Padişah ile Vezir tartışmaya başlamış. Padişah, vezire, "En büyük ve en güçlü benim. Sen benim emrimdesin" demiş. Vezir, "Hayır ben büyüğüm. Ordunun başında ben savaşıyorum, sen sadece mühür basıyorsun" diye itiraz etmiş. Tartışma uzayınca Padişah'la vezir, bir çobanın yanına gitmiş ve konuya direkt girmemek için çobana sormuşlar;
-Senin koyunun mu büyük ineğin mi ?
Çoban "İnek" demiş,
-Keçin mi büyük, öküzün mü ?
Çoban "Öküzüm tabii ki" deyince, kilit soruyu yöneltmişler çobana;
-Söyle bakalım "Padişah mı büyük, vezir mi?"..
Çoban hiç düşünmeden yanıtlamış.
-Vallahi ben bu hayvanları tanımıyorum...
__________________
Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
bir gök gürlese bari diyorum, bir sağnak patlasa
bitse bu kirli ve yapışkan sessizlik, hiç gitmesem
oysa ne kadar sakin sokaklar, kent ve bütün yeryüzü
ipince bir su gibi sızıyorum gecenin tenha göğüne
sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz
Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,, ,,,,,,,,,,,,,,,,
öyle gitki arkanda izinden başka birşey kalmasın hayata dair
"Gel ne olursan ol, gel.
İster Tanrı tanımaz, ister ateşe tapar.
ister bin kez tövbeni bozmuş ol.
Bizim dergahımız umutsuzluk dergahı değil,
Gel ne olursan ol, yine gel"
HZ. MEVLANA