Konu
:
Can YüceL Biyografisi ve ŞiirLeri
Tekil Mesaj gösterimi
08/01/09, 22:00
#
2
KAYIP__
Orgeneral
Üyelik tarihi: Apr 2007
Mesajlar: 3.982
Tecrübe Puanı:
106
EĞER
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
Dayanılması o kadar da zor değildir
büyük ayrılıklar bile
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer
Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık
çalınan birinin kalbiyse eğer.
Korkulacak bir yanı yoktur aşkların
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.
O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.
Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.
Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla
öylesine delice bakmasalardı eğer.
Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
kalp
göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.
Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.
Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman
meydan savaşlarında korkular
aşkı ağır yaralamasaydı eğer.
Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.
Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla
tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.
O büyük
o görkemli son
ölüm bile anlamını yitirirdi
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.
O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.
Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.
Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de
dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.
Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.
Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi
kısacık kestirmelerin ardından
dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.
Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.
Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine
kulağına okunacak biri olsaydı eğer.
İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de
kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer.
Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.
Issızlığa teslim olmazdı sahiller
Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.
Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da
ya canım ellerini tutmak isterse...
Evet Sevgili
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu
kim uzanmak isterdi ince parmaklarına
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!!
Can YüceL
BÜYÜK CAN DEDİ Kİ
Kovalamayın beni yatağa
Hiç uykum yok
Daha lafınıza karışacağım
Ortalığı dağıtacağım
Televizyonu kapatacağım
Ayçiçeği resmi yapacağım daha
Başparmağıma şiir okuyacağım
Islık çalacağım
Daha çok işim var
Gecenizi karartacağım
Kütahya vazonuzu kıracağım
Vakitsiz yatırmayın beni
Daha çok erken
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok
BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....
]
HAYAL OYUNU
Ellerindi ellerimden tutan
Ellerimdi ellerinden tutan...
Bıraktığı anda ellerimiz ellerimizi
Gökyüzüne vuracaktı gölgeleri ellerimizin
Kimbilir kaç martılar halinde
Bir masada karşı karşıya
Seyrederken dudaklarını senin
Dile gelmiş ilk Türkçeydik
Henüz başlamış kül rengi bahar
Ne savaş
ne barıştık biz...
Bu dünyaya yeni gelmiş bir diyar
Manolyaya gece konmuş kumrular...
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok
BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....
]
HERŞEY SENDE GİZLİ
Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kar sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;
Ne kadar yaşarsan yaşa
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi
Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren
Sevdiğin kadar sevilirsin...
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok
BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....
]
BU DA ÖYLE BİR AŞK
Sırtımda çıplak
Islak nefesin
Bi gidip bi geliyor
Biz senlen yatmıyoruz ki
Yaşamıyoruz da
Hep yarışıyoruz
Sen mi ben mi
Önce kim
Ölümü öldürecek diye
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok
BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....
]
Bİ DAMLACIK
Duru bir yeşildi ortalık
Akşam güneşi kırılmış bir mızrak boyu
Ve çocuk sesleriyle iniyordu ışık
Ağlarda sanki dargın bir kılınç balığı
Pullarını döküyor üstüme
Bir sessizliği anlatmak için yazıldı bu şiir
Belki de anmak için
bi damlacık bir sessizliği
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok
BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....
]
ÖZLEDİM SENİ..
özledim seni...
ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.
beynimi uyuşturuyor özlemin...
çok sık birlikte olmasak bile
benimle olduğunu bilmenin
bunca zamandır içimi ısıttığını
yeni yeni anlıyorum
Yokluğun
Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp
mütemadiyen bir boşluğa
Sabahları seni okşayarak başlamaları
aksamları her isi bir kenara koyup
seninle baş başa konuşmaları özlüyorum;
oynaşmalarımızı
yürüyüşlerimizi
sevimli haşarılığını
çocuksu küskünlüğünü...
Nasılda serttin başkalarına karşı
beni savunurken;
ve ne kadar yumuşak
bir çift kısık gözle kendini
ellerimin okşayışına bırakırken
Gitmeni asla istemediğim halde
buna mecbur olduğunu görmek
ve sana bunları söylemeden
''git artık'' demek
''beni ne kadar çabuk unutursan
o kadar çabuk
kavuşacaksın mutluluğa''
demek sana nede zor
seni görmemek ve belki yıllar sonra
karsılaştığımızda
bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden...
yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek....
