Elektrik verildiğinde ışık yanan gaz dolu hücrelerden oluşan bir çeşit panel televizyon olan plazma TV, renkte ve kontrastta herhangi bir kayıp olmaksızın çok geniş açılardan izlemeye imkan veriyor.
Plazma, birbirine eşit sayıda bağımsız elektron ve pozitif iyonlardan oluşan elektriksel anlamda Nötr, yüksek iyonize edilmiş gaz karışımının farklı bir hale dönüştüğünde kendisine verilen isimdir. Neon-xenon gazı enjekte edilmiş, sıkıştırılmış iki panelden (cam) oluşmaktadır.
Plazma teknolojisinde her pikselde içleri neon-xenon gazı ile dolu düşük basınçlı kapalı cam bölmecikleri vardır. Bu ufak plazma bölmelerinin ardında kırmızı, mavi ve yeşilden oluşan renkli fosforlar bulunur. Cihaza elektrik verildiğinde bu bölmelerin içindeki neon-xenon gazı, maddenin üç halinden farklı olan plazma haline dönüşür ve görünmeyen UV ışını yayar. Bu ışın kırmızı, mavi ve yeşil fosfor tabakasına çarparak görünür.
Plazma TV’ler, ışığı doğrudan ekran hücrelerinden veyapiksellerinden yaymaları sayesinde, herhangi bir keskinlik veya detay kaybı yaşamadan hareketli objeleri görüntüleyebilirler. Ayrıca renkte ve kontrastta ciddi herhangi bir kayıp olmaksızın çok geniş açılardan izlenebilirler.
Plazma TV’ler, LCD’lere göre daha fazla güç kullanmazlar. Plazma TV’ler, bir pikselin aydınlanması için tek bir plazma hücresinin ateşlenmesine ihtiyaç duyar. Plazma piksellerinde karanlık, onlara giden gücün kesilmesi ile temin edildiğinden, plazma TV’ler nispeten daha az enerjiyle karanlık görüntüleri oluştururlar.
Plazmalarda yarı ömür denilen bir terim kullanılmaktadır. Yarı ömür, plazmanın parlaklığının, bu süre içerisinde, kapasitesinden yaklaşık yüzde 50’sini kaybedeceğini belirtmektedir. Bu nedenle, yaklaşık olarak 60.000 saatlik bir ömür sunan plazma TV’lerin günde dört saat açık kalması durumunda yarı ömrü 18-20 yıla kadar olmaktadır. Plazma ekranlar, gerçekte kullandığımız görüntü ayarlarına bağlı olarak daha uzun süreli kullanılabilirler. Örneğin, kontrastı düşük tutarak plazma ekranın ömrünü potansiyel olarak uzatmak mümkün.
Plazma televizyonlardaki gaz yeniden doldurulamayacağı gibi sızması da mümkün değildir. Plazma ekrandaki her bir piksel içindeki gaz, güvenli bir şekilde kapatılmıştır. Bir pikselin bozulması durumunda yeniden gaz doldurarak tamir etmek mümkün değildir. Diğer bir deyimle, plazma ekranındaki bir veya birden çok sayıda piksel kararırsa, tüm plazma panelin değiştirilmesi gerekir.
Rakım yükseldikçe düşen hava basıncı, plazma TV'lerin ömürlerini azaltabilir. Çoğu plazma, deniz kenarı veya buna yakın yerlerde kullanılabilecek şekilde dizayn edilmektedir. Plazma televizyondaki pikseller, neon-xenon gazlarıyla dolu camdan yuvacıklarından oluştuğundan, normalden ince hava, bu yuvacıkların içindeki gazlarda artan basınça neden olur. Deniz suyu seviyesinden daha yükseğe çıkıldıkça, plazma TV'nin, dışarıdaki hava basıncındaki değişikliği telafi edebilmek için daha çok çalışması gerekir. Bunun sonucunda da televizyon daha çok ısınacaktır ve soğutma fanları (eğer varsa) daha çok çalışmak zorunda kalacaktır. Bu da kullanıcının bir titreşim sesi duymasına sebep olabilir. Eğer yaşadığınız yer, deniz seviyesinden çok yük****e, plazma televizyonunuzu almadan bu durumun bir sorun olup olmayacağını araştırmalısınız. Bazı plazmalar, 5 bin feet (1524 metre) yüksekliğe kadar sorunsuz çalışabilecek şekilde üretilmistir...
Üyeye Bela gelmez Admin Kızmadıkça,Admin Sinirlenmez Üye Azmadıkça
Ne kadar kibirli dursa da Bardağın önünde eğilir çaydanlık Öyleyse bu büyüklenme niye? Bu kibir bu gurur niçin? Mütevazi ol, hatta bir adım bile geçme gurur kapısından; Bardağı insan bunun için öper daima alnından…
Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez...
Nedir bu plazma.?
Normal
