Geri git   Van.GEN.TR Forum | Yerel Van Forumu > Şiir & Hikâye & Yazı > Hayata Dair

Hayata Dair Genel yazılar burada

 
 
Konu Araçları Stil
Alt 24/05/08, 23:33   #1
Mattet
Cumhurbaşkanı
 
Mattet - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: May 2008
Bulunduğu yer: van
Mesajlar: 7.027
Tecrübe Puanı: 50 Mattet has a reputation beyond repute Mattet has a reputation beyond repute Mattet has a reputation beyond repute Mattet has a reputation beyond repute Mattet has a reputation beyond repute Mattet has a reputation beyond repute Mattet has a reputation beyond repute Mattet has a reputation beyond repute Mattet has a reputation beyond repute Mattet has a reputation beyond repute Mattet has a reputation beyond repute
Question İz Birakan Krallar - KralİÇeler

İz Birakan Krallar - KralİÇeler

Kral Fahd (1922 - 2005)
1922'de doğan Fahd, 1932'de Suudi Arabistan Krallığı'nı kuran Kral Abdülaziz bin Abdülrahman El Suud'un oğlu olan Fahd 1922'de doğdu.


1953'te babası tarafından Eğitim Bakanlığı görevine getirildi. 1962 yılında İçişleri Bakanlığına atandı. Fahd, 5 yıl sonra ise Başbakan İkinci Yardımcısı oldu. Kral Faysal'ın, 25 Mart 1975'te yeğeni tarafından öldürülmesinin ardından yeni kral Halid oldu ve Fahd, veliaht prens sıfatı elde etti. Fahd, Halid'in kral olduğu dönemde Başbakanlık görevini de fiilen yürüttü.


Kral Halid'in 13 Haziran 1982'de ölmesiyle tahta oturan Fahd, ABD ile ilişkilerin gelişmesine önem verdi ve Irak'ın 1990'da Kuveyt'i işgal etmesinin ardından Washington'ın, Suudi Arabistan'da üs kurmasına izin verdi. Halkın tepkisini çeken bu adımın, Usame bin Ladin ve yandaşlarının yükselmesinde etkili olduğu öne sürülüyor. Fahd, iktidarının ilk yıllarında ülkesini bölgesel ve uluslararası alanda ön plana çıkarmaya uğraştı. Fahd'ın 1981'de veliaht prens iken teklif ettiği Ortadoğu Barış Planı, 1982'de Arap Birliği tarafından kabul edildi. 1980'li yıllarda, SSCB'nin Afganistan işgaline karşı ABD ve Pakistan ile birlikte mücadele yürüten Fahd, bu çerçevede milyonlarca riyal harcamaktan ve savaşa binlerce Suudi göndermekten kaçınmadı. Fahd, 1995 yılında felç geçirdi ve bu tarihten itibaren hükümdarlığı fiilen Veliaht Prens Abdullah üstlendi.


23 yıldır iktidarda kalan Kral Fahd, Suudi Arabistan'ı bir aşiret devleti olmaktan çıkarmış ve bir ekonomik güç haline getirdi. Suudi Arabistan, dünyanın en büyük petrol üreticisi. Dünyanın en büyük petrol rezervlerini kontrol eden Fahd'ın 32 milyar dolarlık servetinin yanı sıra Suudi Arabistan'da 7 sarayı, Fransız Rivierası'nda bir şatosu bulunuyor. Fahd'ın 3 karısı, 8 oğlu olduğu tahmin ediliyor. Fahd, farklı yönleri ile gündeme gelen bir isim oldu. 1986'da İslamiyet'e bağlılığının bir göstergesi olarak unvanının ardına "İki Kutsal Cami'nin koruyucusu" ifadesini eklettiren Fahd, dünya genelinde cami inşa edilmesi için büyük bir bütçe ayırdı ve Cebelitarık'taki İbrahim El İbrahim Camii'nin 1997'de açılmasına önemli katkıda bulundu.


Yıllardır hasta olan Suudi Arabistan Kralı Fahd, 1 Ağustos 2005'te Riyad'da öldü. Kral, 82 yaşındaydı...



İvan IV (1530 - 1584)



1530’da Moskova’da dünyaya geldi. Babası Vasili üç yaşındayken öldü. Annesi Elena Türk asıllı Giliskiler’lerden geliyordu. Üç yaşındayken Rusya’nın başına geçen İvan küçük yaşlardan itibaren entrikalarla uğraşmaya başladı.

