Tabut
Tahtadan yapılmış bir uzun kutu ;
Baş tarafı geniş , ayakucu dar.
Çakanlar bilir ki , bu boş tabutu ,
Yarın kendileri dolduracaklar.
Her yandan küçülen bir oda gibi ,
Duvarlar yanaşmış , tavan alçalmış .
Sanki bir taş bebek kutuda gibi ,
Hayalim , içinde uzanmış kalmış .
Cılız vücuduma tam görünse de ,
İçim , bu dar yere sığılmaz diyor .
Geride kalanlar hep dövünse de ,
İnsan birer birer yine giriyor.
Ölenler yeniden doğarmış; gerçek !
Tabut değildir bu , bir tahta kundak .
Bu ağır hediye kime gidecek ,
Çakılır çakılmaz üstüne kapak ?
Necip Fazıl Kısakürek
|