Bir gün Resûlullah efendimiz, Hazret-i Hüseyin’i sağ dizine, oğlu İbrâhîm’i sol dizine aldı. Cebrâil aleyhisselâm gelip; “Hak teâlâ, bu ikisinden birini alacak. Sen birini seç!” dedi. Efendimiz mahzun olmuştu.
Bu bilgiyi aldı.
Cevâbında;
“Hüseyin vefât ederse, benim canım yandığı gibi, Alî’nin ve Fâtıma’nın da canları yanar. Ama İbrâhîm giderse, en çok ben üzülürüm. Onları kendime tercîh ediyorum” buyurdular.
Üç dört gün geçti.
İbrâhîm vefât etti.