Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14/10/07, 14:58   #1
helin
Mareşal
 
helin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2007
Bulunduğu yer: VAnN
Yaş: 33
Mesajlar: 9.774
Tecrübe Puanı: 51 helin has a reputation beyond repute helin has a reputation beyond repute helin has a reputation beyond repute helin has a reputation beyond repute helin has a reputation beyond repute helin has a reputation beyond repute helin has a reputation beyond repute helin has a reputation beyond repute helin has a reputation beyond repute helin has a reputation beyond repute helin has a reputation beyond repute
Arrow ''Kolesterol tamamen zararlı değil''

Bursa (AA)- ''Kötü huylu'' olarak bilinen LDL kolesterolün, kalp ve damar hastalıklarının ortaya çıkmasında önemli risk faktörlerinden biri olduğu bildirildi.

Acıbadem Bursa Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Mahmut Çakmak, toplum içinde yaygın olan genel kanının aksine, kolesterolün tamamen zararlı bir şey olmadığını belirtti. Karaciğer tarafından üretilen, birçok hücre ve hücre içi yapının bileşiminde yer alan kolesterolün sindirime yardımcı olduğunu, hormonların yapısında ve diğer vücut fonksiyonlarında önemli rol oynadığını ifade eden Çakmak, kolesterolün olmaması halinde sinir sisteminin fonksiyonunu yapamayacağını, sindirimde çok önemli olan safra asitleri üretilemeyeceğini ve tüm hormonal dengenin bozulacağını vurguladı.

Çakmak, sağlıklı yaşam için gerekli kolesterolün neredeyse tamamının vücut tarafından üretildiğini, bunun dışında alınan birçok besinin de kolesterol içerdiğini ifade etti. Kolesterolün et, süt, tereyağı gibi tüm hayvansal besinlerde bulunduğuna, buna karşın bitkisel besin ve yağlarda yer almadığına değinen Çakmak, ''Ne kadar çok hayvansal ve kızartılmış gıda alırsak o kadar fazla kolesterol alırız. Kan kolesterol düzeyleri yükseldiğinde ise başta kalp hastalıkları olmak üzere birçok sağlık problemi ile karşı karşıya kalırız'' dedi.

Kolesterolün farklı alt grupları bulunduğuna, bunlar arasında toplumda en yaygın kullanılan adlarıyla ''İyi huylu (HDL)'' ve ''Kötü huylu (LDL)'' kolesterolün bilindiğine işaret eden Çakmak, LDL kolesterolün damarların iç çeperine oturarak ''plak'' denilen oluşumları başlattığının, plakların ise zaman içinde damarlarda ciddi tıkanıklara
neden olduğunun altını çizdi.

Çakmak, HDL kolesterolün ise LDL kolesterolün tam tersi yönünde çalışarak, kolesterolü damar çeperinden tekrar karaciğere taşıma işini yaptığına işaret etti. Çakmak, sigaranın HDL kolesterol oranını azalttığını, sporun ise artırdığını söyledi. Çakmak, şöyle konuştu:

''Kolesterol düzeyleri 20 yaşından itibaren orta yaşlara kadar her 5 yılda bir ölçülmelidir. Genellikle total kolesterol için üst sınır 200 mg/dl, LDL kolesterol için üst sınır 130 mg/dl olarak kabul edilir. Şunu unutmamak gerekir; kolesteroldeki her yüzde 1'lik düşüş kalp krizi riskini yüzde 2 azaltır.''
helin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konu Sayısı: 1003
Takımınız: