25/03/08, 22:04
|
#18
|
Onbaşı
Üyelik tarihi: Dec 2007
Bulunduğu yer: Kafdağı
Mesajlar: 26
Tecrübe Puanı: 0
|
Vuslat
Gün doğar ve umut usulca sokulur aralık perdenden. Platonik bir yaşamın yoksa her sabah güneş senin için doğar, kuşlar senin için öter ve şehir gürültüsü bir kavanoza kapanmıştır senin için. Bir bedene iki yaşam sığdırmak güçtür, güçtür nefeslerini paylaşmak ama onsuz da imkansızdır. Pembe bulut sis gibi iner yollara ve tüm adımlar sevdaya gider. Kimi zaman kömür renginde olsa da kırmızıdır artık yaşam inadına kırmızı...
Hasret bir sokak kedisi gibidir bırakmaz peşini. Gece ansızın böler uykunu, darağacına sürükler sabahlara kadar ama sehpa itilmez bir türlü. Bağlar ellerini kör düğümle, karabasan olur gecene gündüzüne. Kapı eşiğine atar ayakkabını gözlerin kapanmadan. Yağmalar ne var ne yok her şeyini… Neden coğrafyalara ayrılır Dünya, neden dağlar dizilir sevdaların arasına, tüm yollar neden hasrete çıkar?..
Güneş batar umutlarınla beraber, hasrete yeniksindir ve karabasanlar bekler yine seni. Oysa ki o’nun bir bakışı ellerini uzatması devirir darağacını.Vuslat bağlıyor akrep ve yelkovanı birbirine, düğüm atıyor boğazına durmaksızın. Alıcı kuşlar uçuyor göğünde biliyorum ama burada talan edilecek ben yok buralarda merak etme, sakla kendini bana. Bir bedenim var burada o da emanet bana. Nefeslerim seninle…
26.09.2007
__________________
Hayat kısa, kuşlar uçuyor...
|
|
|