![]() |
dosT
Kırık kaldırımları adımlayan âmâ bir çocuk(muşum) çamurlu sokaklar olmuş atlasımız sinmiş is kokuları iki yüzlü rüzgarın soluksuz bıraktığı sokak lambalarına... Doğurgan karanlıkların sürdüğü izlerde siyah bir kumaşın ötesinde sırtını uçuruma dayayan alkış Sesi(sin) sen! avizeler kadar ırgat, ışık kadar yetim… menfaatlerle dolu mayınlar döşenmiş dostluk yoluna gül bahçesi diye utanmadan sunarlarken bana yürümeliydim değil mi? Koşarcasına, mayınlara -Korkum yok dost / Olamaz.. doyasıya güven(dim) sana - Hassas, ama acıların nasırlaştırdığı yüreğim sen de parçalanıp, dağılacaksa dosttan gelen / unutulmazım olacaksa razıyım mayınlara basıp, virane olmaya Bir gölün duruluğunda sevişirken / gölge oyunları kaosta atan şah damarına tut / yalanlarını... bekle diline kurduğun köprüde yelkovan ve akrebin nazı / şahı kalktı neredeyse ne şafak kendine gelebildi / ne de sarmaşıklar gözlerimde yenilendi. Donup kaldım zaman seyrinde göz yaşlarıma bilenen gururum da yasakladı kahrolmamı.. -kilitlendim dilime- düğüm üstüne düğümdü gökten bir el. Nisyan kusuyordu el. Ayna(da) kendini gören kelime, gözlerine mil / babil Açık bir kapı bırakmıştım / fıtratlara binaen susma (lar) daireler çizdi / öğüttü değirmen boşluğu yürek cellâdı / kan sundu kaf dağına kaf dağı, devlerin imzası, baş tacı eğil de bak / dost kervanı dostsuz … -Korkum yok dost / olamaz.. doyasıya güven(dim) sana- alıntıdır |
cok guzel cnm emeğine saglık
|
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 13:46 . |
Powered by vBulletin® Version 3.7.0
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.