love you, anymore than I do *seni sevdiğimden daha fazla sevemem artık I will die, but real love is forever! *öleceğim ama gerçek aşk sonsuza kadar sürecek! |
Give Unto Me-Evanescence --------------------------------------------------------------------------------
I've been watching you from a distance -seni bir aralıktan izliyorum- The distance sees through your disguise -aramızdaki soğukluk maskeni ortaya çıkarıyor- All i want from you is your hurting -tüm istediğim senin incinmen- I want to heal you -seni iyileştirmek istiyorum- I want to save you from the dark -seni karanlıktan kurtarmak istiyorum- Give unto me your troubles -sahip olduğun üzüntülerini bana wer- I'll endure your suffering -acına dayanacağım- Place unto me your burden -sıkıntını bana yükle- I'll drink your deadly poison -senin öldürücü zehrini içeceğim- Why should i care if they hurt you -onlar seni incitirlerse neden önemseyeyim ki- Somehow it matters more to me -nedense o beni daha fazla ilgilendiriyor- Then if i were hurting myself -eğer kendimi incitseydim..- Save you (save you) I'll save you -seni kurtaracağım- Fear not the flame of my love's candle -korkum aşk mumumun ateşi değil- Let it be the sun in your world of darkness -onu senin karanlık dünyana ışık yapalım- Gİve unto me all that frightens you -seni korkutan her şeyi bana wer- I'll have your nightmares for you -senin için kabuslarını ben alacağım- If you sleep soundly -eğer mışıl mışıl uyursan- Fear not the flame of my love's candle -korkum aşk mumumun alewi değil- Let it be the sun in your world of darkness -karanlık dünyana güneş tutsun- |
Bring Me To Life
How can you see into my eyes like open doors Leading you down into my core Nasıl bakabiliyorsun gözlerimin içine, Seni özüme doğru götüren açık kapılar gibi Where I've become so numb without a soul my spirit sleeping somewhere cold Can taşımadan bezdiğim bu yerlerde ruhum soğuklarda uyumaktaydı Until you find it there and Lead it back home wake me up inside Sen onu oralarda bulana kadar, Yuvasına geri götürüne kadar, İçimi uyandırana kadar wake me up inside İçimi uyandır Call my name and save me from the dark Seslen bana ve kurtar beni karanlıklardan Bid my blood to run Harekete geçir kanımı, aksın Before i come undone Save me from the nothing i've become Yaşamamışlığım belirmeden, Kurtar beni hiçliğimden Now that I know what I'm without Neyden mahrum kaldığımı şimdi anlıyorum You can't just leave me Beni hemen terk edemezsin Breathe into me and make me real İçime nefesini ver ve gerçek yap beni Bring me to life Hayata döndür beni Frozen inside without your touch Without your love darling Only you are the life among the dead Senin dokunuşların Senin sevgin olmadan içim buz tutmuş gibi Tüm bu ölüm arasında, tek sensin, hayat olan. All this time I can't believe I couldn't see İnanamıyorum nasıl göremedim bu kadar zaman Kept in the dark but you were there in front of me Karanlıkta yaşıyordum ama sen orda, önümdeydin. I've been sleeping a thousand years it seems Bin yıldır uyuyormuşum anlaşılan Got to open my eyes to everything Her şeye açmalıyım gözlerimi Without a thought without a voice without a soul Don't let me die here beni ölüme terk etme bir tek ses, bir tek düşünce olmayan bu yerde.. There must be something more Daha fazlası yaşanmalı bring me to life Beni hayata döndür |
My Last Breath - Evanescence
-------------------------------------------------------------------------------- Hold on to me love Sarıl bana aşkım You know I can't stay long Çok kalamam, biliyorsun All I wanted to say was I love you and I'm not afraid Bütün söylemek istediğim seni sevdiğim ve korkmadığımdı. Can you hear me? Duyuyor musun beni Can you feel me in your arms? Hissedebiliyor musun kollarının arasında? Holding my last breath Son nefesimi tutarken, Safe inside myself Are all my thoughts of you Kendi içimde güvenliyken Seninle ilgili tüm düşüncelerim Sweet raptured light it ends here tonight Tatlı kendinden geçmiş ışık bu, bu gece bitmekte I'll miss the winter Kışı özleyeceğim A world of fragile things Kırılgan şeylerin evrenini Look for me in the white forest Beni beyaz ormanda ara Hiding in a hollow tree (come find me) Oyuk bir ağacın içinde saklanırken (gel bul beni) I know you hear me Biliyorum duyuyorsun beni I can taste it in your tears Bunu tadıyorum gözyaşlarında Holding my last breath Son nefesimi tutarken, Safe inside myself Are all my thoughts of you Kendi içimde güvenliyken Seninle ilgili tüm düşüncelerim Closing your eyes to disappear Gözlerini kapatıyorsun gözden kaybolmak için You pray your dreams will leave you here Dua ediyorsun bıraksın diye seni hayallerin burada But still you wake and know the truth Yine de uyanıyorsun ve gerçeği biliyorsun No one's there Kimse yok orada Say goodnight İyi geceler de Don't be afraid Korkma |
Going Under - Evanescence
-------------------------------------------------------------------------------- Now I will tell you what I've done for you Şimdi sana senin için ne yaptığımı anlatacağım 50 thousand tears I've cried 50 bin gözyaşı döktüm Screaming deceiving and bleeding for you Senin için bağırarak aldatarak ve kanayarak And you still won't hear me Ve sen hala beni duymuyorsun Going under Dibe iniyorum Don't want your hand this time I'll save myself Bu kez ellerini istemiyorum, kendi kendimi kurtaracağım Maybe I'll wake up for once Belki bir kez uyanacağım Not tormented daily defeated by you Senin tarafından acı çektirilmemiş ve her gün yenilmemiş olarak Just when I thought I'd reached the bottom Tam dibe varmış olduğumu düşündüğüm sırada I dive again Yine dalıyorum Nakarat : [ I'm going under(going under) Dibe iniyorum(dibe iniyorum) Drowning in you(drowning in you) Sende boğuluyorum(sende boğuluyorum) I'm falling forever(falling forever) Sonsuza dek düşüyorum(sonsuza dek düşüyorum) I've got to break through Harekete geçmeliyim I'm going under Dibe iniyorum ] Blurring and stirring the truth and the lies Bulandırıyor ve karıştırıyorum doğruyu ve yalanı So I don't know what's real Bu yüzden neyin gerçek olduğunu bilmiyorum So I don't know what's real and what's not x2 Bu yüzden neyin gerçek neyin gerçek olmadığını bilmiyorum Always confusing the thoughts in my head Kafamdaki düşünceleri her zaman karıştırıyorum So I can't trust myself anymore Bu yüzden artık kendime güvenemiyorum I dive again Yine dalıyorum Nakarat So go on and scream Devam et ve bağır Scream at me so far away Bağır bana çok uzaklardan I won't be broken again Tekrar kırılmayacağım I've got to breathe I can't keep going under Nefes almalıyım dibe inmeye devam edemem I dive again Yine dalıyorum Tekrar kısım... |
Hello - Evanescence
-------------------------------------------------------------------------------- Playground schoolbell rings, again Oyun sahası okul zili çalıyor, yine Rainclouds come to play, again Yağmur bulutları oynamaya geliyor, yine Has no one told you she's not breathing ? Onun nefes almadığını sana kimse söylemdi mi? Hello, I'm your mind, giving you someone to talk to...Hello... Merhaba, ben senin zihninim, sana konuşacak birini veriyorum...Merhaba... If I smile and don't believe Eğer gülümsersem ve inanmazsam Soon I know I'll wake from this dream Biliyorum yakında bu rüyadan uyanacağım Don't try to fix me Beni tamir etmeye çalışma I'm not broken Ben kırık değilim Hello, I'm the lie living for you so you can hide... Merhaba, ben senin için yaşayan yalanım, böylece saklanabilirsin *Don't cry...* *Ağlama...* Suddenly I know I'm not sleeping Aniden, biliyorum ki uykuda değilimi Hello, I'm still here, all that's left of yesterday... Merhaba, Hala buradayım, dünden kalan tek şey... |
My Immortal - Evanescence --------------------------------------------------------------------------------
I'm so tired of being here suppressed by all my childish fears Burada, çocukça korkularım tarafından bastırılmış halde bulunmaktan çok yoruldum And if you have to leave Ve eğer gitmek zorundaysan I wish that you would just leave Hemen gitmeni dilerim 'Cause your presence still lingers here Çünkü varlığının hala burada oyalanıyor(takılıp kalıyor) And it won't leave me alone Ve beni yalnız bırakmayacak These wounds won't seem to heal Bu yaralar iyileşecek gibi gözükmüyor. This pain is just too real Bu acı fazla gerçek There's just too much that time cannot erase Zamanın silemediği çok fazla şey var Nakarat : [ When you cried I'd wipe away all of your tears Ağladığında, tüm gözyaşlarını silerdim When you'd scream I'd fight away all of your fears Çığlık attığında, tüm korkularınla savaşırdım I held your hand through all of these years Tüm bu yıllar boyunca elini tuttum. But you still have all of me Fakat hala bana tamamen sahipsin ] You used to captivate me by your resonating light Sen beni tınlayan ışığınla büyülerdin. Now I'm bound by the life you left behind Şimdi geride bıraktığın hayat tarafından bağlandım Your face it haunts my once pleasant dreams Yüzün, benim bir zamanlar tatlı olan rüyalarımı ziyaret ediyor Your voice it chased away all the sanity in me Sesin, tüm akıl sağlığımı kovaladı These wounds won't seem to heal Bu yaralar iyileşecek gibi gözükmüyor. This pain is just too real Bu acı fazla gerçek There's just too much that time cannot erase Zamanın silemediği çok fazla şey var Nakarat I've tried so hard to tell myself that you're gone Kendime gittiğini söylemek için çok uğraştım But though you're still with me Ama hala benimle olmana rağmen I've been alone all along Baştan beri yalnızım Nakarat |
Haunted - Evanescence
-------------------------------------------------------------------------------- Long lost words, whisper slowly, to me Uzun ve kayıp sözleri yavaşça fısılda bana Still can't find what keeps me here. Hala beni burda tutan şeyi bulamıyorum When all this time I've been so hollow, inside, Bütün bu zaman boyunca hep şeffaf olduğumda, içimde, (I know you're still there) (Hala orada olduğunu biliyorum) Watching me Beni izliyorsun Wanting me Beni istiyorsun I can feel you pull me down Beni zayıflattığını hissedebiliyorum Fearing you Senden korkuyorum Loving you Seni seviyorum I won't let you pull me down Beni zayıflatmana izin vermeyeceğim Hunting you, I can smell you-alive Seni arıyorum, kokunu alabiliyorum-canlı Your heart pounding in my head ! Kalbin kafamda küt küt atıyor! Watching me wanting me Beni izliyorsun beni istiyorsun I can feel you pull me down Beni zayıflattığını hissedebiliyorum Saving me raping me Beni kurtarıyorsun bana tecavüz ediyorsun Watching me Beni izliyorsun |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 09:16 . |
Powered by vBulletin® Version 3.7.0
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.