Yoğun istek üzerine(:P) kişisel açmış bulunmaktayım..hepinizi beklerim arkadaşlar..
Çoğunuzun bildiği gibi adım Melek..Milli Piyango Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisiyim...biraz deli,biraz hırçın,biraz şiddetkolik,ama ille de öylesine biriyim işte...
Bu sayfayı açmamı isteyen canım ablam "yaprak" ve yoldşım,arkadaşım,abim "arkeolog" a sevgilerle..=)
BİR FOTOĞRAFA Karşımdasın işte...
Bana bakmasan da oradasın, görüyorum seni.
Ah benim sevdasında bencil, yüreğinde sağlam sevdiğim.
Kalbime gömdüm sözlerimi, ceset torbası oldu yüreğim.
Tıkandığım o an,
Elimi nereye koyacağımı şaşırdığım o an işte,
Aklımdan o kadar çok şey geçti ki takip edemedim.
Ellerim boşlukta, ben darda kaldım.
Ellerim buz gibi, ben harda kaldım.
Bir senfoni vardı kulağımda çalınan,
bitti artık hepsi...
Köşeme çekildim, hani hep kaldığım köşeme.
Bakış açım belli oldu yine.
Geride kalan, ardından bakar gidenlerin.
Bir meltem olacak rüzgarım dahi kalmadı benim.
Dağlara çarptım her esişimde.
Yollara küfrettim her gidişinde.
Demiştim sana hatırlarsan:
“Önemli olan ‘zamana bırakmak’ değil,
‘zamanla bırakmamak’tir..”
Şimdi bana, geçen o zamanın
Unutulmaz sancısı kalır
Gittiğim eğer bensem, söyle bana kimden gittim?
Sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim...
Durup dururken içimde bir şeyler kopup tıkıyor boğazımı,
Durup dururken sıçrayıp kalkıyorum yarıda bırakıp yazımı,
Durup dururken rüya görüyorum bir otelde, holde, ayakta,
Durup dururken çarpıyor alnıma kaldırımdaki ağaç,
Durup dururken bir kurt uluyor aya karşı bahtsız, öfkeli, aç,
Durup dururken yıldızlar inip sallanıyor bir bahçede, salıncakta,
Durup dururken mezardaki halim geçiyor aklımdan,
Durup dururken kafamda bir güneşli duman,
Durup dururken hiç bitmeyecekmiş gibi bağlanıyorum başladığım güne,
Ve her seferinde sen çıkıyorsun suyun yüzüne...
Durup dururken içimde bir şeyler kopup tıkıyor boğazımı, Durup dururken sıçrayıp kalkıyorum yarıda bırakıp yazımı, Durup dururken rüya görüyorum bir otelde, holde, ayakta, Durup dururken çarpıyor alnıma kaldırımdaki ağaç, Durup dururken bir kurt uluyor aya karşı bahtsız, öfkeli, aç, Durup dururken yıldızlar inip sallanıyor bir bahçede, salıncakta, Durup dururken mezardaki halim geçiyor aklımdan, Durup dururken kafamda bir güneşli duman, Durup dururken hiç bitmeyecekmiş gibi bağlanıyorum başladığım güne, Ve her seferinde sen çıkıyorsun suyun yüzüne...
Seni düşünmek güzel şey ümitli şey dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey. Fakat artık ümit yetmiyor bana, ben artık şarkı dinlemek değil şarkı söylemek istiyorum...
Nazım Hikmet
__________________
Konu S!yaH MeLeK tarafından (26/01/09 Saat 12:48 ) değiştirilmiştir..
Seni anlatabilmek seni.
İyi çocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, halden bilmeze,
Kahpe yalana.
Ard- arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu
Dışarda gürül- gürül akan bir dünya...
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Saçlarına kan gülleri takayım,
Bir o yana
Bir bu yana...
Seni bağırabilsem seni,
Dipsiz kuyulara.
Akan yıldıza.
Bir kibrit çöpüne varana.
Okyanusun en ıssız dalgasına
Düşmüş bir kibrit çöpüne.
Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamdan,
Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni...
Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini...