Sanıyorduk ki..
Sanıyorduk ki bu yangın bize değmez.
O bıçak kesmez tenimizi; derimize kurşun işlemez.
Biganeydik.
Çaresiz gözbebekleriyle trafik ışıklarında arabamızın ön camına yapışıyorlardı; çıplak ayaklarında sefil yara izleri, soğuktan çatlamış ellerinde buruşuk bez parçaları
Öfkeyle kovalıyorduk onları
Kurumuş dudaklarına dayadıkları naylon torbalardan zehir soluyordu, sidik kokulu sokaklarda uyuyordu tinerci çocuklar
aldırmıyorduk.
Utançla gözümüzü ayak uçlarımıza eğiyordu kimimiz; kimimiz acımadan ziyade tiksinme sinmiş bir ses tonuyla ''çalış da kazan'' diye akıl veriyordu.
Açlardan bir ordu, paçavradan libaslar ve yitirilmiş inançlarla feryat figan büyüyerek üstümüze geliyor, biz teğet geçiyorduk.
Asrımızın iç kanamasıydı onlar İnsafımızın kuruduğu duraktı. Unuttuğumuz bir hakikatin kederi, resimli bir 3. sayfa haberiydi.
Nihayet, vahşi bir hançer darbesiyle patladı çıban; ve içinden yüzyıllık cerahat aktı.
İnsafsız bir cinayetle, bir günah harabesinin paslı kilidi açıldı ve altın medeniyetimiz, yıllarca kapalı durmaktan şişmiş leş kokulu bir çöp torbası gibi boşaldı üstümüze
İçinde debelendiğimiz lağımın keskin kokusu genzimizi yaktı.
Yüzleştik üzerinde oturageldiğimiz mikroplu bataklıkla:
Esrarlı batakhaneler tecavüz otağı yetimhaneler
gündüzleri hayır dualarının tükürüğüyle, geceleri sarhoş erkek beliyle ıslatılan mezarlıklar
...bisiklet için cana kıyan bally tutkunu gençler..
...yoksulluktan dağılmış aileler ve onların rüzgarda savrulmuş fahişe evlatları
zehirli bir cehennemin küçük kurbanları
Posterlerimizde ağlayan çocukların sabrı taştı; suskunluklarıyla olmayınca sustalılarıyla hatırlattılar kendilerini
Yaktı bizi de o yangın, kurşun tenimize değdi.
Etimizi deldi kanlı hançer, bıçak kemiğe dayandı.
Nihayet gördük ki, bir hastalık gibi yayılmış memlekette sefalet
Bin kocadan arta kalan yaldızlı şehrimiz düşmek üzere
Okul iş aş ilaç diye ağlaşan paçavra kostümlü bir açlar ordusuna esiriz.
Yıllar yılı kan emzirdiğimiz çocuklar büyüdü ve sürüler halinde üstümüze yürüdü.
Artık ne sadakanın yararı var, ne öğüdün, ne tokadın
Evimizin kapısını sürgülemek, arabamızın camını kilitlemek, saklanmak en izbe mahzenlere, yağız korumalar getirtmek nafile
Onlar artık işimizde, arabamızda, evimizde
istikbalimizdeler
Sanmıyoruz ki tecriti, karantinası olsun bu veba salgınının
Beklenen sosyal patlama bir çöp dağı gibi patladı üstümüze ..pislik hepimize bulaştı.
Kenetlendi kaderlerimiz; akıbetimiz müşterek
Şimdi anlıyoruz ki, hepimizin bu çukur, bu leş kokulu lağım yuvası bu onulmaz acılar tarlası
Çamura saplanan bu kasvetli gemi bu utançtan çok acı veren pornografi
Bu bitmek bilmez zifiri gece, bu silinmez leke
Bizim hepimizin!..
Ya hep beraber çıkacağız bu bataklıktan,
Ya hep beraber batacağız bu bataklığın ta dibine
Ya üvey evlatlarımızı da alacağız koynumuza, ya onların koynuna gömüleceğiz hep birlikte....
alıntıdır.
Konu denizkızı tarafından (20/07/07 Saat 09:46 ) değiştirilmiştir..