beklerim...
sayamadýðýmýz saniyeler kadardýr yokluðun
yoksun sayamadýðým saniyelerdeki günler kadar
yok dakikalarca saniye deðil
saatlerce
günlerce saniye ne kadarsa
o kadar aydýr
yýldýr beklediðim...
sen gideli dün geçmiþ oysa sadece...
bense yýllara belemiþim sana olan hasretimi.
gelsene
sarýlsana
otursana
ahh!
aklýma düþtün yine düþümden. seni düþünmek o kadar zevkli ki. aðlýyorum kendi kendime, hayalini kuruyorum, geleceðin ana dair elbiselerimi hazýrlýyorum. hadi yola çýk þimdi. ancak gelirsin. bu arada gelirken bana papatya alsana. üzerine de bir not yazsana. sen papatyalarý seviyorsun ya hani, düþlerin kadar sonsuz olsun papatyalarýn, gülüþlerin. ne papatyalar solsun, ne gözlerindeki umut yaz. tamam tamam býraktým yüzsüzlüðü ne dilersen onu yaz.
ama ne yapayým...
sen sevmiyorsun papatyalarý.
ben de ýsmarlama yapýyorum o yüzden.
oldu mu?
gelirken papatya alacak mýsýn?
bir dakika caným telefon çaldý...
çiçekçi arýyor... papatya kalmadý bayan, ne arzu edersiniz diye soruyor. sana ne çiçekçi, ben mi karar vereyim, masum bilir ne alacaðýný diyorum... masum kim diye soruyor þimdi de. hay Allah ým bu çiçekçi beni deli edecek! çiçek falan istemiyorum, beni bir daha rahatsýz etmeyin!