Yirmidört ayar bir yalnızlık benimkisi
Harran Ovası’ndan Elbistan'a dek
ve Diyarbekir surları dibin de tanıdığım
ardında ve önün de yıkıntılar
ve yıkılmışlıklarla kalan
sen
hangi kimsesizlikte bıraktın
en mahrem yanını
ve hangi keder dayatıyor düşlerini
yıkık surların dibinde
__________________
Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
bir gök gürlese bari diyorum, bir sağnak patlasa
bitse bu kirli ve yapışkan sessizlik, hiç gitmesem
oysa ne kadar sakin sokaklar, kent ve bütün yeryüzü
ipince bir su gibi sızıyorum gecenin tenha göğüne
sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz
Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,, ,,,,,,,,,,,,,,,,
öyle gitki arkanda izinden başka birşey kalmasın hayata dair