Rivayete göre; bir gün Davud Peygamber, Lokman Aleyhisselâm’dan bir koyun kesip en iyi yerinden iki parça et getirmesini istemiþ. Hazreti Lokman da ona kestiði hayvanýn dilini ve yüreðini getirmiþ. Birkaç gün geçince Davud (a.s.) bu defa hayvanýn en kötü yerinden iki parça et getirmesini istemiþ. O yine dilini ve yüreðini getirmiþ. Hz. Davud, bunun sebebini sorunca Hz. Lokman þu ibretli cevabý vermiþ:
“Bu ikisi iyi olursa, bunlardan daha iyisi; kötüsü olursa da bunlardan daha kötüsü olmaz.” (Ýbn Ebî Þeybe, Musannef, Zühd, 5) Allah Teala, peygamberleri Hz. Musa ve Harun’u Firavun’a gönderirken onlardan güzel bir üslûpla hitap etmesini buyurmuþtur: “Ona yumuþak söz söyleyin. Belki öðüt alýr, yahut korkar.” (Ta-Ha Suresi, 44) Her iþte baþarýlý olmanýn bilgi ve tercübe yanýnda tatlý dilli, güler yüzlü olmaktan geçtiðini vurgulayan þu güzel hikayeyi birlikte okuyalým:
Bir zamanlar bir ülkede bir genç adam yaþýyordu. Bu genç adam geçimini bal satarak saðlýyordu. Her sabah erkenden dükkânýný açýp besmele ile iþine baþlýyordu. Dükkâný pýrýl pýrýldý. Kendisi de dükkânýyla uyum içindeydi. En büyük özelliði de gelen müþterilerine çok iyi davranmasýydý. Onlarý güler yüzle karþýlamak, memnun etmek onun en büyük amacýydý. Her müþteriyi kendisine Allah’ýn gönderdiði birer rýzýk vesilesi olarak görüyordu. Genç adamýn davranýþlarý karþýsýnda müþterilerinin sayýsý da gün geçtikçe artmaktaydý. Öyle ki, genç adam kýsa zamanda çok zengin bir tüccar oldu. Ýþleri onunki gibi gitmeyen tüccarlar, ona özeniyorlar, baþarýsýnýn sýrrýný anlamaya çalýþýyorlardý. Bu tüccarlardan biri de, genç balcýnýn dükkânýnýn karþýsýnda baþka bir iþle uðraþan komþusuydu. Bir kiþi, genç adamýn baþarýsýný onun bal satmasýna baðladý. Ýþini deðiþtirerek o da bal satmaya baþladý. Adamýn ilk günlerde iþleri iyi gitmiþti. Fakat bu durum uzun sürmedi. Dükkâna bir gelen bir daha gelmiyordu. Adam þaþkýnlýk içindeydi. Ýnsanlarýn niçin balý genç adamýn dükkânýndan almaya devam ettiklerini bir türlü anlamýyordu. Sonunda durumu bilgin bir kiþiye açarak ondan yardým istedi.
Yaþlý bilgin birkaç gün adamý inceledi. Adamýn baþarýsýzlýðýnýn nedenini anlamýþtý. Ona þöyle dedi: “Bunda þaþýlacak bir þey yok. Gerçi sen de bal satýyorsun, ama yüzün sirke satýyor. Baþarýlý olmanýn sýrrý tatlý dil, güler yüzdür. Onlar da sende yok. Ne demiþ büyükler:
“Sýcak ýrmaktan sýcak su iç, fakat asýk suratlý adamýn elinden soðuk bal þerbeti bile içme..”
__________________
"SeN" 0L da;
Ýster yar oL ister yara !!
Lütfun da ßaþým üstüne kahrýn da...
Konu RoN@hi tarafından (04/11/10 Saat 09:10 ) değiştirilmiştir..