Duvardaki tabloya bakti uzun uzun.. Hayatini birlestirdigi kadinin gençligini gösteren bir portre.
Güzel bir resim, biraz gül, biraz ask, biraz mazi kokan..
Simdi bedeni topraktan bir beşikte uyuyan kadinin portresinden çevirdi gözlerini..
Okyanus mavisi gözlerinde biraz keder, biraz özlem, biraz yagmur..
Kalkti iskemlesinden, pencerenin önüne yerlesti. Kentin gençleri yine sokaklardaydi. Vücutlarini süsleyen metal aksesuarlari, bedenlerini gizlemek adina sarindiklari tarikatlarini simgeleyen tarzlarda kumas parçalari..Gençliginde yasanan sag sol çatismalarini hatirladi. Simdi dinledigi müzik tarzlarini yaristiran kayip nesli daha fazla izlemeye dayanamadi gözleri.. Pencerenin önünden ayrildi.
Elinde bir fincan kahve, oturdu çalisma masasina.. Çekmecesinden çikardigi fotograf albümünün sayfalarini çevirdi bir bir.. Her resme sadece bir hüzünlük zaman ayirdi ..Fazlasina kalbi dayanmazdi..
Albüm sayfalarinin birinin arasindan bir kagıt parçasi düstü kucagina.. Açti bakti.. Karisinin el yazisi..
” Gözlerim gözlerini özledi.. ”
Birbirlerini bir gün bile görmeseler özlerlerdi. O not da üç günlük bir iş gezisindeyken karisi tarafindan gönderilmisti.. “ Üç gün.. ” diye düsündü ihtiyar.. “ Üç güne dayanamazken, kaç üç yil geçti ölümünün üstünden.. ”
Bir ümit radyoyu açti.. Radyodan yükselen seslere müzik demesi mümkün degildi. Müzik de tüm sanat dallari gibi estetige dayaliydi oysa bu seslerin estetik oldugunu kimse söyleyemezdi. “Gürültü..” dedi adam.. Heybeli’de mehtaba çikilan günleri özledi..
Kapatti radyoyu, sildi tüm sesleri..
Banyoya ilerledi. Aynadaki yansimasiyla göz göze geldigi an, caninin yandigini hissetti. Bu degildi bedeni, bu kadar eskimemeliydi.. Sulara gömdü suratini, defalarca yikadi.. Ama yillarin verdigi biçim, suyla yok olmazdi..
Kapatti çesmeyi, silemedi yüzündeki izleri..
Ecza dolabini açtı. İlaç kutularini kucaklayip salona döndü. Radyoyu açti tekrar, Türkçe konustugu bile süpheli bir delikanlinin sesi doldu odaya.Gözleri cama takildi, sokaklar amaçsiz gençlerle doluydu boydan boya.Haplari yuttu ardi ardina.. Onlarca hap, onlarca.. Albümün arasindaki notu aldi eline sonra,
” Gözlerim gözlerine kanatlanacak sevgili.. ”
yazdı eski Türkçe, el yazisiyla..Gözleri kararmaya başladi..
Duvardaki tabloya bakti tekrar uzun uzun.. Hayatini birlestirdigi kadinin gençligini gösteren bir portre..
Güzel bir resim, biraz gül, biraz ask, biraz mazi kokan.. Şimdi bedeni topraktan bir beşikte uyuyan kadinin portresinden çevirdi gözlerini.. Okyanus mavisi gözleri, sonsuz bir huzurla kapandı..