Acemi marangozun elinden cikmis mese agacindan bir masa, sigara dumanindan sararmis masa ortusu, derme catma bir sandalye....
Doktordan kotu haberi aliyorum, akciger kanseri; en iyi tahminle uc dort yil omur biciyor bana.
Bugun otuz birinci yas gunumu kutluyorum. Sair ne guzel soylemis 'yas otuz bes yolun yarisi' eger hakliysa hayati yarilayamadan olup gidecegim.Olumu yureklilikle kucaklayamiyorum, yasami kucaklayamadigim gibi. Otuz yil boyunca takvimden kopardigim her bir yapragi tekrar yapistirmak isterdim, itinayla birer birer...
Otuz yas; tatsiz, tuzsuz... kaldirim taslari kadar soguk, sonbahar yagmurlari kadar huzunlu, yuvasindan dusmus yavru kus kadar yalniz ve korkak.
Hayatim roman olsa uc sayfayi gecmezdi. Cildi bozuk, sayfalari yirtilmis bir roman. Girisi ve gelismesi olmayan, sonu muglak, soru isaretleri ile dolu, nedenlerin, nicinlerin ozne oldugu sifatin, yuklemin olmadigi bir roman...
Cocuklugum... hayatimin en guzel yillari, gunahsiz yillarim. Diledigimce gulup oynadigim, avazim ciktiginca bagarabildigim yillar. Cocuklugum mahalle aralarinda top kosturarak gecti, hala mahalle aralarinin oldugu yillar... Okuldan geldigimde ilk isim cantami evin en ucra kosesine savurup anneme yakalanmadan evden kacmakti. Eger yakalanirsam yemek yemek zorundaydim, belki de daha kotusu ogle uykusu uyumaliydim...
Cocuklugum hayatimin en guzel yillari...
Ilkokul yillarim ogrenim hayatimin en guzel yillariydi. Fatma ogretmen annem kadar sevdigim ve hala unutamadigim nadide insan, siginilacak ikinci bir liman, ogretmen sozcugu onun icin hafif kalirdi. Ogretmekten cok daha fazlasini yapti, hayata acilan penceremiz oldu, ogrencileriyle guldu, onlarla agladi. Sevgisi kendi cocuklarina da ogrencilerine de yetecek kadar coktu. Hayata baslangictaki rehberim oldu.
Ilk askimi ilkokul birinci sinifta buldum. Sevda... siniftan uc cocukla kavga etmistim onun icin, kavga dolu hayatim o zaman basladi. Ask kelimesi o zamanlar bir sey ifade etmesede cocuksu bir durtuyle sahiplenmistim. Beslenme cantasindan kurabiyelerini caliyor, onlugunden cekistirip kaciyordum. Ilkokulda o zamanlar kizlara bu sekilde kur yapilirdi.Yerli mali haftasinda en guzel yiyecekleri o getirirdi. Ikinci sinifin basinda ailesi Sevda'yi okuldan alip baska bir okula goturdu, ilk askimda boylece son bulmus oldu. Sevdigim kizin pesinden gitmek icin hic caba harcamadim, o gitti ve askimiz bitti...
Cocuklugum rengarenk misketler, patlak plastik bir top, pinokyo bisIklet, tellere dizip kurulugun tavanina astigim gazoz kapaklarim, insaat fazlasi tahtalardan yapilma bir kilic, bol bol kosusturma ve kahkaha, cocukluk arkadaslarim, birde olmazsa olmaz cocukluk asklarimdi benim icin...