Savruldun da gönül fırtınalarla,yalancı baharın peşinden,
Kızıl duman,sıcak gülüşler yağan düş gecesinde...
Uzun boylu,hoş seda bir sarhoşun ateşinden,
Gözleri yaşlı masada yarım kalan meysin işte...
Tozpembe namelerle ıslandın yağmurun hoş sesinden,
Gem vuramadın gönül aşkta ki hırçın esişe...
Hiç yazılmamış senaryonun boş bestesinden,
Dilimdeki feryatta ağlatılan kırık neysin işte...
Yaraladın kendi kendini en ince yerinden,
Telli duvaklı gelin oldun gönül kimliksiz titreyişe,
Umuda yaslı son nefesle,taş kalpli acının dilinden
Sevgilinin bağrından atılan hançerli heysin işte..