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok
BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....
]
YAPRAK DÖKÜMÜ
Sararıp dökülmeden önce kızaran yapraklar ki onlar
Şan verdiler ortalığa bütün bir sonbahar
Mevsim dönüp de yeniden yeşermeğe başlayınca rüzgar
Çıplaklığında o atın yine onlar koşacaklar
O çocuklar
O yapraklar
O şarabi eşkiyalar
Onlar da olmasa benim gayrı kimim var?
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok
BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....
]
ÖYLE Bİ
Temiz gömlegimi giydim talimden sonra
Ayaklarını yıkıyor çeşme başında erler
İşte sen öyle bir serindin
Tuzladan kaptılarla inerken şehre
Ne güzel şey sivil denmesi çıplağa
Ve gün-açık penceresinden meselerin
Yamacın kuytusuna sokulmuş mavi
Ufacık bi parça deniz gibiydin
Şipka biberleriyle konmuş okulun camlarına
Arnavut Köyünün o muhacir güneşi
İste sen öyle bi cumartesiydin
Sahanlıkta saçlarını tarıyor kızlar
Raylar ondan böyle kıvılcımlanıyor
Köşeleri dönerken
önlükleri altından
Dünyaya başlar gibi aybaşlarının kokusu
Kalkan al tıramvaydın ergenlik durağımdan
Meyvahoşun orda bir sabahcı kahvesi
Gün ağarmıştı ama ben günaydın demedim
İşte sen öyle ışıklı bir yerdin.
Bilmiyordum hiç burda bir fırın olduğunu
Diz çöktüm asfalta
baktım aşağı
üüüü'üh!..
İşçiler ateşler ay çörekleri
Ve kılıc gibi taze ekmek kokusu...
Dağıttık evvel-allah yalnızlıkları
Yaşamak düğünse
sen orda gelindin
Seni soydum
Güler
dünyayı giyindim
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok
BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....
]
SEVGİ DUVARI
sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
dilimizde akşamdan kalma bir küfür
salonlar piyasalar sanat sevicileri
derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni
yakanda bir amonyak çiçeği
yalnızlığım benim sidikli kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi
kumkapı meyhanelerine dadandık
önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi
aramızda görevliler ekipler hızır paşalar
sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri
çöpçülerin elleriyle okşardın beni
yalnızlığım benim süpürge saçlım
ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi
baktım gökte bir kırmızı bir uçak
bol çelik bol yıldız bol insan
bir gece sevgi duvarını aştık
düştüğüm yer öyle açık seçik ki
başucumda bir sen varsın bir de evren
saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
yalnızlığım benim çoğul türkülerim
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok
BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....
]
ŞEY GİBİ
Fethi Naci'ye
Şey gibi herbişeyim yahu
Satır yazamıyorum
Sanki kendimle değil
Dünyayla ölüyorum
Bağırsam bağırsam bağırsam
Bağırdığımı duymuyorum
Tek bir musluk var açık
Onunla akıyorum
İstemeden istemeden istemeden
İstiyereeeek
Ah sen ölüm denen topal köfte
Buluştuk bak cenabette
İçim rakı dışım su
Bu mahmur cinayette
Çocuklar çocuklar çocuklar
Sizlen doğmamış mıydık biz birlikte
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok
BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....
]
SUSSS-MA
Butün bu cılgıldaklar
Pencerenin ağzına asılı
Bütün bu fırıldaklar
Bütün bu pervaneler
Bütün bu değirmenler
Bütün bu uçurtmalar ve uçaklar
Poyrazın doğrultusunda...
Gülibrişim
mimoza ve manolya
kavak
Yaprakları dahil
Bütün bu kıpır kıpır insanlar
Elleri kolları ve kulaklarıyla
Ve erken öten bir horozun sesiyle
Kaçmışlar öbür dünyaya şimdiden
Seslerini bırakmışlar geriye
Bu ölümlü dünyaya yadigar...
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok
BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....
]
__________________
Konu Sayısı: 1142
Takımınız:
KAYIP__
Açık Profil bilgileri
KAYIP__ - Özel Mesaj gönder
KAYIP__ - Daha fazla Mesajını bul