Acınız, anlayışınızı saklayan kabuğun kırılışıdır...
Nasıl bir meyvenin çekirdeği, kalbi güneşi görebilsin diye kabuğunu kırmak zorundaysa, siz de acıyı bilmelisiniz...
Eğer kalbinizi, yaşamınızın günlük sürprizlerini hayranlıkla izlemek üzere açarsanız; acınızın, neşenizden hiç de daha az harikulade olmadığını göreceksiniz...
Ve kırlarınızın üstünden mevsimlerin geçişini kabul ettiğiniz gibi, ayni doğallıkla, kalbinizin mevsimlerini de onaylayacaksınız...
Kederinizin kışını da, pencerenizden huzur içinde seyredeceksiniz...
Acılarınızın çoğu sizin tarafından seçilmiştir...
Acınız, aslında içinizdeki doktorun, hasta yanınızı iyileştirmek için sunduğu “acı” ilaçtır...
Doktorunuza güvenin ve verdiği ilacı sessizce ve sakince için;
Çünkü size sert ve haşin de gelse, onun elleri “görülmeyen”in şefkatli elleri tarafından yönlendirilir...
(...H. Cibran)