Bêrîvan 1
Bêrîvan henüz yedi yaşında.
Dağların eteğinde ürkek bir ceylan?
Sıkı sıkıya sarılmıştı sol yanına.
Yanı ki, onun tek yaşama kaynağıydı
Konuşmadığı ve merhametini hiç görmediği
tanrıların emanetiydi sanki.
Bêrivan ölümü tanımazdı ama tanısaydı
Belki ilk defa katili olurdu onun
Çünkü,
Bêrivan'nın coğrafyası ölüm kokuyordu.
Ermeni yaylasına inerdi.
Gülleri incitmeden,
Güllerin arasına mevzilenirdi.
Bulutlara dalaşır, dağlarla konuşurdu
“Ölümki korkaktır” derdi, Bêrivan
“Ben buradayım”
Güllerse:
" ölümki erkendir Bêrivan, tanımazs?ın,
küçüksün,
sararsa bedenini üşürsün,
bizi yanlız koyarsın,
bir çobanın kavalında yüreğimizi ezen bir ezgi kalırsın"
Dağların düşünde, döşünde ve dürüşünda
Bir kardelenin sessi
o ses ki,
Bêrivanım’ın tek nefesi…
Bêrivanım, süt sağanım, hayat saçanım, tek sığınağım…
Gözlerin ki,
Zülmün rahminde özgürlüğün dölü.
Dört ülke bir ülkeye hamile.
Sancısı ol şu doğumun!
Doğ!… Doğurt!…
Alıntı
|