Sana Beş Kala, Beni On Geçe
Kim bilir kaç kez daha sızlayacak ellerim sana…
Kaç kez güneşe çalacak rengi tenimin.
Sen kaç kez seveceksin beni.
Ben daha kaç kez sarhoş…
Ay şahitlik edecek mi mesela.
Deniz, Samanyolu, karanlık, soğuk…
Yeminimi fısıldadığım dört duvar.
Gömecek miyim seni geçmişimin kırmızı sisine?
Duracak ve dinleyecek misin? Sesini yüreğimin…
Ben olacak mısın derinlerde ya da benim hey hat!
Sensiz mi mırıldanacak dudaklarım türküleri?
İçim mi titreyecek yokluğundan, yoksa ruhum mu varlığından.
Kalemler yazacak mı sana dair...
Yetecek mi dilimin döndüğü kelimeler seni anlatmaya.
Söyle sevgili, söyle, kılıçtan keskin söyle:
Ya varsındır renklerini yaşamaya hayatın ya da
Karanlığında kaybolursun siyahın ve arsız beyazın.
Duymasın yüreğim ne siyahı ne beyazı dilinden.
Kurşunlar döksünler varlığıma.
Kör olsun sana dair her renge, her sese…
Söyle sevgili söyle, pervasızca söyle.
Anam babam küfreder gibi söyle.
Kaç nefeslik hakkım kaldı sana dair,
Daha kaç kez söylenir bu türkü, kaç kez dinlenir?
Kaç kez sevilir insan böyle, kaç kez gülümser hayat.
Hey ağaç, kuş, dört duvar sen söyle…
Böyle kokar mı çiçek?
Böyle öter mi kuş?
Mavisi böyle midir gökyüzünün, denizin.
Toprak böyle taze mi kokar hep?
Sus sevgili, sus hiçbir şey söyleme.
Bırak her şey dağınık kalsın…
Gece, yıldızlar, deniz.
İnanç, aşk..Ben,sen
Yaşam sevgili, bırak dağınık kalsın…
__________________
Yokluğun, cehennemin öbür adıdır ..
Üşüyorum !
Kapama gözlerini ..
|