Konu
:
Necip Fazil’i Anlamak
Tekil Mesaj gösterimi
08/11/08, 19:52
#
1
KAYIP__
Orgeneral
Üyelik tarihi: Apr 2007
Mesajlar: 3.982
Tecrübe Puanı:
107
Necip Fazil’i Anlamak
NECİP FAZIL’I ANLAMAK
Hani bir şarkı vardır; "ya sen erken doğdun
ya ben geç kaldım" diye. Üstad Necip Fazıl'ı anlayamadan ömrümüzü tükettik gittik. O erken doğmuş
biz geç kalmıştık.
Her ne kadar böyle söylesem de; bu
bir kendini kurtarma sözüdür. Oysa bizim kuşak
Üstad'ı en iyi anlayacak yaştaydı. .
Üstad yazdıklarıyla ve söyledikleriyle bizim çok önümüzdeydi
o koşuyordu
biz yürüyorduk. O uyumuyordu
biz
uyuyorduk.
Ustad'ı yarı uykulu ve uyuşuk yürüyüşlerle takip ettik ve feyizlenmeye çalıştık. O fikirlere abanmamızı isterken
biz hayata abandık ve fikirlerine
düşüncelerine abanıyormuş gibi yaptık.
Bizim kuşak derken hangi yılları kastettiğim sorulabilir belki. Söyleyeyim
1950 ila 1960 yılları arasında dünyaya gelen nesilden söz ediyorum.
1975 ila 1980 arasında gençliğinin baharında olan bizler
"Üstad
Üstad" diye salonları inletirken
o bize kızıyordu da biz anlamıyorduk.
Ankara Arı Sineması'nda
şimdi TRT stüdyosu olan o dev salonda "Milli Türk Talebe Birliği" olarak bir konferans organizasyonu yapmıştık.
Çok ateşli bir konuşma yapıyordu
milli histen yoksun kesimlere laf yüklediğinde alkışlıyorduk
bizlere dokunduğunda da sessiz kalıyorduk.
Yine milli his yoksunlarına yüklendiği sırada salonda bir alkış tufanı koptu ki dinleyenler ayakta alkışlıyordu
Üstad bu yoğun alkış sırasında durakladı ve salonu süzmeye başladı.
Sahne arkasında ben vardım
bir isteği olduğunda bana işaret ediyor ve hizmetini görüyordum. Perdenin arkasından onu izliyordum
alkış devam ederken bana baktı
önce "gel" işareti yaptı
sonra kalktı
perdenin arkasına geçti.
O asalet kokan sesi ve Türkçesiyle; "Bana ateş bul genç adam" dedi. Hemen kibriti çıkarıp kendisine verdim
"Ateş gibi bir gençsin
sen de alkışlıyor musun beni" dedi.
Bu sözden sonra göz göze geldik
bakışlarımdan; "ne demek istediğinizi anlamadım" manasında bir şey sezinlemiş olacak ki
"Bu salona hep emekleyen insanları toplamışsınız
bana koşacak adam lazım" dedi ve sinirlenerek sigarasını yaktı.
Salonda alkışlar hala devam ediyordu
sigarasını yarıda bırakıp tekrar sahneye çıktı
masaya oturdu
salonu belki yarım dakika süzdükten sonra şöyle dedi: "Size cennetten müjde getirmedim ki
ne bu alkışın sebebi
sözlerimi alkışlarınızla keserek ruhumu kirletiyorsunuz
ne demek istediğimi anlamanız için sessiz olun ve ellerinize acıyın."
Bu fırçadan sonra salondan çıt çıkmadı. Üstad konuşmasını yine her biri ansiklopedi dolduracak sözlerle sürdürdü.
Üstad'ı rahmetle anarken
bizim İhtiyar kurt Hüseyin Üzmez'e söylediği bir cümleyle yazımı bitireyim.
"Beni bir tek sen anladın
sen de amuda kalktın." .
Bu sözün hikayesini de herhalde Hüseyin abi anlatır. Çünkü onun dilinden anlatmak kolay değildir. Bizzat yaşayan odur
ben çok dinledim ama sizler için bir defa anlatabilir.
__________________
Konu Sayısı: 1142
Takımınız:
KAYIP__
Açık Profil bilgileri
KAYIP__ - Özel Mesaj gönder
KAYIP__ - Daha fazla Mesajını bul