Kaybedince anlaşılan o kadar çok masal varki dudaklarımın arasında; ama en çok ta sahip olamadıklarım kadar güzel olanları kalsın duvarlarımda,
Belki bu gece ağlayacağım ama
Bu sefer ağladığıma değecek en yalnız rüzgarlarımda belki
Belki de en koyu sevdalarımda
o bir yudum su kadar saf ve son bir nefes kadar sıcak yalanlarımda....
Sakladığım karalama defterlerim geldi birden aklıma ve en çok ta o çizemediğim küçük evlerim kaldı anılarımda.....
Sizde haklısın be yarım kalanlarım. Sizde haklısınız, sizin de hakkınız var bu kazanamadığım zaferlerde ve yaşayamadığım sarhoşluklarda. Ne kadar zamandır düşünememiştim bunu. Geldimi hepsi birden gelir gidense hep en güzelidir. İşte bunu çok geç anladım. Neden sahip olduklarımla yetinemedim aslında. Neden sürekli sorguladım kendimi. Elimdekinin değerini neden hep yitirince anlamam gerekti?
Yine dolaşıyorum o kimselerin gezmediği, yalnızlığın bile terk ettiği karanlık sokaklarda. Issız adalar bakan yarım yamalak gölgelerin arasında sorgulamaya başladım yine kendimi - kaybettiklerimin nedenini.
Yorgun rüzgarlarla konuşuyorum oturduğum banklarda. Sonra bir sigara daha yakıyorum o eksik kalmış, unutulmuş umutlarımla belkide...
Hep kazandıklarımla kavurdum içimdeki saman alevlerini ve hep daha da hırsla sarıldım yarım kalan uykularıma. Sürekli elimde olmayanları düşündüm. Hep daha fazla istedim, hep daha çok düşledim.
Sizde haklısınız unuttuklarım. Elimde olduğunda kıymetini bilemediklerim. Yarım kalmış uykularımda yalvardıklarım. Kaldırdım değilmi sizleride o tozlu raflarınıza. Oynamaktan sıkıldığım oyuncaklarım gibi, okumaktan sıkıldığım kitaplarım gibi belkide yaşamaktan sıkıldığım kendim gibi....
Şimdilerde oturduğum banklarda buluyorum kendimi. Elleri titremiş, üşümüş belki de üzülmüş...Aklımda rüyalarım birbirine geçiyor, karışıyor sanki özel bir kokteyl hazırlıyor acılarım bana. Bekliyorum saklandığım karanlıklarda. Rüzgarın arkasına sığınıyorum aslında son anda. Akıtamadığım gözyaşlarımdan oluşan bir gölün kenarında dolaşıyorken uyanıyorum son dakikalarını yaşadığım umutlarımda. Sahip olduklarımdan sonra daha fazlasını istedim sürekli. Bir bardak yerine 2 bardak , bir spor ayakkabı yerine, belkide bir sevda yerine daha fazla....
Sonra kayboluyorlar gözlerimin puslu sokaklarında. Hep sahip olabildiklerinin fazlasını istedi bu içimdeki kıpırtılar. Hep kaybedince anladım bunları. Her köşe lambası bana bunu hatırlattı ve her rüzgarlı sokak bir yudum daha kanattı yaralarımı.
Sonra birden karalama defterlerim geldi aklıma ve en çok ta çizmeyi bitiremediğim küçücük evler kaldı rüyalarımda.
Hep başkasını istediğim, hep dha güzelini aradığım ve hep sahip olunca değil yitirince anladığım sevda masallarım gibi.....