Elimi uzatıyorum, uzanmak istedikçe uzaklaşan sen, uzaklaştıkça uzayan yol...
- Uzaklıklar neden uzak, neden uzuyor? diye soruyorum.
Uzun uzun düşünüyor, uzağa bakıyor, uzun uzadıya cevap vermek yerine upuzun suskuyu tercih ediyorsun.
Uzun bekleyiş sonrası dalıyorum uzaklara.Uzun dalmak istemesem de elimde değil, uzun bir dalış bu seferki.
Bazen uzar gider zaman, akrep yelkovan durur bir an. Uzun dalışlarım kısalsın istedikçe daha da uzuyor. zorunlu ebeyim, uzayan anları yakalamak ve sobe demek istiyor muyum? Ebe olan anlar bu anları diye düşünürken yine uzun dalışlarımdan çıkmaya çalıştığımın farkına varıyorum.
-Uzatma arayı gel!
diyen sesin çok uzaklardan takipte beni.
Özlemlerini uzun gecelerde hatırlıyorum.
Hasretin hala uzaktan çalan melodi kulağımda.
Uzattıkça acıtıyor, acıttıkça uzuyor...
Uzun düşünmeyeceğim desem de olmuyor.
Uzun gecelerde sevgiyle kal...
uzun gecelerde sevgiyle kal..
Ağaç şeklinde