Yaðmur yaðan her yerde topraktan kendi kendine çýkmýþ çimenler görülebilir. Bahçe çimi gibi dekoratif ve düzgün yapýda olmasalar da dünyanýn dörtte birine yakýný çimenlerle kaplýdýr. Dünyada tabiatýn bu kadar bol bahþettiði baþka bir bitki yok gibidir.Çimen tabiatta, yerde biten otlarýn genel adýdýr. Yaklaþýk 7 bin cinsi vardýr. Çimgillere þekerkamýþý, bambu, pirinç, buðday, darý ve yulaf da dahildir, yani çimgillerin bir kýsmý gýda maddesi olarak tüketilmektedir. Zamanýmýzda çim denilince evlerin bahçelerinde ve spor alanlarýnda bulunan ve biraz da sosyal statüyü gösteren, ekimi ve bakýmý özen isteyen özel bitkiler anlaþýlýyor. Tabiattaki çimler kendi kendilerine büyürler, yaðmurla geliþirler ama bahçelerdeki çimleri yeþil tutabilmek için sulamanýn yanýnda boylarýný da sýk sýk kesmek gerekir. Özellikle makine ile kesilen çimlerden etrafa hoþ bir koku yayýlýr. Diðer bitkilerde olduðu gibi çimlere de yeþil rengi veren, fotosentez iþleminin yapýlmasýný saðlayan, klorofil denilen pigmentlerdir. Bitkilerdeki klorofilin moleküler yapýsý kandaki hemoglobinin yapýsý ile benzerlik taþýr. Aradaki fark hemoglobindeki demirin yerine klorofilde magnezyumun bulunmasýdýr. Bu tip moleküler yapýya sahip elementlerin bir ortak özelliði de hava ile temas ettiklerinde keskin bir koku yaymalarýdýr. Kesilen çimden yayýlan kokunun nedeni de açýða çýkan ve hava ile temasa geçen klorofil pigmentleridir