Hıdrellez inancı, bir çok toplumlarda görülen bahar bayramları, bir başka değişle doğanın yeniden uyanmasını kutlayan geleneklerle doğrudan ilgilidir. Bir inanışa göre Hızır, baharın müjdecisidir. Türlü renkli çiçeklerden örülmüş bir cüppesi vardır. Al yemenisi ile bastığı yerde güller açılır, bülbüller ötüşmeye ve baharın bereketi her yerde kendini göstermeye başlar.
Hıdrellez bir efsaneye dayanan bir gelenektir. Efsaneye göre Hızır ile İlyas, ölümsüzlüğe erişmiş olan bu iki peygamber Hıdrellez günü buluşup görüşmüşlerdir. Bazı yörelerde 5 Mayıs, bazı yörelerde ise 6 Mayıs'ta kutlanır. Günün adı olan hıdrellez sözcüğü, Hızır ve İlyas isimlerinin birleşmesiyle ortaya çıkmıştır.
Hıdrellez, Anadolu'nun değişik yörelerinde değişik adetlerle kutlanır. Kimi yerlerde gül dallarına para ve kırmızı bezler bağlanır. Kimi yerde sütler sabah erkenden tarladan toplanan çiğ ile mayalanır.
Ama genelde birlikte yemekler yenilerek, çeşitli oyunlar oynayıp eğlenilerek, baharın gelişinin kutlandığı bir gündür.
ah evet ya ..
çocukluğum geliyor aklıma..
en büyük zevkimizdi o ateşten atlamak..
üstümüz is kokar annem delirrirdi
birde büyükler lastik yakarlardı biz öyle ağzımız iki karış açık hayran hayran bakardık ne güzel atlıyorlar diye
zuzu hanımefendi yanlış anlamada hıdrellez de ateşten atlamak yokki
yaptıkları dilek tutmak köprüden yedi sefer geçiyorlar bazende eglence düzenlemesi foklor ekipleri falan işte. gerçi bunlar biraz uygunsuz şeyler ama gelenek haline gelmiş.