1547 yılında tacı giydi ve o döneme kadar Moskova knezi olarak anılan Rus imparatoru Çar olarak ilan edildi ve Korkunç İvan ilk Rus çarı oldu.

Çar IV. İvan, Silvester ve Adaşevlerin telkiniyle, 1550 yılında, sivil ve ruhani büyüklerden teşekkül eden bir toplantı, "Sobor” , davet etti. Toplantıda, Rusya'da yürürlükte olan devlet ve kilise kanunları ve nizamları üzerine konuşmalar yapıldı. Bu toplantıda karar alıcıları “Mümtaz Heyet” olarak adlandırıldı.

Çar İvan'ın en yakın müşavirleri sıfatıyla, devlet işlerinde mühim rol oynayan "Mümtaz Heyet” azaları 1553’den sonra İvan’ın gözünden düşmeye başladılar. İvan küçük yaştan beri okuya geldiği eserlerin tesiri ve metropolit Makari'nin yaptığı telkinler neticesinde, kendini "Tanrı inayetiyle” bir hükümdar, Rusya'yı dilediği gibi idareye memur bir Çar diye telâkki ediyordu.

1560’da İvan'ın karısı Anastasya, İvan ve Fedor adlı iki oğlan bırakarak öldü. Karısının her yönden İvan üzerinde etkisi vardı. Karısının ölümü İvan’ı zevk ve safahat alemine dalmasına neden oldu. Yine bu dönemde yeni gözdeler ortaya çıktı. Bunların da kışkırtmasıyla uzun zamandır içinde sakladığı arzular ve hevesler ortaya çıkmaya başladı. Bu süreçte bir çok kişi sürgüne gönderildi.

1564 yılının sonunda, Çar İvan, çoluk-çocuğunu, saray hademeleri ve maiyetini, saray hazinesini alarak Kremlin'i terketti. Bu gidiş Moskovalılar gözünde bir muammaydı. Bir yıl sonra Çar soylulara ve ruhani liderlere gönderdiği mektupta “soyluların ihanet içinde olduğu için kendisinin Moskova’yı terkettiği” yazılıydı. Bu Moskova’da derin bir tesir bıraktı ve Çar’ın tekrar geri dönmesi için çabalar başladı. Nihayet iki ay sonra Moskova’ya döndü. Fakat Çar 35 yaşında olmasına rağmen ihtiyar bir görüntüyle tanınmaz hale gelmişti. Çar İvan döner dönmez hainleri(!) cezalandırmaya başladı. Böylece hem tek adam olma yönünde büyük bir adım atacaktı hem de bu tek adamlığı destekleyecek ıslahatları yapma fırsatı bulacaktı. Nihayet Opriçnina denilen idari bir sistemi yerleştirerek bu emellerine ulaştı.

Çar bu rejimi tam yirmi yıl sürdürdü. Bu dönemde bir çok olay kanlı baskınlar sonucu örtüldü. Yine bu dönem içinde 1582 yılında kendi oğlunu bile öldürmekten çekinmeyen Çar İvan 18 Mart 1584 tarihinde öldü.


Abdullah bin Hüseyin (1882 - 1951)


Bağımsız Ürdün'ün ilk Kralıdır. Mekke'de doğdu. Hicaz Emiri Hüseyin bin Ali'nin oğludur. İstanbul'da öğrenim gördü. 1908 Jön Türk hareketine katıldı. II. Meşrutiyet'in ilanından sonra kurulan Osmanlı Meclis-i Mebusanı'na Hicaz temsilcisi olarak girdi ve aynı anda Mekke şerifliğine atandı.


1920'de Şam'da toplanan Arap Ulusal Kongresi, Abdullah'ı Irak Kralı, kardeşi Faysal'ı da Suriye Kralı seçti. Emir Faysal, Suriye'de Fransız etkisini istemiyor ve bu yolla İngiltere'den teşvik görüyordu. Ama, aynı yıl Fransızların Şam'ı kuşatması, Arapların planlarını bozdu. Abdullah bin Hüseyin, Ürdün'ü ele geçirdi ve Suriye üzerine saldırma tehdidinde bulundu. Bunun üzerine İngiltere, Ürdün'de kendi mandası altında bir Arap hükümeti kurulmasına razı oldu. Kardeşi Faysal'a yardım etmekten vazgeçen Abdullah, Ürdün'ü içine alan bir Arap krallığı kurmak istiyordu. Bu amacını gerçekleştirmek için II. Dünya Savaşı'nda İngilizlerin yanında yer aldı. Ordusu 1941'de İngilizlerin Suriye ve Irak'ı ele geçirmesinde önemli rol oynadı. İngiltere, 1946'da Ürdün'e bağımsızlık verdi ve bir anayasa kabul edildi. Aynı yıl taç giyen Abdullah bin Hüseyin bağımsız Ürdün'ün ilk kralı oldu.


