![]() |
Kızıldere
KIZILDERE
Kurak, yaşlı bir kıtada Aldırmadan kargaların ve kargıların Kahkahalarına Gözleri kadar sisli Dudakları kadar kavisli Sarp dağlarda Şakağına dayanmış bir sızıyla Tavaf edip durmuş yıllarca Babam Toprağın kanla sulandığı Namusun, kamaların ve adamların kanla yıkandığı Sert bir coğrafyada yeni şeyler öğrenir insan Ilgamış atıyla seferden dönen bir erkeği Beklerken çöl kadar genişlermiş kadınların yüreği Annem öğretmişti bunu bana Karlı bir gecede Bir eşkıyanın yorgun gölgesi Döşündeki hançerle Yağız attan düşüp yığılırken yere Kızıla boyanmış Evimizin kıyısından geçen dere Doru yaprakların uçuştuğu bir parkta Sormuştun ya hani İşte bundandır, soyadım Kızıldere Annemin anlattığı eşkıyadan yadigârdır bana O adam, Kızıldereli Ali, benim babam! Yaşasın diye gökler altında kutlu canlar Göz göze sevişir, göze göz savaşırdı Annemin sessizce okuduğu Mektuplardan öğrendim bunu O da kanlıydı Ondan geriye kalanlar gibi Annem gibi, dere gibi Annem dere gibi Dere annem gibi Hala kızıl akar ikisi de Çünkü annem her kış ağlar o derede Murat Zelan |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 01:15 . |
Powered by vBulletin® Version 3.7.0
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.