BARIŞ GÜNÜNDE BOMBA OLMAK
Bak çocuk bak...
Dağların başı ıslak,
yarin gözlerine benzer,
Ayrılığın değil,
kavuşmanın sevincidir
Barışın düştüğü yerdeki
sevdadır çocuk sevdaaa.
Anlayabilir misin çocuk
Bombalardan doğan barışı
Bilirim ben...
Belki bir çelişki,bir anlamsızlık
Belki de bir dehşet şeklinde
Düşer masum bakışlarına
Uzlaşmaz çelişkidir,deyip olur mu?
Bir hücrede,bir atomda
Ölüm ile yaşamı çatıştırmak
Diyebilirsin çocuk...
Ama biliriz çocuk bomba deyince,
Yüze düşen rengin içindeki anlamı
Ama ölümün ifadesinden
Yaşam daha anlamlıdır bizde çozuk,
Unuttun mu? Kaç defa
Yaşamı ölümden yarattık
Hani demiştik ya çocuk
"Yaşamı uğrunda ölecek
Kadar seviyoruz"
Ölüm ve yaşam kavgasında
Bomba demek ölüm demek kadar
Yaşam da demek çocuk,
Bizim kitapta bu iki gerçeğin
Anlamı yazmazsa ismini,
Bombanın o soğuk pimine
Uzanmaz parmaklarımız,
Bizde pim yaşamın anahtarı oldukça
Hırsla uzatırız ellerimizi
Ve sıkı tutarız nasırlı avuçlarda
Sonsuza dek terlese de anlımız
Her hücremizi bir atom yaparız
Dün olduğu gibi bugün de
Yaşam anahtarı olan bombalarda
Ölüm ve yaşam çizgisini
Belirleyendir bizdeki bomba
Burada ölüm değil, yaşamdır payımız
Zilan kadar ölümsüz
Kürd kadar isyancı
Ve Rotin'da kadar aydınlık
Bir varlık var mıdır çocuk
Ya Bermal,Ya Ferhat,Ya Rojbin....
Daha niceleri
Asıl yaşayan onlardır çocuk
Senin kadar yeni,senin kadar taze
Ve senin kadar yaşama sevdalı
Bizde bomba
Doğarken haykırdığın çığlık kadar anlamlı
Annenin doğum sancısıdır bomba
Ne güzel çocuk,ne güzel
Barış gününde,barış diliyle bomba olmak
Ne güzel...
Bunun için elveda derken dağlara
Yüreğini bırak da git,
Dicle'nin akışında ak barışın deryasında
8 Eylül 1999
Mehmet Akdoğan