10 yaşındayım annem bana her zaman “koskoca kız oldun hala oyuncak ayıyla oynuyorsun” diyor. Ama o oyuncak değil ki benim arkadaşım “Susu”, ondan başka arkadaşım yok. Sadece Susu benimle oynuyor ve beni dinliyor. Beş yıldır annem ve arkadaşım Susu ile buradayız. Okulda öğrendim burası Başkentmiş, kalenin arkasında ya da yüksekte olduğu için başkent demişler galiba.
Sokakta oynarken kimse beni oyununa almıyor.” Neden geldin buraya” diyor çocuklar. Neden geldiğimi ben de bilmiyorum. Susu’ya soruyorum neden geldik buraya o da bilmiyor. Geldiğim yerden aklımda kalanlar, geceleyin gökyüzünün aydınlanması ve ardından seslerin duyulması, annem “korkma kızım bunlar fener alayı” diyordu. Ama fener alayını izlemek için dışarı çıkan çocuklar eve dönemiyordu. Babam nerde ona ne oldu onu da bilmiyorum. En son gördüğümde “görüşürüz” kızım demişti. Ama sonra onu hiç göremedim.
Annem her gün takvime bir çizik atıyor. Gelecek yıl burada olmayacağız diyor. Neden gideceğiz, nereye gideceğiz onu da bilmiyorum. Susu da bilmiyor ben nereye gidersem benimle beraber geliyor.
Mülteciymişim ama mültecinin ne olduğunu bilmiyorum. Geçen hafta okula beyaz saçlı, korkunç bakışlı, şişko bir adam gelmişti. Öğretmenimiz “çocuklar bu amca müfettiş size bir kaç soru soracak” demişti. Sorduğu sorulara cevap verdim. Müfettiş amca bizimle beraber beslenme saatine kaldı. Müfettiş amca elimdeki poşeti görüp “nerede senin beslenme çantan ?” deyince ben korkudan konuşamadım. Öğretmenimiz “Müfettiş bey, o mülteci” demişti.
Ben de o zaman öğrendim “mülteci” olduğumu, neydi bu mülteci eve gidene kadar bunu düşündüm. Mülteci beslenme çantası olmayan kişi miydi yoksa. Önce arkadaşım Susu’ya sordum, yüzüme baktı bir şey demedi. Anneme sorduğumda “Kızım büyüyünce öğrenirsin” diye cevap verdi. Peki “anne sen mülteci misin ?” diye sorduğumda takvime bakıp sustu.
Neden buraya geldiğimi, gelecek yıl neden gideceğimi de bilmiyorum. Annemin neden çok konuşmadığını, babamın nerede olduğunu bilmiyorum. Neden beslenme çantamın olmadığını hiç bilmiyorum. Susu da bir şey bilmiyor. Bildiğim tek şey mülteci olduğum ama bana neden mülteci diyorlar onu bilmiyorum.
Annem büyüyünce anlarsın demişti. Siz büyükler belki biliyorsunuzdur. Size sadece iki sorum olacak, biliyorsanız lütfen söyleyin de ben ve arkadaşım Susu öğrenelim,
şükretmemiz için halimize o kadar çok neden varki..
okudukça izledikçe insan daha iyi anlıyor ne kadar şanslı olduğunu.
bir yandanda bunların hiçbir zaman bitmeyeceğini bilmek ne acı.
umudu tükenince insan ne yapar ki..
bir umutla biter diyorum elbet birgün biter...