Diyanet İşleri Başkanlığı, il müftülükleri aracılığıyla Türkiye'de yaygın olan hurafelerin tespitine yönelik bir çalışma yaparak, "21. Yüzyıl Türkiye'sinde Hurafeler" adlı kitapçık haline getirdi.
Diyanet'e göre; "bilhassa basındaki fal köşeleri, televizyonda sunulan medyumların programları, batıl inanç ve hurafelerin devamına vesile oluyor." İşte Türkiye'nin hurafe haritası:
AİLE HURAFELERİ
Hurafelere karşı savaş açan Diyanet, hurafeleri ´dini hayatın gelişmesinin önündeki en büyük engel´ olarak nitelendirdi. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından il müftülüklerinden elde edilen veriler ışığında hazırlanan ´21. yüzyılın Türkiye´sinde Hurafeler´ başlıklı rapora göre en fazla hurafe aileyle ilgili konularda görülüyor. Aileyle ilgili hurafeleri, ´uğur-uğursuzluk´, ´cenaze´, ´şifa´ ve ´türbe´ gibi konulardaki hurafeler izliyor. Diyanet, Türkiye genelinde aile konusunda 335 hurafe, uğur ve uğursuzluğa inanma konusunda 319, cenaze 272, şifa konusunda 78, türbe-yatır konusunda 73, hıdrellez konusunda 49, hurafe bulunduğunu tespit etti.
GECE TIRNAK KESME
Araştırmaya göre, Türkiye´de aile konusunda inanılan hurafelerden bazıları şöyle: ´Sünnet olan çocuk için oklava çevirmek, yeni doğan çocuğun dindar olması için göbeğinin kesilerek cami avlusuna bırakılması, konuşamayan çocuğun konuşabilmesi için cuma namazından sonra müezzin tarafından cami anahtarını çocuğun ağzına sokup çıkarmak, kırkı çıkmamış bir bebeğin tırnağı kesilirse o çocuğun hırsız olacağına inanmak, nikah anında gelin ya da damattan kim önce diğerinin ayağına basarsa evde onun sözünün geçeceğine inanmak.´ Diyanet´in araştırmasına göre, cenazenin 7, 40 ve 52. gecesiyle ölüm yıldönümlerinde hatim ve mevlit okumak-okutmak da hurafe. ´Hurafe´ sayılan diğer inanışlar da şöyle sıralandı: Kurşun döktürmek, ağaçlara bez-çaput bağlamak, dilek taşlarına taş yapıştırmak, çocuğu olmayanları şeyhe ve türbeye götürmek
Uğur-uğursuzluk: Yeni gelinin kucağına erkek çocuk verilince çocuğun erkek olacağına inanmak. Ele sabun, makas, bıçak, iğne ve soğan vermenin uğursuzluğuna inanmak.
Cenaze: Ölen kişi gelir diye cenaze evini sürekli ışıklandırmak. Cenaze olduğunda dolu olan su kaplarının boşaltılarak, cenaze kaldırıldıktan sonra onları tekrar doldurmak.
Misafir: Misafirin arkasından kovayla su dökmek.
Adak: Tekke ve türbelerde kurban kesmek, helva dağıtmak, yüz sürmek, bez bağlamak.
Baht açılması: Baht açılması için ezan okuyana mendil veya eşarp sallatmak, asma kilit açtırmak.
Şifa: Hastanın başı üzerinde tuz gezdirmek, köz söndürmek, kurşun döktürmek, türbeden getirilen topraktan hastalara yedirmek veya suya karıştırarak içirmek, başı ağrıyan kimsenin evinden getirdiği süpürgeyle camiyi süpürürse başının ağrısının geçeceğine inanmak.
Türbe-yatır: Dileğin kabulü için ağaçlara bez-çaput bağlamak, türbelere adakta bulunmak, türbe ziyaretlerinden şifa beklemek, dilek taşlarına taş yapıştırmak. Türbelerde kurban ve horoz adayıp kesmek, çocuğu olmayanları şeyhe ve türbeye götürmek, muska yazdırmak.
Hıdrellez: Hıdrellez günü sahile gidilerek kuma veya toprağa, ev, araba veya kadın resimleri çizilerek böylece çizilen bu resimler sayesinde ileride onlara sahip olunacağına inanmak. Hıdrellez günü kadınların iş yapmasını kötüye yorumlamak, yeşil ot koparmanın uğursuzluk getireceğine, bundan dolayı tarlada çalışmanın uygun olmayacağına inanmak.