Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03/05/10, 14:26   #1
nailamudi
Acemi Er
 
nailamudi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2009
Mesajlar: 5
Tecrübe Puanı: 0 nailamudi will become famous soon enough
Standart Pkk Provokasyonlari, Bdp’nin Duruşu Ve şiddetin Tuzağina Düşmek!..

PKK PROVOKASYONLARI, BDP’NİN DURUŞU VE ŞİDDETİN TUZAĞINA DÜŞMEK!..



PKK, Ahmet Türk’e Samsun’da atılan yumruğun karşılığını Samsun’da iki polisi öldürerek verdi.


Peki, Ahmet Türk’ün kendisine yönelik yumruklu saldırıdan sonra verdiği ve sürekli tekrarladığı “sağduyu” mesajları ortadayken bu saldırıyı nasıl yorumlamalıyız?..

Bana göre, bu eylem üç temel gerçeği bir kez daha ortaya koydu:

Birincisi, PKK bu bahar aylarında şiddeti tırmandırma, her türlü provokasyon imkânını değerlendirme niyetindedir.


Peki, PKK bunu neden yapıyor?..


PKK’nın Türkiye’deki demokratikleşme adımlarından rahatsızlığı apaçık görünüyor.
Kandil’de Kürt gençlerinin ölü bedenleri üzerinden saltanatlarını devam ettirmeye çalışan PKK yönetimi, Kürt meselesinin çözümünün önündeki en büyük engeldir ve meşru zeminde siyaset yapan Kürt siyasi hareketi ve Kürt tabanı bu gerçeği artık görmelidir.
Türk devleti Kürt kimliğinin daha görünür olması yolunda adımlar atarken, “Kürtçü PKK”nın bundan neden rahatsızlık duyduğunu bu kesimler sorgulamalıdır.



Evet, Samsun’daki PKK’nın üstlendiği kanlı saldırının ortaya koyduğu ikinci gerçek, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ile PKK arasındaki ilişkiyle ilgilidir.


Bu saldırı örgüt-parti ilişkisinde “neyin ne” olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Ahmet Türk, uğradığı yumruklu saldırıdan sonra bir “Kürt-Türk” gerilimine zemin hazırlayacak başka provokasyonların olmaması için sağduyu mesajları verirken (Bu mesajların samimiyetine inanıyorum), ama görüldü ki, Kandil’in açıklamalarının Ahmet Türk’ün “sağduyu” mesajlarıyla uzaktan yakından ilgisi yoktur.


“Şiddet” çığlıkları atan PKK yöneticileri, daha büyük provokasyonların önünü açmak için elinden geleni ardına koymuyorlar ve onlara kan ve ölümden bıkan Kürtler adına “durun” diyecek cesareti gösterecek bir Kürt aydını veya siyasetçisi de yok.


PKK, bu mesajların ardından böyle bir “intikam eylemine” girişerek Ahmet Türk’ü ve BDP’yi adeta aşağılamış, yok saymış ve legal bir yapılanmanın illegalitenin uydusu olduğunu açıkça ortaya koymuştur.


Bence, PKK’nın Ahmet Türk’e indirdiği darbe, Samsun’da yediği yumruktan daha ağırdır.



Bugün Türkiye, Kürtlerin oylarıyla Meclis çatısı altında yasal faaliyet gösteren ve Kürt meselesinin çözümünde taraf olmaya çalışan BDP’nin, PKK üzerindeki etkisinin “sıfır” olduğu bir konjonktürden geçiyoruz.


BDP’liler bugün Kandil-İmralı’ya teslim olmakla kendi kurumsal kimliğini ve kişiliğini korumak ikilemiyle karşı karşıyalar.



Evet, Kürtler üzerinde önemli bir saygınlığa sahip olan ve Kürt meselesinin çözümünün demokratik ve barışçıl yollardan çözümü için çaba gösterdiği iddiasında olan Ahmet Türk’ün iki polisin öldürülmesinden sonra “failleri kim olursa olsun kınıyorum” demesi yetmez.


Saldırının kimden geldiğini bilmiyor mu?.. PKK’nın iki polis memurunu neden öldürdüğünü Ahmet Türk bilmiyor mu?.. Kandil’in ne yapmaya çalıştığını görmüyor mu?..



Evet, Ahmet Türk ve öteki BDP’liler seslerini asıl şimdi yükseltebilmelidirler.



Peki, bunu yapabilecekler mi?.. “Failleri kim olursa olsun kınıyorum” ne demek?.. Bu sözünüzle kime ne mesaj vermiş oluyorsunuz ki?..


BDP, PKK ile aynı şey ise, sözüm yoktur. Kürtleri ve kendi kadroları da dahil olmak üzere, masum insanları katleden silahlı örgütün arkasına saklanıp sûret-i haktan görünemezsiniz. Kürt meselesinin çözümünde BDP’nin bir katkısı olacaksa, bu PKK’nın kuyrukçuluğunu yaparak olamaz. Halktan aldığı oylarla Meclis’e gelmiş meşrû bir siyasi hareketin misyonu ‘şiddeti temel alan, saltanatını cesetler üzerine kuran bir örgütün vitrin yüzü’ olmak değildir.

Evet, Samsun’daki eylemin ortaya çıkardığı üçüncü gerçek de şudur:
İçinden geçtiğimiz şu günlerde dolduruşa gelmek kadar tehlikeli bir şey yoktur. Zira, bugünlerde Türkiye’nin PKK ile ovadaki mücadelesi dağdaki mücadelesinden daha önemlidir. Bunu herkes iyi anlamalıdır.

BDP, PKK provokasyonlarına son verilmesini sağlamalı, ama buna gücü yetmiyorsa hiç değilse otobüsleri içindeki insanlarla birlikte yakmak, sağa sola taş yağdırmak, insanların ekmek teknelerine zarar vermek, protestoyu aşan şiddet eylemlerine girişmek gibi hareketler karşısında güçlü bir karşı tutum sergilemelidir.



SON SÖZ… İsteklerinizi ve duygularınızı değil, ihtiyaçlarınızı ve sağduyunuzu ön planda tutarsanız, kendinizi ve yaşadığınız toprakları barış ve dirlik içerisinde yaşatabilirsiniz...



Nail Amudi
nailamudi isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konu Sayısı: 5
Takımınız: