Tekil Mesaj gösterimi
Alt 21/11/08, 18:49   #5
By_vBulletin
Yasaklı kullanıcı
 
By_vBulletin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Oct 2008
Bulunduğu yer: Yanlızlar Ülkesinde.....
Mesajlar: 350
Tecrübe Puanı: 0 By_vBulletin has a brilliant future By_vBulletin has a brilliant future By_vBulletin has a brilliant future By_vBulletin has a brilliant future By_vBulletin has a brilliant future By_vBulletin has a brilliant future By_vBulletin has a brilliant future By_vBulletin has a brilliant future By_vBulletin has a brilliant future By_vBulletin has a brilliant future By_vBulletin has a brilliant future
Standart

L-M


LAMİNE CAM: Ön cam saydam bir plastik tabakasının iki yüzüne cam kaplanmasıyla yapılmıştır. Bu tip camlara lamine cam adı verilir. Lamine cam bir darbe aldığında küçük parçalar halinde kırılıp dağılmaz.

LAYER: Bakır ve çelik gibi metallerden yapılmış, ince madeni levhalardır. Yatak keplerinde yatak boşluklarını artırmak için kullanılır.

LASTİK: Otomobil lastikleri, otomobilin yol üzerinde gidişini sağlayan temel parçalardır.

LASTİK YANAĞI: Otomobil lastiğinin yan yüzüne, lastik yanağı denir.

LIFTBACK: Arkasındaki belli belirsiz bagaj çıkıntısına doğru eğilen arka cama sahip olan ve bagaj kapağı arka cam ile birlikte yukarı açılan otomobil tipi.

LPG: Sıvılaştırılmış halde bulunan petrol gazına LPG denir.

L TİPİ SUPAP MEKANİZMASI: L tipi supap mekanizması olan motorlarda supaplar yanma odası ve silindirlere ters dönmüş şekildedir. Bu tip supap mekanizması, bütün supapların bir tek kam mili ile çalıştırılmasını mümkün kılar. Supap iticileri, kam milinden aldığı hareketi doğrudan doğruya supap saplarına ileteceği için supapların daha sessiz çalışmaları sağlanır.

L TİPİ MOTOR: Motor supaplarının silindir bloğunda olduğu bir motor çeşididir.

MALAFA: Bir eksen üzerinde bulunan parçaları, aynı eksende tutan bir mildir.

MANİFOLD: Üzerinde çeşitli açıklıklar bulunan kapalı bir boru ya da kanal sistemi.

MANTAR TİPİ SUPAP: Mantar tipi supap, otomobil motorlarında kullanılan mantar şeklinde bir supaptır.

MAYİ KAVRAMA: Mayi debriyaj veya mayi volan olarak da adlandırılabilen mayi kavrama, hidrolikle çalışan bir mekanizmadır ve mekanik debriyajın gördüğü görevi görür.

MARŞ MOTORU: Motora ilk hareketi verebilmek için gereken enerjiyi sağlayan elektrik motoru.

MEKANİK AVANS SİSTEMİ: Mekanik olarak işleyen avans sistemidir. Bu sistemde görev yapan iki ağırlık vardır. Bu ağırlıklar, motor dönme hızı çoğaldıkça santrifüj kuvveti yardımıyla açılırlar.

MEKANİK VERİM: Motorda esas güç olan faydalı gücün, iç güce oranıdır.

MERKEZ POMPASI: Hidrolik fren sisteminde fren pedalına basıldığı zaman hidrolik basıncının geliştiği hidrolik yağı ile dolu silindir.

MEKSEFE: Platinlerin yanmasını önleyen distribütör içindeki bobin.

METAL YORULMASI: Bir metalin çatlaması ya da karıncalanması durumudur. Bu şekildeki bir arıza, birçok kereler tekrarlanan etki sonucunda meydana gelir.

MİKROMETRE: Hassas ölçüm yapabilen bir ölçü aletidir. Genellikle parçaların iç ve dış çaplarını ölçme işleminde kullanılır.

MİNİVAN: Minibüslerin en küçük ve lüks şekli, van tipi iri otomobil.

MONOKOK (İNTEGRAL) GÖVDE: Otomobilin ana parçalarını bir arada tutmaya yarayan çerçeveye şasi denir. Modern otomobillerde genellikle şasi araç gövdesiyle birliktedir. Buna monokok ya da integral gövde denir.

MOTOR: Aracın hareketi için gerekli gücü sağlayan makinadır. Hareket için gerekli güç, motorda yakıtın yanması sonucunda ortaya çıkar. Motorlar bu şekilde, ısı enerjisini mekanik enerjiye çevirirler.

MOTOR AYARI: Bir araç üzerindeki motora, belli aralıklar dahilinde yaptırılması gerekli olan ayarlamalardır.

MOTOR ÇEŞİTLERİ: İçten yanmalı motorlarda sekiz adet motor çeşidi vardır. Bu motorlar; sıra silindir, v-silindir, karşılıklı silindir, baş aşağı silindir, baş aşağı v-silindir, x-silindir, çift v-silindir ve yıldız motor olarak adlandırılmaktadır.

MOTOR DURDURULDUTAN SONRA ATEŞLEME: Kontak anahtarının kapatılmasından sonra, motorun çalışmaya devam etmesi durumudur. Bu şekilde buji ile ateşleme olmadığı halde, araç çalışmaya devam eder. Bunun başlıca nedeni ise, yanma odasında fazla karbon birikintisinin olmasıdır. Bunun dışında soğutma sisteminin arızalı oluşu, sıcaklığın yüksek olması, yakıt kalitesinin düşük olması (oktan sayısının az olması) gibi nedenler, kontak kapatıldığı halde motorun çalışmaya devam etmesine neden olur.

MOTOR YAĞI: Motor içine konan, gerek petrol hammaddesinden gerekse de sentetik olarak üretilen yağdır. Motorun işlev görüp, tam bir performans göstermesi ancak teknik ve rasyonel bir yağlama ile mümkündür.

MOTOR YAĞININ GÖREVLERİ: Motor yağının başlıca görevleri motoru yağlamak, kompresyonu tutmak, motoru soğutmak ve motoru temizlemektir.

MOTOR YATAĞI: Motor yatağı, dönerek hareket eden motor parçalarını gerekli durumda tutar. Motor yatağı ayrıca, motorda meydana gelen mekanik kuvvetler oranında yüzeyine binen yükleri bozulmadan taşır.

MOTOR GÜÇLERİ: Motorlarda iç güç (indike güç) ve faydalı güç olmak üzere iki çeşit güç bulunmaktadır.

MOTOR İÇ GÜCÜ: Silindirlere girmiş olan karışımın yanması ile meydana gelen ısı enerjisinin mekanik enerjiye dönüşmesi, motorun silindirleri içinde olmaktadır. Motorun silindirleri içinden veya piston üzerinden alınan güce iç (indike güç) denir.

MOTOR FAYDALI GÜCÜ: Faydalı güce aynı zamanda efektif güç ve fren gücü de denir. Bu güç, motorun gerçek gücüdür. Silindirler içinde elde edilen iç güçten, motorun çalışması için harcanan gücün çıkarılmasından sonra, motorun volanından veya kasnağından ölçülen bir güçtür.

MOTOR SUPAPLARI: Motordaki çalışma zamanının sırasını ve devam süresini ayarlayan parçalardır.

MOTOR YAĞI SAE SINIFLANDIRMASI: SAE rumuzu "Society of Automotive Engineers", (Otomotiv Mühendisleri Derneği) kelimelerinin baş harflerinden meydana gelmiştir. SAE sınıflandırmasında yağlar, kalınlıklarına göre en çok yedi sınıfta toplanır. Bu sınıflandırmanın yağların kalitesi ile ilgisi yoktur.

MOTOR VURUNTUSU: Motorda, ana ve biyel yatakları vuruntusu olmak üzere iki çeşit yatak vuruntusu görülür. Yatak vuruntusu ana yataklarda, rölanti ve rölantinin üzerindeki devirlerde derinden gelen boğuk bir vuruntu şeklinde gerçekleşir.

MOTORİN: Motorin, dizel motoru yakıtıdır. Ham petrolün birinci kuledeki damıtılması sırasında, 200 - 380 derece arasında kaynama aralığından alınan üçüncü ana ürün, motorindir.

MPV (Multi Purpose Vehicle): Ticari kullanıma da dönüştürülebilen çok amaçlı binek araç. Van sınıfı araçların tümüne MPV denilebilir. Micro MPV'den macro MPV'ye kadar bir çok çeşidi vardı.



N-O

NAVİGASYON: Uydulardan gelen konumlandırma sinyallerini, içindeki bölge ve yol haritası ile birlikte değerlendirerek sürücüye yön bulma konusunda yardım eden sistem.

NIGHTVISION: Ön cama yansıtılan infrarot kamera görüntüsü ile farlarınız kapalıyken bile karanlıkta gidebildiğiniz GM'in yeni enfraruj gece görüş sistemi.

OHC: Silindir sırasına dik yer alan eksantrik mili.

OKTAN: Motor yakıtının vuruntuya dayanma yeteneğinin ölçüsü.

OTOMATİK VİTES (TRANSMİSYON): Vites değiştirme işlemine gerek olmayan otomatik sistemdir. Otomatik vitesin sadece ileri, geri, boş ve park gibi seçenekleri vardır. Araç hareket ettirilmek istendiğinde, sadece sürüş (drive) vitesine almak yeterlidir. Bu aşamadan sonra otomatik vites, gidilen hıza göre vites değiştirme işlemlerini otomatik olarak ayarlar. P araç park edildiğinde tekerlekleri kilitlemek içindir. R geri vitestir. D normal sürüş vitesidir.

OTO TERMİK PİSTON: Oto termik piston, motor soğuk iken piston vuruntusu olmasını engeller. Motor ısındığı zaman piston pim yuvasında bulunan çelik parçalar, pistonun pime dik yönde genleşmesini sınırlandırır. Piston bu yönde ancak çeliğin genleşme katsayısına uygun biçimde genleşir. Bu şekilde motor soğuk iken, piston vuruntusu önlenmiş olur.

OVAL PİSTON: Genellikle alüminyum alaşımından yapılan bu pistonlarda piston başı silindirik olup, piston eteğinden 0,50 - 0,70 mm küçüktürler. Oval pistonlar, motorun rejim sıcaklığında yüksek performans sağlar.

OVAL TAŞLANMIŞ PİSTON: Isı ile etkileşiminde tam bir dairesel şekil alan, oval bir pistondur.

OVERDRİVE (EKONOMİ VİTESİ): Düşük yakıt tüketimi sağlayan vites. Bazı araçların beşinci vitesi (ya da varsa altıncı vitesi) aracın hızını artırmak için değil yakıt tüketimini düşürmek için tasarlanmıştır. Örneğin, 4. viteste 100 km/s hızda giderken araç 4000 d/devirde ise, 5. viteste 300 devire iner. Normal beşinci vitesten farkı, son hıza dördüncü viteste ulaşılmasıdır. Örneğin, 94 model Şahin'de kullanım kitapçığındaki bilgilere göre 4. viteste son hız 160 km/s. Ama beşinci viteste araç ancak 155 km/s son hıza ulaşabiliyor. Bu beşinci vitese "overdrive" denir


P-Q-R



PANELVAN: Mal taşımacılığında kullanılan ticari araçlara verilen ad.

PANHARD KOLU: Arka dingilin sağı sola hareket etmesini önler.

PASİF GÜVENLİK: Bir kaza gerçekleştiği anda ve sonrasında, yaşam kabini içindeki yolcuların en az yara ve darbe ile kurtulmalarını amaçlayan araç güvenlik sistemlerine verilen ad. Sürücü ve yolcuların el ve kafalarını çarpabileceği bölgelerde yumuşak malzeme, aktif kafalıklar, omur koruma sistemi WHIPS, aktif gergili emniyet kemerleri, airbag, sidebag'ler, yan cam hava yastıkları IC, kapı içi çelik barlar, gövdenin darbe emici katlanma bölgeleri...

PATİNAJ: Tekerlekler yolu iyi tutamadığı zaman, özellikle kaygan ve buzlu yollarda oluşan kayma.

