Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26/10/07, 10:32   #1
ZyreC
Site Yöneticisi
 
ZyreC - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Dec 2006
Bulunduğu yer: Van
Yaş: 43
Mesajlar: 4.724
Tecrübe Puanı: 200 ZyreC isimli üye Tecrübe puanını kapatmıştır.
Standart Seyduna ve Şehrud (kavuşamayan iki aşık ırmağın öyküsü)

(Yitik öyküdür)
Tarihten iki ayrı coğrafyaya damlayan
İki ayrı yürekte durmadan kanayan
Seyduna’yla Şahrud
Yüreklerin akarken bıraktığı izi
Birbirlerinin gözlerinde aradılar.
Yoktu.
İki iklim farkıydılar
Ne zaman göz göze değseler
Yangın çıkmayacak denli uzaktılar.
Yalnızca aynaların dökülen sırrına yansırdı
Üçüncü bir kente düşmüş suretleri

Şahrud gökyüzü geliniydi.
Yüzüne bulut inse dolardı masal gözleri.
Bir solukluk rüzgarda bile
Usul usul kanardı gelincik bedeni.

Seyduna yeryüzü cehennemi.
Ölüm, çağrılı uçurumlarda sınardı sevdasını
Yalnız ufuk çizgisinde buluşurlardı,
Onu da güneş günde iki kez ateşe verirdi.

İki iklim ayrıldılar.
“Ya Şahrud!” dedi Seyduna
“Gözlerime mermi diye sevdanı sürdüm.
Ardına bakma, gözyaşımla vurulursun.
Su gibi git.”

Şahrud’un yüzüne keder mayın gibi durdu.
Ve zaman gözlerinin su yeşilinde kuruldu.
Hüzün bir Buda heykeli gibi çırılçıplak,
Yüzlerine oturdu.

Rivayet odur ki,
Şahrud vardığı denizlerde hala
Seyduna türküleriyle uyanmakta,
Seyduna, Şahrud’un gözlerinden kalan
Masalla yaşlanmakta.
__________________
Üyeye Bela gelmez Admin Kızmadıkça,Admin Sinirlenmez Üye Azmadıkça


Ne kadar kibirli dursa da
Bardağın önünde eğilir çaydanlık
Öyleyse bu büyüklenme niye?
Bu kibir bu gurur niçin?
Mütevazi ol, hatta bir adım bile geçme gurur kapısından;
Bardağı insan bunun için öper daima alnından…


Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez...
ZyreC isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konu Sayısı: 1053
Takımınız: