Denemeler–1

Suç, ceza ve sorumluluklarımız
İnsanlık yaratıldığından bu yana içlerinde var olan duygulardan yola çıkılarak bir sürü kavram ortaya
çıkmıştır. Aşk, sevgi, iyi, kötü, doğru, yanlış vs. ve bütün bu kavramlar göreceli kavramlardır. İnsanların doğruları ve yanlışları doğrultusunda, bize iletilenler doğrultusunda her insan kendi yolunu çizmiş ve bu yönde yaşamını sürdürmeye başlamıştır.
İnsanlar kendilerine bir düzen kurmak ve mutlu bir şekilde yaşamak için çaba sarf etmişlerdir. Bunun doğrultusunda tanrının hukukunda da belirtildiği gibi her insanın haklarının olduğu ve bu hakların doğrultusunda diğer insanlara etki etmeden yaşayabilme sanatı ortaya çıkmıştır. İnsanlar kendi özgürlüklerini haklarını gözetirken diğer insanlara zarar vermeden yaşamaya çalışmaya başlamışlardır. Bunun sonucunda dinde geçen suç ve ceza ile kanunda geçen suç ve ceza kavramları ortaya çıkmıştır. Bu düzen kurulduktan sonra her insan belli bir sistemin bir parçası olmaya başlamıştır.

Her insan doğduğu ilk andan itibaren suç işlemeye başlamıştır bu düzenin getirisi olarak. Daha aldığı ilk nefesle dünyada var olan insanlara karşı suç işlemiş olmuştur. Dünyamızın kaynakları ve ömrü sonsuz değildir. Bunun getirisi olarak ne kadar az insan var olursa dünyada; dünyanın ömrü de bunla doğru orantılı olarak uzun olacaktır. Dünyada yaşayan 8 milyar insan varsa yeni doğan bir insan sekizmilyarbirinci insan olarak diğer 8 milyar insanın kullandığı oksijene ortak olacak ve onlara karşı suç işlemiş olacaktır. Doğal kaynaklarımız ortada, her yeni doğan insan bu kaynaklara da ortak olarak suç işlemiş olacaktır (diğer insanlara karşı). O zaman diyeceksiniz ki bana “dünyaya gelmeye ben karar vermedim, ailem istedi. Tanrının oluşturduğu sistemde de bu gerekliydi, neden suç işlemiş olayım?” Evet, haklısınız ama sizi dünyaya getirmeye karar veren aileniz diğer insanlara karşı suç işlemiş oluyorlar bunun getirisi olarak. Tanrının oluşturduğu sistemde de bir görevimiz var. Bu dünyaya karşı ve bu dünyada var olan her varlığa karşı sorumluluklarımız var. Hz. Muhammed (s.a.v) efendimizin bir hadisinde şu sözler vardır; “ hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için, her an ölecekmiş gibi ahiret için yaşa”. Buradan alacağımız cümle 'hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için yaşa'. Varmak istediğim nokta şu; ailemize, toplumumuza, var olan her varlığa, dünyaya karşı ve kendimize karşı sorumluluklarımız var. Eğer bu dünyada yaşama şansı bize verilmişse bu şansı verene karşı sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. Diğer insanların hakkına istemeden de olsa müdahale ediyorsak eğer onlar için de bir şeyler yapmalıyız. Bu dünyada yalnız olmadığımızı biliyorsak eğer, ne yaparsak yapalım diğer insanlara karşı bir suçumuz, suçumuzun getirisi olarak ödememiz gereken bir ceza, yani sorumluluklarımız var.


Buna benzer bir sürü olay ve örnek sunulabilir ama asıl olan şu eğer suç işliyorsak cezamız ne? Ve bu cezayı ödemek için yapmamız gereken ne? Yani vardığımız nokta şu; sorumluluklarımız. Birazcık mantıklı düşünürsek din hukukunda da, kendi hukukumuzda da yapmamız gerekenler anlatılmış. Din hukukunda haram-helal kavramlarında, “emredildiği gibi dosdoğru ol” cümlesinden de anlayacağınız gibi yapmamız gerekenler anlatılmakta. Yaşadığımız düzende ise yapmamız gerekenler çok basit aslında; öncelikle mesleğimizi seçeriz o mesleği öğrenmek için okuruz,çalışırız. O mesleği öğrendikten sonra daha ileriye götürmek için neler yapabileceğimizi düşünürüz.Bunun getirisi olarak suç işlediğimiz insanlığa ne gibi faydalar sağlayabileceğimizi düşünürüz. Bizi koruyan ve yaşama hakkımızı gözeten devletimize, kendi alanımızda nasıl faydalar sağlayabileceğimizi düşünüp, doğru adımlarla sonuca gitsek yeter. Yani her insan kendi sorumluluklarını yerine getirirse, bu düzende işlediği suçun cezasını ödemiş olur ve bu dünyada yapması gerekenler sona erer. Fakat bunu yaparken de “ emredildiği gibi dosdoğru ol” cümlesinde yatan insan olma vasıflarından uzaklaşmadan sonuca gitmek gerekir.

Sonuç olarak her insan kendi sorumluluklarını yerine getirirse, bu düzen; elbet bir gün sona erecek olan dünya hayatı son buluncaya kadar mükemmel bir şekilde işleyecektir.
İnsan olmanın anlamını aramak gereksizdir,yaşama amacımızı da.. Aslında bakmak yeterlidir etrafımıza, bizler bakmakla görmek arasındaki farkı henüz anlayamadık.

Sevgi ve saygılarımla Oğuzhan abdi oğuz