Mutlaka Okuyun: SİMURG KUŞU...
--------------------------------------------------------------------------------
Rivayet edilir ki…
Kuşların hükümdarı SİMURG kuşu, Kaf Dağı’nın üzerindeki tepede Bilgelik Ağacı’nın dalları arasında oturur ve kuşlar dünyasına hükümdarlık edermiş…
Ve ne zaman kuşlar dünyasında bir kargaşa olsa ya da mutsuzluklar doğsa SİMURG uçar gelir, huzursuzlukları ortadan kaldırır, haklının hakkını, haksızın da cezasını verir ve yeniden Bilgelik ağacı’na geri dönermiş… Sözün kısası kuşlar onun varlığıyla, huzur içinde yaşayıp giderlermiş…
Bir dönem gelmiş ki kuşlar dünyasında yaşam zindana dönüvermiş. Sıkıntılar, haksızlıklar art arda geliyor; yalanın, dolanın, hilenin önü kesilmiyormuş. Haber salmışlar SİMURG’ a ve bu adaletli krallarını beklemeye başlamışlar. Bir gün, üç gün, beş gün… Ne gelen var ne giden…
İçlerinden bir kısmı SİMURG’ un geleceğinden umudu kesmiş, diğer bir kısmı da “Eğer SİMURG var olsaydı şimdiye kadar gelirdi, gelmediğine göre böyle bir kuş yok!” diyerek beklemekten vazgeçmişler.
Derken, uzak ülkelerden kuş sürülerinin o güne dek görmedikleri bir kuş tüyü bulduklarını öğrenmişler. Bunu duyunca, kuşlar kralının yaşadığını, bu tüyün de ona ait olduğunu anlamışlar.
Ve içlerindeki birkaç akıllı kuşun önerisiyle “Mademki o gelmiyor, biz ona gidelim” fikrinde birleşerek, yeryüzünün bütün kuşları Kaf Dağı’na doğru kanat çırpmaya başlamışlar.
Günler geçmiş aradan…
Yol uzak mı uzak! Uzun yola dayanamayanlar, çeşitli bahaneler uydurarak birer ikişer dökülmeye başlamışlar.
Önce bülbül dönmüş geriye, güle olan sevdasını öne sürerek…
Kanarya tüylerinin bozulduğunu fısıldamış; oysa ki, bu tüylerinden ötürü, kafeslere kapatılıyormuş hep…
Turna “Ben olmazsam, aşıklar nasıl ulaşır sevdiklerine?” demiş…
Baykuş viraneleri özlemiş ve geriye dönmüşler. Kaf Dağı’na gitmek için yola çıkanlardan geriye kalan az sayıdaki kuş, canla başa kanat çırpmaya devam etmişler.
Yolun son kısımlarında Yedi Tükenmez Vadi’den geçiliyormuş. Son iki vadi olan “Yokoluş” ve “Ölümsüzlük” vadisine vardıklarında, bütün kuşlardan geriye sadece otuz kuş kalmış…
Bütün güçleriyle bu vadileri de aşmışlar ve Kaf Dağı’ndaki tepeye Bilgelik Ağacı’na ulaşmışlar. Ve Bilgelik Ağacı’ndan öğrenmişler ki, SİMURG “Otuz Kuş” demekmiş…
Yani, hepsi ve her birisi “ SİMURG” imiş...
|