Birleşmiş Milletler 1947'de, ikiye ayrılan Filistin'e bir Yahudi devleti kurulması konusunda karar aldı. Abdullah, bu kararı onaylayan tek Arap önderi oldu. Ancak, 1948'de İsrail'e karşı yürütülen savaşta Ürdün ordusu, Batı Şeria'yı işgal ederek Kudüs'ü aldı. İki yıl sonra Abdullah, Batı Şeriya'yı Ürdün Krallığı'na kattığını ilan etti. Bu durum, Batı Şeria'da bağımsız bir Filistin Devleti kurulmasını isteyen öbür Arap ülkelerinde ve kendi ülkesinde geniş tepkilere yol açtı. İngiltere'ye karşı yürüttüğü uzlaşmacı politika da eleştirilere neden oluyordu. Filistinli bir milliyetçi tarafından Kudüs'te öldürüldü. Yerine büyük oğlu Tallal geçti.


Wilhelm II (1859 - 1941)


Viktorya'nın büyük kızının oğlu olarak, 1859'da Berlin'de doğdu. İyi bir öğrenim gördü. İki sene Bon Üniversitesi'nde ekonomi, politika ve hukuk okudu. Burayı bitirdikten sonra ordu hizmetine girdi.


I.Wilhelm'in 1888 yılında ölümü üzerine Prusya Kralı ve Almanya İmparatoru oldu. İmparatorluğu tek başına idare etmek istiyordu. Bu yüzden Alman İmparatorluğunu kuran Bismark'la arayı açtı ve onu başvekillikten istifa ettirdi (1890). Bundan sonra memleketin idaresini bir elden idare etmeye başladı. II. Wilhelm, bazı ülkelere ziyaretlerde bulundu. Bu arada İstanbul'a da geldi. Gelişinin hatırası olarak Sultanahmet'teki çeşmeyi yaptırdı.


İlk olarak Wilhelm, politika yüzünden ihmal edilen orduyu ele aldı ve kısa sürede düzene soktu. Devlet adamlarının, iktisatçılarının ve endüstricilerinin geceli gündüzlü çalışmaları sayesinde, Avrupa krizler içinde kıvranırken, Almanya'yı gerilikten kurtardı, dünyanın en ileri memleketi haline soktu. Sonra bu "Savaş kralı" "İtimadım parlamentoya değil, imparatorluğu ayakta tutan orduyadır" diye beyanat vermekten çekinmedi. "Almanların istikbali sular üzerindedir" diyerek, denizciliğe büyük ölçüde önem verdi. Kısa zamanda büyük bir ticaret ve savaş filosu meydana getirtti. Avusturya veliahdının, bir Sırp tarafından öldürülmesi üzerine, Avusturya yanında savaşa girerek, Birinci Dünya Savaşı'nın çıkmasına sebep oldu. Savaşın kötü gitmesi üzerine, halk ayaklandı, Kayser Berlin'den Hollanda'ya kaçtı (1918). Alman İmparatorluğundan ve Prusya Krallığından istifa etti. İlk olarak Amerongen, daha sonra Doorn'a yerleşti. 1921'de eşinin ölümünden sonra, 1922'de prenses Hermine ile evlendi. 1941 yılında öldü.

Aleksander I (1888 - 1934)


16 Aralık 1888'de Cetince-Montenegro'da doğdu. 1921-1929 yılları arasında Sırp, Hırvat ve Slovenlerin, 1929- 1934 yılları arasında da Yugoslavya krallığı yaptı. Etnik ve siyasal olarak bölünmüş olan ülkesini birleştirmek için uğraş verdi. Çocukluğunu Cenevre'de sürgün olan babasının yanında geçirdikten sonra, 1899'da Petersburg'a giderek Çarlık Hassa Alayına girdi (1904). Ağabeyinin kendi hakkından vazgeçmesi üzerine, veliaht olarak Sırbistan'daki ailesinin yanına gitti (1909). Balkan Savaşları'nda (1912-1913) başarılı bir komutan olduğunu kanıtlayan Aleksander, hasta olan Kral Petar tarafından Sırbistan naipliğine atandı (24 Haziran 1914).


