Yoklamaktayım gözlerimi
Her dem bir yokoluş hikayesi görüyorum
Siyahlarım arasında beyazlar el sallamakta
Aman tanrım…Yaşlandım mı ne?
Şu kapı tıngırtısı Azrail’den mi geliyor?
Geç kalmadım kaldırılttım
Çok uzaktayım tahta sıralara
Anladım yakın değilim, siyah tebeşir tahtalarına
Muallimlere, Talebelere
Mürekkeplere, Kalemlere
Bari bir çay içseydim şöyle en kokulusundan
Yıpranmış hayatlara kana kana sussaydım
Elimde çiziptirilmiş yalan sevdalarla
Ama ne yazık…
Karşımda bir tek yalan kusan gözlerim kaldı
Saç tellerime yavaş yavaş el sallamaktayım…
Dostlar sormakta acayip benliğimi
Yokum işte beğendiniz mi halimi?
Boş boş bakan, kalabalıktan kaçan,
Saçma hayallere dalan,
Ağlayan, sızlayan, bıktıran
Başkalarını sevdalarıyla kandıran
O malum, o çılgın, o meşhur çocuk yok yanınızda
Silim yoklama defterinden bir çırpıda o naçiz adımı
Adım bende saklı kalsın
Kahkahalarınız paçalarınızdan aksın
Ve son kez analarınız arkanızdan ağıtlar yaksın…