PATS: Amerikan otomobillerindeki immobilizer içeren alarm sistemi.

PDC (Parktronic; Park Distance Control): Otomobilin tampon hizasında ses dalgaları ile boşluk kontrolü yaparak çalışan park yardım sistemi.

PİNYON: Çoğu otomobilde düz dişli - pinyon sistemi kullanılır. Direksiyon milinin ucundaki küçük dişli çarka pinyon denir. Pinyon, ileri geri hareket edebilen düş dişliyi hareket ettirir. Düz dişli tekerlekleri sağa, sola çeviren rotlara bağlıdır.

PİSTON KOLU YATAĞI: Piston kolunun krank miline bağlanan ucundaki yatak.

PİSTON PİMİ: Piston ile biyel kolunu birleştirir.

PİSTON SEGMANI: Piston üstündeki yuvalara oturan ve silindir gömleği ile piston arasında geçirmez bir tabaka oluşturan bir ucu açık yaylı halka.

PİSTON VURUNTUSU: Silindire göre fazla aşınmış pistonun, silindir yuvalarına çarpmasıyla meydana gelen boğuk vuruntu.

PİTMAN KOLU: Sektör dişli mili ile tekerleklere hareket ileten yön çubuğunu birleştiren koldur. Direksiyon hareketini tekerleklere iletirken ileri-geri hareket eder.

PLATİNLER: Distribütör içinde yer alan, krank milinin dönüşü ile açılıp kapanan ve bujilere kıvılcım veren ateşleme devresini açıp kapayan kontak plakaları.

PNÖMATİK: Basınçlı gazla çalışan sistemlere verilen genel ad. Örneğin günümüzde kullanılan lastikler basınçlı hava ile dolu olduklarından pnömatik lastik olarak anılır.

PORT: Supaplarda, hava-yakıt karışımının ve yanmış gazların geçtiği delik.

PREM-AIR: Radyatörden gelen hava içindeki zararlı ozon gazlarını filtre eden ve oksijen oranını arttıran sistem.

PSM (Porsche Stability Management): Porsche patentindeki bir tür ESP.

QUATTRO: Audi patentli otomobillerdeki elektronik destekli 4 tekerlekten çekişi sistemi.

RADYATÖR: Motordaki sıcak suyu soğutarak motora geri gönderir.
RADYAL LASTİK: Katlarındaki iplikler bir yanaktan diğerine janta dik olarak giden lastik.

REAL-TIME ÇEKİŞ SİSTEMİ: Normalde ön tekerleklerde olan çekiş, bir patinaj durumunda çekiş gücünü otomatik olarak arka tekerleklere de ileten sistem.

REGÜLATÖR: Elektrik sisteminde dinamonun çıkış voltajını ve akımını kontrol ederek dış devreyi aşırı voltajdan ve dinamoyu aşırı akımdan koruyan düzen.

ROADSTER: Küçük üstü açık (fakat tente ile kapatılabilir) iki veya 2+2 kişilik otomobil.

ROLL-OVER-BAR: Cabrio, Roadster ve Speedster otomobillerde olası bir "takla" kazası anında arka taraftan yükselen koruma barları.

ROLANTİ DEVRİ: Gaz kelebeği serbest durumda iken motorun yüksüz ve boş viteste çalışma devri.

ROT: Direksiyon sisteminde pitman kolunu tekerlere birleştirir.

RULMAN: İçinde çelik bilyeler bulunan ve şaftın sarsılmadan dönmesini sağlayan yuvarlak parça.

RÜZGAR TÜNELİ: Aerodinamik çalışmalarında yararlanılan bir tünel. Bu sayede bilim adamları değişik hızlardaki havanın otomobilin çevresinde nasıl yol aldığını izleyebilir. Modern rüzgar tünellerinde değişik hava koşulları da yaratılabilir. Örneğin tünele basınçlı su verilerek otomobilin sağanak yağmurda su alıp almadığına bakılır. Tüneldeki rüzgarın hızı saatte 150 km'ye çıkabilir
By_vBulletin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konu Sayısı: 129
Takımınız: