Solaklýk, bireyin sol elini, sað eline göre gündelik iþlerde daha baskýn olarak kullanmasýdýr. Sol el ile yazý yazmak ve yemek yemek, solaklýðýn en çok göze çarpan örnekleridir.
SOLAKLIK NEREDEN KAYNAKLANIR?
Solyanlýlýðýn nereden kaynaklandýðý konusu, bilimin halâ çözemediði sýrlar arasýnda yer almaktadýr. Bugüne kadar yapýlagelmiþ araþtýrmalardan, uygulanan test ve anketlerden çýkan sonuçlar; þu an için kesin bir yargýya varabilmek için yeterli görünmemektedir.
Sað veya solyanlýlýkla ilgili teoriler, iki genel gruba bölünebilir: Bir grup, sað veya solyanlý olmayý doðrudan doðruya bünye farklarýndan olduðunu, diðer grup ise, bunun bir öðrenme ve alýþkanlýk sonucu olduðunu kabul etmektedir.
Bünye farký teorisini tutanlar, bunu soyaçekim, iç organlarýn eþit olmamasý, vücudun her iki tarafýndaki temiz kan damarlarýnýn ayný hýzla geliþmemiþ olmasý, kol kemiklerinin ayný büyüklükte olmamasý ve çocuk henüz doðmadan ana rahmindeki duruþunun yaptýðý bünye farklarý gibi þeylerle anlatmaya çalýþmýþlardýr. Öðrenme teorisini ileri sürenler ise, çocuðun sað veya solyanlý olmasýnýn, ana-babanýn yahut dadý veya mürebbinin çocuða verdiði alýþkanlýklara baðlarlar.
Solyanlýlýðýn kalýtým yoluyla oluþtuðu ilkesiyle hareket ederek yapýlan bazý incelemelerde, sað ellerini kullanan anne-babalarýn çocuklarýnýn %10undan daha azý solak olurken, bu oran sol elini kullanan ebeveynlerin çocuklarýnda %35i aþtýðý belirtilmektedir. Bununla birlikte, yapýlan araþtýrmalarýn bazýlarýnda da, sað veya solyanlýlýðýn soya çekimle ilgisinin pek þüpheli olduðu ileri sürülmektedir. Diðer taraftan, beyinle ilgili yapýlan son geliþmeler ýþýðýnda, sadece el yanallýðýna bakarak yanlýlaþma ya da solyanlýlýðýn nasýl ortaya çýktýðý hakkýnda genel bir yargýya varmak, mümkün gibi görünmemektedir. Bu sebepledir ki, bu araþtýrmada, daha çok el yanallýðý çaðrýþýmý yapan solak veya saðlak kelimeleri yerine, vücudumuzun çift olan organlarýn yanallýðýný ifade edeceði düþünülen solyanlý ya da saðyanlý kelimelerinin kullanýlmasý tercih edilmiþtir.
Solyanlýlýðýn doðuþtan, kalýtýmsal bir özellik olduðunu düþünen uzmanlarýn yaný sýra, bazýlarý da, kalýtýmsal gibi görünmesinin, yani solyanlý anne veya babalarýn solyanlý çocuklarý olmasýnýn; en azýndan bir ölçüde, çocuðun anne veya babasýnýn davranýþýný taklit etmesinden kaynaklandýðýný öne sürmektedirler.
Solyanlýlýðýn kalýtýmla olan baðý üzerinde yaptýðý çalýþmalar sonunda hayal kýrýklýðýna uðradýðýný söyleyen Kanadanýn Columbie-Britannique Üniversitesinden Stanley Coren, þu an için kesin bir yargýya varabilmede araþtýrma ve bulgularýn yetersiz olduðunu, ispat edilmiþ ve kesin sonuçlarý alýnmýþ bir çalýþmanýn bulunmadýðýný belirtmektedir (COREN, 1992. Buna karþýlýk, G. Robin, (FOULQUIÉ, 1994'den naklen), solyanlýlýk, beynin sað yarýküresinin dominant olmasýyla ilgili olduðu kadar, aileden ve ýrsiyetten geldiði kabul edilebilir demektedir.
Kalýtýmýn etkisi tümüyle göz ardý edilmemekle beraber, yapýlan araþtýrmalarýn sonuçlarý o kadar belirsizdir ki, saðyanlý veya solyanlý olmanýn, kalýtýmdan kaynaklandýðýný söylemenin güç olduðu düþünülmektedir. Bazý araþtýrmacýlar, solyanlýlýðýn kalýtýmsal gibi görünmesini, yani solyanlý anne ya da babalarýn solyanlý çocuklarý olmasýný, daha önce belirtildiði gibi, en azýndan bir ölçüde, çocuðun, anne ya da babasýný taklit etmesinden kaynaklandýðýný ileri sürmektedirler. Fakat, bütün bu görüþler, henüz tam olarak ispatlanamamýþ ve birer varsayým olmaktan öteye gidememiþtir.
Yanallaþmanýn genetikle olan ilgisi hakkýnda, internetteki bazý web sitelerinde þu istatistiklerle rastlanmaktadýr: Eðer çocuðun annesi ve babasý sað elini kullanýyorsa, çocuðun solyanlý olma oraný %2'dir. Bu rakam, anne ve babadan biri solyanlý ise, %17'ye yükselir. Eðer ikisi de solyanlý ise %50'ye sýçrar. Bu rakamlara nadiren rastlanmakla birlikte, Mc Manus ve Bryden (1992)'in ortak araþtýrmasýnda þu sonuca varmýþlardýr: Sað elini kullanan anne-babanýn solyanlý (en azýndan sol elli) bir çocuða sahip olma þansý %9,5'tur. Bu oran, eðer anne-babadan biri solaksa (daha çok anne), %19,5'a yükselir. Bu araþtýrmanýn analizleri sonucunda verilen diðer bir bilgiye göre de, Solyanlý ebeveyne sahip çocuklarýn %26,1'i de solyanlýdýr.
Bütün bunlar, aþýrý vakalar bir tarafa býrakýlýrsa, hem soya çekimin hem de öðrenmenin etkisi olduðuna iþaret etmektedir. Sað ya da sol eli tercih etmek her neden ileri gelirse gelsin, bunun pek küçük yaþta yerleþtiði ve bütün hayat boyunca öyle kaldýðý anlaþýlmaktadýr. Bununla beraber, herhangi bir sebeple tercih ettikleri eli kullanamayacak hale gelince, diðer elin onun yerine geçtiði ve bu iþi oldukça iyi bir þekilde yapmaya alýþtýrýldýðý da görülmüþtür .