I. Dünya Savaşı sırasında Sırbistan silahlı kuvvetlerinin başkomutanlığını yaptı ve 31 Ekim 1918'de Belgrat'a girdi. Naip Prens olarak, 1 Aralık 1918'de Sırp-Hırvat-Sloven krallığının kurulduğunu açıkladı. Yeni devletin istikrarsızlığı, anayasaya bağlılık yemini ettiği gün (28 Haziran 1921), Aleksander'a karşı düzenlenen bir suikast girişimi ile kendini gösterdi. Aleksander, gene de aynı yılın 16 Ağustosu'nda babasının yerine kral oldu. 1920'ler boyunca tırmanan siyasal gerginlik, parlamento (Skupstina) toplantısı sırasında birkaç Hırvat milletvekilinin öldürülmesiyle (10 Haziran 1928) doruğa ulaştı. Bu olay üzerine Hırvat temsilciler Parlamentodan çekildiler. Aleksander Parlamentoyu dağıttı.


1921 anayasasını fes ederek bir diktatörlük kurdu (6 Ocak 1929). Uyruklarını birleştirme yönünde çabalarını sürdürerek ülkenin adını Yugoslavya olarak değiştirdi (3 Ekim 1929). Etnik, dini yada bölgesel ayrımlara dayanan tüm siyasi partileri fes etti. Devletin yönetsel yapısını yeniden düzenledi. Ülkede standart bir yasal sistem oluşturdu. Eğitim programlarında da birlik sağladı. Ayrıca, ulusal tatil günlerini de belirledi. Köylünün içinde bulunduğu mali güçlükleri gidermeye çalıştı. Bulgaristan'la ilişkileri yumuşattı (1933), Yugoslavya'yı hem küçük antanta (Çekoslovakya ve Romanya) hem de Türkiye, Yunanistan ve Romanya arasında bir ittifak olan Balkan Paktına (1934) soktu.


Aleksander zamanla askeri desteğe gereksinim duyan bir polis devleti yarattı. 3 Eylül 1931'de yürürlüğe giren yeni Anayasa ile diktatörlüğe yasal temel sağlanmıştı. Fransa'ya yaptığı resmi ziyaret sırasında, Hırvat ayrılıkçıları tarafından 9 Ekim 1934'de Marsilya'da öldürüldü.

Alexander II ( .... - 1881)


Rus Çarı İkinci Alexander Nikolayeviç, Kırım Savaşı'ndan sonra intihar eden babası Çar Birinci Nicolay'ın yerine tahta çıktı. Paris antlaşmasından sonra, ülkesinde geniş reform hareketlerine girişti. İlkokulları lâikleştirdi, hukuki ve askeri reformlar yaptı. Rusların geleneksel saldırganlığı, Çar İkinci Alexander'i de etkiledi. 1876-77 yıllarında gerçekleşen Osmanlı-Rus savaşlarından sonra Rusya'da ihtilalci hareketler görüldü. 13 Mart 1881 yılında, özgürlük hareketi adlı devrimci bir topluluk, Çar İkinci Alexander'e karşı bir suikast düzenleyerek onu bir bomba ile öldürdü

Fransuva (1494 - .... )


Fransa kralı Fransuva, 1494 yılında Cognac'de doğdu. Angouleme kontu Charles de Valois'in oğlu olan Fransuva, 1515'de amcasının oğlu On ikinci Lui'nin yerine kral oldu. Fransuva, Almanya kralı olabilmek için pek çok savaş vermiş, hemen hepsinde yenilmişti. Bu savaşlardan birisinde esir düşen Fransuva, Osmanlı padişahı Kanun Sultan Süleyman'dan da yardım istemiş, bunun üzerine Kanuni, Türk Deniz kahramanı Barbaros Hayreddin Paşayla birlikte donanmayı 1543 yılında Tulon'a göndererek onu kurtarmıştı.


Spora meraklı, çapkın, hafif fakat ilmi ve sanatkarları koruyan bir hükümdardı. Leonard de Vinci, Benvenuto Cellini gibi sanatçıları İtalya'dan Paris'e getirmiş, bir takım mimari eserler yaptırmıştır. İhtirası yüzünden Fransa'yı, gereksiz pek çok savaşa sokan ve Fransız halkına zor günler yaşatan Fransuva, bilime ve sanata verdiği önem dolayısıyla Fransızlar tarafından iyi anılır.



Frederik II (1712 - .... )


Büyük Frederik adı ile de tanınan Prusya Kralı Frederick, 1712'de doğdu. Babası Birinci Wilhelm'in isteği ile askeri eğitim görmesine rağmen, edebiyat ve felsefeye karşı büyük ilgi duydu. Babasına karşı komplo hazırlamakla suçlanan Frederik, Küstrin kalesine hapsedildi. 1733 yılında Brunswick-Bayern prensesi Christine ile evlenerek Rheinsberg şatosuna çekildi.


Çevresine sanatçı ve filozofları toplayarak kendisini felsefe ve edebiyat çalışmalarına verdi. 1740 yılında babasının yerine tahta geçer geçmez, Avusturya ile savaşa girdi. Silezya'ı Avusturya'dan aldı. Yedi yıl, savaşlarında kendisine karşı güç birliği yapan Avusturya, Fransa ve Rusya'ya karşı kafa tutmayı başardı. Rus Çarı Petro ile bir barış antlaşması yaptı.



Despot bir hükümdar olmasına karşın, bir ordu düzenleyicisi ve komutan olarak askerlik sanatı tarihinde önemli yeri olan bir kişidir. Sanatsever biri olarak tanınan Frederik, sanatçı ve edebiyatçıları korurdu. Meşhur yazar Voltaire'i 1750-1753 yılları arasında sarayında misafir etmişti. Büyük Frederik hazırlattığı medeni kanunla, hukuk alanında da yararlı çalışmalar yapmıştır.


Jan Sobieski III (1629 - 1696)


Jan Sobieski, 1629 yılında Lwow-Olesko'da doğdu. Babası Teofila Danilowicz'dir. Eğitim ve öğretimini Krakow'da tamamladı. Tatarlar ve Kazaklara karşı Ukrayna'da giriştiği saldırılara karşılık başkumandan oldu. Askeri alanda çok üstün yeteneklere sahipti. Lehistan'daki iç karışıklıktan faydalanan Osmanlılar, Lehistan'ı istila etti. Sobieski, bütün birliklerini toplayarak Osmanlılara karşı savaştı. Ancak başarılı olamadı ve Osmanlılarla Bucaş antlaşmasını imzalamak zorunda kaldı. Sobieski, çok geçmeden bu antlaşmayı bozdu ve 11 Kasım 1673'te Osmanlıları Hotin'de yendi.


Osmanlılar bir süre sonra Hotin'i geri aldılar. Sobieski, 1674 Seçici Meclisi'ne 6000 kıdemli asker ile birlikte katıldı ve muhaliflerini korkutarak 21 Mayıs 1674'te "Üçüncü Jan" adı ile Lehistan Kralı seçildi. 31 Mart 1683'te kutsal Roma İmparatoru Birinci Leopold ile antlaşarak, hayatının en parlak dönemini başlatmış oldu. İkinci Viyana Kuşatması, 12 Eylül 1683'te kaldırılmış, Macaristan bağımsızlığına kavuşmuştu. Tarihte bir dönüm noktası olan bu zaferi, Jan Sobieski'nin bizzat yönettiği Lehistan süvarisi kazanmıştı. Ancak Jan Sobieski'nin bu başarısı Lehistan'a bir şey kazandırmadı. Krallığının son on iki yılı oldukça talihsiz ve hayal kırıklıkları ile geçti. 1696'da Wilanow'da öldü.


Nikolay II ( .... - 1915)


Son Rus çarı Nikolay Aleksandroviç, 1 Kasım 1894'te babasının ölümü üzerine tahta çıktı. 26 Mayıs 1896'da Moskova'da taç giydi. 26 Kasım 1894'te evlendiği ve tutkuyla bağlı olduğu karısı, üzerinde güçlü bir etkiye sahipti. Karısının etkisiyle çevresine topladığı Rasputin gibi mistiklere ve telkinle iyileştirme gücü olan kişilere danışmadan karar vermiyor, entelektüel açıdan kendisinden üstün olduklarını düşündüğü ve ayrıcalıklarını elinden almalarından korktuğu bakanlarına güvenmiyordu.


Rusya'nın uluslararası yükümlülükleri karşısındaki umursamaz tutumu ve saflığıyla zaman zaman Rus diplomatlarını zor duruma soktu. Uzakdoğu'ya ilişkin yayılmacı planları Japonlarca engellenen Nikolay, dikkatini Balkanlar'a çevirdi. Nikolay Slavların Millliyetçi isteklerine sempati besliyor ve Boğazlar'ı denetim altına almak için sabırsızlanıyordu.


Avusturya arşidükü Franz Ferdinand'ın Sarajevo'da öldürülmesinden sonra savaşı engelleyebilmek için yoğun diplomatik çaba harcadı. Ama, ordudan gelen baskılar karşısında 30 Temmuz 1914'te genel seferberlik ilan etmek zorunda kaldı. I. Dünya Savaşı monarşiye geçici olarak güç kazandırdıysa da, Nikolay halkının kendisinden beklediği şeylerin hiçbirini yapamadı.


Yönetici kadrolarla halk arasındaki uçurum giderek büyüdü. Nikolay, Aleksandra'nın kışkırtmasıyla, 5 Eylül 1915'te babasının kuzeni Büyük Prens Nikolay'ı görevden alarak başkomutanlığı bizzat üstlendi. Bolşevik İhtilâlinden sonra Nikolay ve ailesi 16 Temmuz gecesi hapsedildikleri evin bodrumunda öldürüldü. Cesetleri yakıldı ve terk edilmiş bir maden ocağına bırakıldı.


avrupafatihi Daha Çiçeği Burnundaavrupafatihi Daha Çiçeği Burnunda

Tanımlı
Ferdinand I (1863 - .... )


Avusturya-Macaristan İmparatorluğu veliahtı, arşidükü Birinci Ferdinand, 1863 yılında doğdu. Arşidük Karl Ludvig'in (Franz Joseph'in kardeşi) oğlu olan Birinci Ferdinand, kuzeni Rudolph (1889) ile babasının (1896) ölümlerinden sonra imparatorluk tahtının varisi olmuştur. Başlangıçta imparatorla aralarında bir soğukluk olmuş, daha sonra imparatorun sevgisini kazanmayı başarmış ve bazı devlet sorunları ile, özellikle askeri sorunlarla ilgilenmek imkânını elde etmiştir.


Milliyetçilik konusu üzerine eğilen Ferdinand, Avusturya'nın bir federasyon haline gelmesi düşüncesiyle yaklaşmış, fakat bu düşünceleri milliyetçi partiler, özellikle Sırp ve Hırvatlar tarafından tutulmamıştır. Bosna'ya resmi bir ziyaret yaptığı sırada, Saray Bosna'da karısı ile birlikte öldürülmüştür. Ölümü Birinci Dünya Savaşı'nın başlaması sonucunu doğuran kıvılcım olmuştur.
Mattet isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konu Sayısı: 866
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz Aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 00:31 .


Powered by vBulletin
Copyright © 2000-2007 Jelsoft Enterprises Limited.
Sitemap
6, 5, 3, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 113, 16, 17, 18, 19, 81, 20, 27, 22, 23, 24, 25, 26, 48, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 43, 136, 40, 58, 45, 42, 44, 46, 47, 53, 54, 55, 56, 57, 59, 60, 70, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 68, 69, 71, 72, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 82, 83, 96, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 98, 97, 100, 101, 102, 103, 106, 104, 105, 112, 109, 108, 107, 110, 111, 114, 115, 118, 116, 117, 119, 148, 154, 124, 165, 122, 120, 123, 121, 150, 153, 125, 128, 129, 131, 132, 133, 134, 135, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 151, 149, 202, 175, 164, 152, 167, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 195, 169, 166, 168, 170, 171, 172, 199, 174, 173, 196, 200, 176, 177, 180, 178, 179, 182, 189, 187, 184, 186, 191, 192, 193, 194, 197, 198, 201, 203, 229, 204, 205, 206, 207, 208, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 215, 216, 217, 218, 219, 220, 221, 222, 223, 224, 236, 231, 232, 233, 234, 235, 237, 240, 239, 241, 243, 242, 244,